Skandal rapora inceleme

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 14 yaşındaki B.Ç.'ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan, Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in tahliyesinde etkili olan İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunu hazırlayan görevliler hakkında inceleme başlatıldığını açıkladı.

‘Onayım gerekmiyor’
Uluslararası Denetimli Serbestlik Konferansı'nın açılış konuşmasını yapmak için Hâkimevi'ne gelen Şahin, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cinsel istismar mağduru B.Ç.'nin beden ve ruh sağlığının bozulmadığına yönelik adli tıp raporunu hazırlayan görevliler hakkında Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün inceleme başlattığını söyleyen Şahin, "Benim onayım gerekmiyor. İnceleme genel müdürlüğün onayıyla başlatıldı" dedi.
Şahin, "Devlet Bakanı Nimet Çubukçu gibi konunun takipçisi olacak mısınız?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Nimet Çubukçu hanım, bir kız çocuğunun cinsel istismara uğraması nedeniyle görülmekte olan davada verilen rapor ve bunun sonucu sanığın serbest bırakılması karşısında haklı bir tepki göstermiştir. Kendisini anlayışla karşılıyorum. Kaldı ki Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı, davada müdahildir. Tabii ki haklarını kullanacaklardır.
Bu bir yargı sürecidir. Tutuklayan yargıdır, tahliye eden yargıdır. Yargıçlarımıza 'Neden tutukladın, niye serbest bıraktın' diye bir soru soramam. Çünkü yargı bağımsızdır. Eğer bir hukuka aykırılık görürsek, teftiş kurulu kanalıyla bunu inceletir veya soruştururuz. Ancak kamuoyunun gündeminde bu kadar yer almış olması ve kamuoyunun vicdanını rahatsız etmesini anlayışla karşılıyorum.

'Zorunluluk mu var?'
Zannediyorum bir kız çocuğumuza cinsel istismarda bulunulması, bu nedenle görülen davanın kamuoyu vicdanında açtığı yaradan ziyade, sanık durumundaki kişinin uluorta konuşarak mütedeyyin insanları rahatsız edici açıklamaları da rahatsızlık yarattı.
Televizyonların bu kişiyi programlara çıkarmak gibi bir zorunluluğu var mı? Müslümanlık adına muazzez dinimizi ve buna inananları rencide eden, bu cümleleri sarf eden bu kişiyi kamuoyu önüne çıkarmakta isabet görmüyorum."

‘En saygın kurum’
Bakan Şahin, dün Show TV’ye yaptığı açıklamada da bu olay nedeniyle Adli Tıp Kurumu’nun yıpratılmaması isteyerek, “Adli Tıp Kurumu, özellikle Avrupa’nın en saygın adli tıp kurumlarından biridir. Bir rapor nedeniyle Adli Tıp Kurumu’muzu karşımıza almayalım, yıpratmayalım” dedi.

Duruşmaları Üskül izleyecek
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, 14 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulunmaktan yargılanan Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in duruşmalarını izleme kararı aldı. Komisyon Başkanı Zafer Üskül, çocuklara yönelik cinsel istismar konusunu perşembe günü komisyonda tartışacaklarını belirtti. Üskül, Milliyet'e yaptığı açıklamada, komisyon olarak Üzmez'in Adli Tıp raporu ile serbest bırakılmasına ilişkin süreci dikkatle incelediklerini, bu olayın ibretle izlenmesi gerektiğini söyledi.

‘Konuşma orucu tut’
Hüseyin Üzmez'e bir tepki de çalıştığı Vakit gazetesinin yazarı Abdurrahman Dilipak'tan geldi. Dilipak, Üzmez'in televizyonlardaki görüntülerini eleştirerek, "Üzmez topluma özür borçlu" dedi. Dilipak, yazısında şunları dile getirdi: "Belki bu aşamadan sonra dava sonuçlanana kadar hiç konuşmaması daha doğru olur. Artık bir kere adı çıktı. Çokça sabredip, çokça tevbe ve dua ve çok daha disiplinli bir hayat yaşaması gerekecek(...) Üzmez'e tavsiyem; itifaka gir, konuşma orucu tut dava gününe kadar."

‘B.Ç.'yle bizzat konuşmadım’
Hüseyin Üzmez'in tahliye edilmesinin önünü açan Adli Tıp Kurumu raporunu veren üyelerden Prof. Dr. Seyfettin Uludağ, mağdure B.Ç. ile bizzat konuşmadığını, sadece konuşulanları dinlediğini söyledi. Habertürk’te yayımlanan "Söz Sende" adlı programa katılan Uludağ, "Psikiyatri uzmanımız ve adli tıp uzmanımız konuştu. Tıbbi delilleri gördük, bunlara baktık, heyete sunuldu ve böyle olduğuna karar verildi" dedi. Uludağ, yaşananlardan dolayı kendi ruhsal durumunun da bozulduğunu belirtti.

Protesto için web sitesi
Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in "14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu" gerekçesiyle yargılanırken tahliye edilmesini sağlayan bilirkişi raporunu protesto etmek amacıyla internet sitesi açıldı.
Mağdurenin fiziki ve ruhi zarar görmediğine ilişkin raporun protesto edilmesi ve tahliye kararının geri alınması için açılan adlı internet sitesinde toplanacak imzalar Adalet Bakanlığı'na iletilecek. İmza kampanyasının metninde şunlar kaydedildi:
"14 yaşında bir kız çocuğuna cinsel istismar suçu ile yargılanan 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez ile ilgili, 27 Ekim'de Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye kararı verilmiştir.

Adli Tıp Kurumu da soruşturulsun
Bilimsel dayanağı olmayan, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ve istismara uğrayan kız çocuğuyla ilgili 'ruhen ve bedenen sağlıklıdır' raporuna istinaden verilen karar, kamuoyunun vicdanında yara açmıştır. Kamuoyunda ve bilim camiasında oluşan tepki dikkate alınmalıdır. Bu kararın, AKP'nin ülkemizde yaratmaya çalıştığı gericileştirme operasyonunun bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Bu kararı alan kurum ve kuruluşlar hakkında soruşturma açılmasını ve Hüseyin Üzmez ile ilgili tahliye kararının derhal geri alınmasını talep ediyoruz."
Devlet Bakanı Çubukçu 14 yaşındaki B.Ç.'nin ruhsal açıdan yaralı olduğunu ifade etmiş, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) da rapora itiraz etmişti.

PROF. DR. ARİF VERİMLİ’NİN YORUMU:
Çocukluğunda istismara uğrayan kişi öç alıyor
Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki kıza cinsel istismardan tutuklu yargılandığı davadan Adli Tıp raporu sayesinde tahliye edilmesi günlerdir kamuoyunda tartışma konusu olurken, Prof. Dr. Arif Verimli, küçük çocuklara cinsel istismar olaylarının altında pek çok sebep olduğunu söyledi.
Yeditepe Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Verimli, şöyle dedi:
"Bu sebeplerden bir tanesi, kendi çocukluğunda cinsel suçlara muhatap olmuş insanların böyle davrandığı ve öç aldığını görüyoruz. Yani öç almak için yapıyor. Bir diğeri ise, özellikle cinselliğin çok ciddi bir şekilde yasaklandığı ve tabu sayıldığı bir ülke olmamızdan kaynaklanıyor.
Bir de hedonizmden yani kişinin kendi arzu ve isteklerini ön plana çıkardığı bir yaşam anlayışından kaynaklanan bir durum var. Zevk anlayışı etkili bu olayda."

Alo taciz hattı
Verimli, şöyle devam etti:
“Günlerdir düşünüyorum. Bu pedofilik vakalar veya babalarının ya da yakınlarının tacizine maruz kalmış çocuklar korkularından ve sindirilmiş olmalarından dolayı hiçbir konuyu birilerine anlatamıyorlar. Bu çocukların seslerini duyurabileceği bir telefon hattı oluşturulmalı. Bu 182-185 gibi üç haneli bir telefon hattı olmalı.”