Gündem Silikonla uyanmak travmayı azaltıyor

Silikonla uyanmak travmayı azaltıyor

22.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Memenin yeniden onarımının önemini vurgulayan Prof. Dr. İsmail Kuran, “Göğsün yokluğu önemli bir kayıp olarak görülüyor. Hastanın yeni bir göğüsle ameliyattan uyanması yaşadığı travmayı da azaltıyor” dedi Silikonla onarımların dikensiz gül bahçesi olmadığını belirten Prof. Kuran, “İlave ameliyatlar da gerekebilir. İkinci bir ameliyat olasılığı 10 yıl içinde yüzde 10 civarında. Bunun alternatifi göğüssüz kalmak” diye konuştu

Silikonla uyanmak travmayı azaltıyor

Meme kanserine yakalanan kadınlarda göğüs onarım ameliyatının detaylarını Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Kuran’la konuştuk. Prof. Kuran’ın göğüs rekonstrüksiyonu olarak bilinen meme onarım ameliyatları hakkında verdiği bilgiler şöyle:
“Eğer genel cerrah ve onkolog müsaade ederse aynı anda, etmezse daha sonraki bir aşamada memenin yeniden onarılması mümkün olabiliyor. Son yıllarda aynı anda onarım ağırlık kazanmakta. Hastanın yeni bir göğüsle ameliyattan uyanması psikolojik anlamda yaşadığı travmayı da azaltıyor. Göğsün yokluğu önemli bir kayıp olarak görülebiliyor.
Tümör prensipleri açısından bir engel yok ise, aynı anda onarım yapılabiliyor. Yapılacak onarım tedaviyi aksatacak ise geç onarım tercih edilebiliyor. Zaman zaman “Tümör açısından takibi güçleştirir mi?” ya da “Onkolojik tedaviyi zorlaştırır mı?” gibi sorular geliyor. Cevap hayır. Çünkü bu bir ekip işi ve duruma göre karar veriliyor.
İki seçenek var önünüzde: Ya kanserli kitlenin çıkarılacağı anda ya da tedavi beklenecekse cerrahi müdahaleden sonra onarım ameliyatı yapılabiliyor. Ancak, ‘Ben 3 gün önce ameliyat oldum, 1 hafta sonra da onarım olsun’ gibi bir şey yok.

‘Deri onarımı mümkün’
Aynı anda onarımda erken tanı konulmuşsa, deriyi koruyarak meme dokusu çıkarılabiliyor. Onkolojik açıdan her şey yolunda ise, memenin derisini koruyarak meme dokusunu boşaltmak mümkün.
Bu durumda alınan meme dokusunun yerine yeniden bir meme oluşturulabilecek şekilde doku genişletici balonlar ya da silikon protezler koymak mümkün olabiliyor. Bazen meme dokusu ile birlikte meme derisinin de alınması gerekebiliyor. Deride yetersizlik var ise sırt dokusunda fazla bir deri varsa kasıyla beraber alınarak göğsün onarımı için kullanmak ve altına protez koymak mümkün. Veya karında bir fazlalık var ise bu dokuyu da onarım için kullanmak mümkün. Bacak ya da kalçadan da doku alınabiliyor.

‘Balon’a rağbet çok
Yeterli deri var ve hastanın radyoterapi görmesi gerekmiyorsa balon yöntemini tercih ediyoruz. En çok tercih edilen de bu yöntem zaten. İlk ameliyatta içi sönük bir balonu derinin altına yerleştiriyoruz. Deri altına yerleştirdiğimiz şişirme tüpüyle tuzlu su enjekte ederek balonu genişletiyoruz.
Haftada genelde iki enjeksiyon yapılıyor. İstenilen hacme gelinince ya balonu çıkarıp kalıcı bir silikon meme protezi koyuyoruz ya da şişirme tüpünü çıkarıp göğse balon protezin şekil vermesini sağlayabiliyoruz.

5 ile 15 bin lira arasında
Göğüs onarım ameliyatı kamu hastanelerinde, üniversitelerde devlet güvencesi altında yapılabiliyor. Özel sağlık sigortanız varsa, organ kaybı olduğu için ameliyat masrafı karşılanıyor. Özel hastanelerde fiyat 5 ile 15 bin lira arasında değişebiliyor.
Silikonla yapılan meme onarımlarının dikensiz gül bahçesi olduğunu kimse iddia edemez. Meme kanseri nedeniyle göğsü alınan bir hasta, yeniden göğsü yapıldığında, özellikle yabancı bir maddeyle, ileriki hayatlarında onları bekleyen ilave ameliyatlar olabilir. Proteze bağlı komplikasyon olursa ameliyat gerekebilir. Protezin vücut tarafından benimsenmemesine bağlı bir sertlik ya da doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkarsa bunun düzeltilmesi için ameliyat olmaları gerekebilir. İkinci bir ameliyat olasılığı 10 yılda yüzde 10 civarında. Bunun alternatifi göğüssüz kalmak. Karar, hastaya kalmış.”

Haberin Devamı

MERAL GÖKÇAYLI’YA EŞİ BÖYLE MORAL VERMİŞ:
Her kadının iki göğsü var sen böyle daha seksi oldun

8 yıl önce meme kanserine yakalanan ünlü modacı Vural Gökçaylı’nın eşi Meral Gökçaylı, hastalığı sonrasında Türk Kanser Vakfı’nın yönetim kurulunda çalışmaya başlamış. Gökçaylı, tedavi ve iyileşme sürecini şöyle anlattı:
“Hiç aksatmadan 6 ayda bir kontrollere gidiyordum. Bir gün sağ meme altında küçük bir kitle tespit edilince 3 ayda bir kontrole gitmeye başladım. Bir gün kendi kendimi muayene ederken kitlede büyüme olduğunu fark ettim. Biyopsi sonucunda kanser olduğumu öğrendim. Kanser haberini alınca neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Yer, ayağınızın altından kayıyor gibi bir his. En önemli şey erken tanı ve moral.
Ben bu hastalıktan ölmeyeceğimi biliyordum ama estetik kaygılarım vardı. Ameliyattan sonra 8 seans kemoterapi tedavisi gördüm. Ardından radyoterapi geldi. Sonra 3 ayda bir kontrollere gitmeye başladım. Üç seneden sonra bu süre 4 aya çıktı. Şimdi artık 6 ayda bir kontrole gidiyorum. Sosyal yaşantımı olduğu gibi devam ettiriyordum.
En büyük tavsiyem, ‘Ben hastayım’ diyerek eve kapanmamak. Saçımı dökülmeden kestirmiştim. Aynı gün perukla gittiğim davette kimse anlamamış, saçımın modelini değiştirdiğimi zannetmişlerdi ama ben açıkça peruk olduğunu söylemiştim.
Başka bir gün iki kat rimel sürmek isterken bütün kirpiklerim elime gelince ağlamaya başlamıştım. Bütün tedavi bittikten sonra öbür göğsümde de bir kitle çıkmıştı. Çıkınca ne olur ne olmaz diyerek o da alındı. Eşimin müthiş desteği oldu. Bana çok moral verdi. ‘Her kadının iki göğsü var, sen böyle daha seksi oldun’ demişti! Şimdi artık tamamen eski yaşantıma döndüm. Eski Meral olma yolundayım!”

Haberin Devamı

‘Ekstra bir yas duygusu olabiliyor’
Uzman Klinik Psikolog Pınar Serbest, her kanser türünde olduğu gibi meme kanserinde de moral ve desteğin çok önemli olduğunu vurguluyor:
“Meme, dişilikle eşdeğer görülen bir organ olduğu için göğsü alınan kadınlarda ekstra bir yas duygusu olabiliyor. Teşhis aşamasında hastaların kendini güvende hissetme ihtiyacı oluyor. Genelde meme kanseri teşhisi konan kişilerden daha çok ilk etapta onların yakınları geliyor. Nasıl destek olabileceklerinin cevabını arıyorlar. Eş desteği birincil derecede önemli. Meme kanserinde özellikle bu böyle.”

Haberin Devamı

‘KAFA KARIŞTIRMAYIN’
Fransa Sağlık Bakanlığı, “Poly Implant Protez” (PIP) adlı Fransız firmasının silikonlarının bilgisayar ve elektronik sanayiinde kullanılan malzemeyle imal edildiğinin ortaya çıkması üzerine, 30 bin kadına silikonlarını ameliyatla aldırmaları için çağrı yaptı. Konunun Türkiye’deki uzmanları görüşlerini şöyle açıkladı:
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Sözcüsü Prof. Dr. Murat Topalan: “Bu sadece bir Fransız firmasının belli bir dönemde üretilen silikonlarının, kirli yani karıştırılmış silikonun kullanılması ile ilgili bir problem. Bu protezlerin Türkiye’de bir dönem satıldığını biliyoruz ama nerelerde kullandıldığına dair şu an araştırma yapıyoruz. Kafa karışıklığına gerek yok. Protezleri konusunda şikayetleri olan hastalar doktorlarına müracaat ederek kontrol yaptırabilirler. Bugüne kadar protez taktırmış olanların korkmasına gerek yok. Silikon protez, bütün dünyada yaygın olarak hiçbir risk taşımadan yıllardır kullanılıyor. Ayrıca, kullanılan PIP marka meme protezlerinin hepsinin kötü olduğu anlamına da gelmiyor. Meme protezi ameliyatı düşünenler gönül rahatlığıyla ameliyat olabilir.”
Op. Dr. Ali Dursun Kan (Transmed Saç&Kozmetik Cerrahi Kliniği): “Göğüs implantları 1945 yılından beri estetik cerrahide kullanıyor. Doğru ve kaliteli malzemeler kullanılarak uzman cerrahlarca gerçekleştirilen ve sonrasında rutin kontrolleri yapılan operasyonların sonuçlarından endişe duymaya gerek yok. Medikal alanda kullanılan silikonların yapılan araştırmalar ışığında direkt olarak kanserle ilişkisi olduğu görülmemiştir. Zaten böyle bir durum söz konusu olsaydı, bu uygulamalar bu kadar yaygın şekilde tatbik ediliyor olmazdı. Skandala neden olan PIP’in ürettiği göğüs implantları ise Avrupa’da en ucuz implantlar olduğu için kadınlar tarafından tercih ediliyordu. Ancak hastanın kararını belirleyen, ücret olmamalıdır. Düşük ücret kalite standartlarındaki eksikliğe işaret ediyor olabilir.”

Haberin Devamı

- BİTTİ -