Gündem Son trendlerle antika kitaplar yan yana

Son trendlerle antika kitaplar yan yana

07.09.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Tepebaşı’nda, TRT binası önünde Sahaf Festivali’nin 5’incisindeyiz... Festivalin kapı komşusu İstanbul Fashion Week... Bir yanda son trendler öte yanda geçmişin izleri...

Son trendlerle antika kitaplar yan yana

Dün sabah saatleri, Tepebaşı’nın girişinde trafik sıkışıyor. TRT binasının önünde Sahaf Festivali’nin 5.si başlıyor birazdan; insanlar akın akın oraya gidiyor olabilir mi? Sanki Tüyap Kitap Fuarı gibi binlerce ziyaretçisi olabilir mi bu festivalin? Keşke...
Caddede ilerledikçe hakikat ortaya çıkıyor. Sahaf Festivali’nin kapı komşusu, İstanbul Fashion Week. Bir yanda son trendler öte yanda geçmişin izleri.
Moda Haftası’nın açılışı ertesi gün. Çadırın önünde hazırlıklar son sürat... Gelenler, gidenler, taşınanlar derken yol tıkanıyor.

72’si bir arada
Sahaf Festivali’nde ise işin ruhuna yaraşır bir sükunet hâkim. Saat 11.00’de Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan eliyle yapılan açılışın ardından, kitapla herkesten daha sıkı fıkı ilişki kuranlar rafların arasında sessizce dolaşıyorlar. 72 sahaf var bu festivalde, Ankara’dan gelen ikisi dışında hepsi İstanbullu. Kimi Beyazıt’tan, kimi Üsküdar ya da Beyoğlu’ndan. 18 Eylül’e kadar her gün 11.00-23.00 saatleri arasında burada açacaklar kepenklerini.
Festival ilk yılında Kuledibi’nde yapılmıştı, sonra Taksim’e, Gezi Parkı’na taşındı. Bu yıl ise TRT Binası’nın önüne geldiler. Memnunlar mı? Pek sayılmaz. Taksim’in orta yerindeki kalabalığı burada bulabileceklerini düşünmüyorlar. Beklentilerini de sanki ağız birliği etmişçesine “Geçen senenin yarısı kadar satış yapsak razıyız” diye anlatıyorlar. 2010’da festival boyunca ciroları 15-20 bin TL’yi bulmuş, şimdi hedef ancak 10 bin TL.

Fashion Week ne alaka?
Fashion Week’le komşulukları ise bir muamma. Kimine göre “Bizimle ne alakası var?”, kimine göre “Oraya varlıklı insanlar gelip gidecek, üç kişi kitaplarla ilgilense tamamdır”.
Her birinin adı sahaf elbette ama, kendi içlerinde de epey farklılıkları var. Çoğu dükkân, ikinci el, baskısı zor bulunan ya da ucuz kitap satıyor. 72 dükkânın 10-12’si ise nadir, tarihi değeri olan kitapları bulup çıkarıyor ortaya. Burası pek güvenli sayılmaz, kapı-baca yok; o nedenle en değerli kitaplarını getirmiyorlar. Zaten değeri binlerce doları bulan kitaplar dükkânlarda da pek durmuyor. Nadir kitap alım-satımı kapalı devre bir iş; alıcılar belli, bir telefonla yerine ulaştırılıyor kitaplar.


Başkan da koleksiyoncu

Şu anda Sahaf Festivali’nde satılan kitapların en değerlileri arasında İbrahim Müteferrika’nın ilk bastığı kitap olan “Vankulu Lugatı” var. Müteferrika Sahaf’ta 2 bin 500 TL’ye satılıyor. Bir diğeri de Turkuaz Sahaf’ta sergilenen Hoca İshak Efendi’nin “Mecmua-i Ulum-u Riyaziye”si, yani “Matematiksel Bilimler Seçkisi”. Fiyatı 3 bin TL. Turkuaz Sahaf’ın sahibi, adı en bilinen sahaflardan Nedret İşli, bir de “Mecelle-i Umuru Belediye” ciltlerini gösteriyor. Belediyeler tarihini anlatan kitap beş cilt, o da 3 bin TL.
Bu kitabın muhtemel alıcısı Ahmet Misbah Demircan olabilir. Çünkü sahafları tek tek dolaşırken belediyeyle ilgili kitapları topladığını anlatıyor. Yalnızca o da değil, kendi kitap koleksiyonunda da şehir kültürü, siyaset sosyolojisi, mimari, Mevlevilik ve sufi müziği üzerine epey kıymetli kitaplar var. Beş yaşında babasıyla dolaşmaya başlamış sahafları, şimdi hem kendi koleksiyonu hem de Beyoğlu Belediyesi için topluyor. Son aldığı nadir kitap, İbn Haldun’un “Mukaddime”si.


Haberin Devamı

TAŞ?PLAKLAR?ARASINDA

5. Sahaf Festivali’nin ilk konuklarından biri Doğan Hızlan’dı elbette. Kitaplarla ilişkisi malum. Bu kez, taş plakların da arasına karıştı Doğan Hızlan. Nedret İşli, gramofonu açıp Hanende İbrahim Efendi’den “Telgrafın Telleri”ni dinletti, bir Tanburi Cemil Bey plağını da Hızlan’a hediye etti.