Gündem Şiddeti önlemeye dilden başlanmalı

Şiddeti önlemeye dilden başlanmalı

27.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

TGC’nin 25 Kasım dolayısıyla düzenlediği toplantıda konuşan uzmanlar cinayetlerin önlenmesinde yasaların tam uygulanmayışının büyük rol oynadığına dikkati çekti, cinsiyetçi, ayrımcı ve aşağılayıcı dilin şiddeti doğuran ilk adım olduğunu vurguladı…

Şiddeti önlemeye dilden başlanmalı

 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyonu, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle önceki gün TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda “Medyada Şiddet Haberleri ve Sorunlar” başlıklı bir toplantı düzenlendi. TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Başkanı Ayşegül Aydoğan Atakan’ın moderatörlüğünü üstlendiği toplantıda, İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ve TGC Yönetim Kurulu Üyesi, Kadın Gazeteciler Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu konuşmacı olarak yer aldı.

Haberin Devamı

‘Failler gösterilsin’

Açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Türkiye’de her gün kadınların katledildiğinin altını çizerek, “Her ay en az 30 kadın öldürülüyor. Kadınlara yönelik şiddet insanlık suçuna dönüşmeye başladı” dedi. Toplantıda ilk sözü alan Moroğlu, Türkiye’de şiddetin önlenmesi için yasaların yeterli olduğunu ancak uygulamalarda sorun yaşandığını söyledi. Kadın-erkek eşitliğini sağlamadan şiddetin önlemesinin mümkün olmadığını belirten Moroğlu, bu çerçevede kurumların iş birliği yapması gerektiğinine vurgu yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nin önemine de değinen Moroğlu, “Eğer şiddet ihbarı varsa baro olarak hemen avukat atıyoruz. Şiddet önleme merkezlerimizde de her gün bir avukatı burada görevlendiriyoruz” dedi. Kadınların haklarını bilmesi gerektiğini ve medyaya da bu konuda önemli görevler düştüğünü belirten Moroğlu, “Medya diline dikkat etmeli, yalnızca mağdur kadınları değil failleri de göstermeli” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

‘Şiddet siyaset üstü’

Şiddetin siyaset üstü bir konu olduğunu vurgulayan Canan Güllü de konuşmasında şunları kaydetti:

“Biz şiddetin nasıl çözüldüğünü öğrendik fakat ne yazık ki hükümetin bir kadın politikası yok. İstanbul Sözleşmesi’nin temel görevlerinden biri koordinasyonu sağlamaktır. Bu konuda herkes iş birliği halinde olmalı ve üzerine düşeni yapmalı. Yerel yönetimler sığınma evleri açmalı. Kolluk kuvvetleri de bilinçlendirilmeli. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bilgilendirme tabandan itibaren verilmeli. Değişim dilde başlamalı. Medyanın dilini iyi kullanması gerekiyor. Aşk ve sevgi sözcükleriyle cinayet meşrulaştırılmamalı. Kadına şiddet olaylarında medya olayın arkasındaki nedenleri yazmalı. Kolluk kuvvetleri görevini yerine getirmiş mi, tespit edilmeli. Kaleminiz, görseliniz, söyleminiz çok önemli.”

‘Katili teşhir edin’

Gazetecilere büyük sorumluk düştüğünü vurgulayan Göksel Göksu da, “Kadın cinayetlerinde katilin kim olduğu araştırılmalı ve katil teşhir edilmeli. Ölen kadının yakınına gidip, ‘Ne hissediyorsunuz’ diye sormamalıyız. Her zaman kadından, çocuktan, mağdurdan yana olmalıyız. Haber dilimize dikkat etmeli, cinayeti meşrulaştıran ifadeleri kullanmamalı ve pornografik anlatımdan uzak durmalıyız” dedi.