Gündem Ses kayıt skandalı

Ses kayıt skandalı

11.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Trabzon Emniyeti, Tuncel ve Hayal'e ait 6 bin 250 ses kaydının sadece 63'ünü İstanbul'a gönderdi. Savcılık düzensiz olan bu kayıtların düzeltilmesini istedi, ancak 'Elimizde bilgi yok' yanıtını aldı

Ses kayıt skandalı

HRANT DİNK SUİKASTI SORUŞTURMASINDA KUŞKU YARATAN BİR OLAY DAHA Dink'in öldürülmesini azmettirdikleri iddiasıyla haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen Erhan Tuncel ve Yasin Hayal, suikasttan önce polis tarafından teknik takip altına alındı. Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nün talebi üzerine Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Hayal hakkında 3'er aydan 5 kez, Tuncel hakkında da 27 Aralık 2006'da bir kez telefonlarının dinlemesine karar verdi. Dink'in öldürüldüğü 19 Ocak 2007 günü, her ikisinin telefonu da polis tarafından dinleniyordu. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti dosyasında yer alan resmi yazışmalara göre, katil zanlısı O.S.'yi azmettirdiği iddia edilen Erhan Tuncel ile Yasin Hayal'in ses kayıtlarının tamamına, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ulaşamadı. Trabzon Emniyeti, Tuncel ve Hayal'e ait 6 bin 250 ses kaydının cinayetle ilgili 63 tanesini gönderdi. Bu 63 kayıt ise düzensizdi. Savcılık, Trabzon Emniyeti'nden kayıtların düzeltilmesini istediğinde de "Elimizde bilgi yok" yanıtını aldı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 Şubat 2007'de Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden, 2004'ten itibaren kaydedilen Tuncel ve Hayal'e ait ses kayıtlarının gönderilmesini istedi. 22 Şubat'ta gelen cevabi yazıda, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu gereği dinlemelerin "gizli" yapıldığına dikkat çekildi ve sadece "cinayetle ilgili görülen" konuşmaların, "kendilerinde bir kopyası kalmayacak" şekilde DVD olarak gönderildiği belirtildi.Savcılık, gönderilen DVD'nin, arayan-aranan numaralar ve arama tarihlerini gösterir nitelikte bir fihrist ihtiva etmediğini, bu karışıklığı giderecek bir fihrist oluşturulmasını ve şüphelilerden Mustafa Öztürk'le ilgili dinleme kayıtlarının da gönderilmesini istedi. Trabzon'dan 7 Mart'ta gelen cevap yazısında, fihristin hazırlanabilmesi için ellerinde söz konusu konuşmalara ait hiçbir bilgi kalmadığı belirtildi. Yazışma ve yanıt Emniyet kayıtlarında Tuncel'e ait 5025 adet, Yasin Hayal'e ait 1225 adet ses kaydı olduğu kaydedilen yazıda, bunlar arasında yapılan incelemede, "olayla ilişkisi olabileceği" düşüncesiyle Tuncel'e ait 46, Hayal'e ait 17 adet konuşmanın İstanbul'a gönderildiği kaydedildi. Ayrıca "başka bir birim" tarafından takip edildiği için Öztürk hakkında dinleme kararı alınamadığı bildirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Trabzon'un gönderdiği DVD'den gerekli gördüklerini ayırdıktan sonra, delil olarak görülmeyen ve "özel hayatın gizliliğine ilişkin" kayıtları imha edilmek üzere Trabzon'a geri gönderdi. Trabzon Emniyet Müdürü Arif Akkale, 4 Nisan'da DVD'nin usulüne uygun olarak imha edildiğini bildiren bir yazıyı savcılığa gönderdi. İlgili olmayanlar geri Cep telefonuyla yaptığı konuşmaları gösterir listeye göre Tuncel, cinayet günü olan 19 Ocak'tan gözaltına alındığı 21 Ocak'a kadar, Memduh isimli polisle 6 kez görüştü. Ancak bu konuşmalar dosyada yer almadı. Tuncel'in cinayetten önceki 6 ayda aynı polisle yaptığı 9 konuşmadan sadece biri dosyaya girdi. Tuncel, 17 Ağustos 2006'da, "Mehduh Ağabey nasılsın? Müsaitsen bir ara görüşelim" diyor. Memduh'un adı dosyada bir kez daha geçiyor. Tuncel, cezaevinde savcının sorularını cevaplarken, "Yasin için Hrant'ın internetten bulduğum resimlerini geri alıp istihbarat görevlileri Özgür ve Memduh'a verdim" diyor. Tuncel ve polis konuşması kayıp Dink ailesinin avukatı Erdal Doğan, Trabzon'dan gönderilmeyen yaklaşık 4979 konuşmayı talep edeceklerini, ancak silinen kayıtların artık geri dönmeyeceğini söyledi. Doğan şöyle devam etti: "Savcılığın talebiyle ses kayıtlarının imha edilmesi suçtur ve en hafif ifadeyle delil karartmadır. Bu durum bu işleme dahil olanlar açısından da cezai sorumluluk doğurur. Savcılığın taleplerine direnen Trabzon'daki Emniyet yetkilileri, başlı başına delilleri gizleme suçunu işlemişlerdir." 'Bu delil karartma'