Suriyeli kadınların dramı!

Vicdan Hareketi’nin, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdiği “Suriye’deki Kadın ve Çocuk Mahpuslar Pazarlıksız, Koşulsuz Derhal Serbest Bırakılsın” etkinliğine, bir dönem savaşın acı yüzünü yaşamış kadınlar da katıldı. Cezaevindeyken gördükleri zulmü Milliyet’e anlatan kadınlardan Nura Alhıra, rejim güçlerinin kendisini tutukladıktan sonra tek kişilik hücreye koyduğunu söyledi.

‘Tecavüz ettiler’

Alhıra, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kardeşim gözlerimin önünde tecavüze uğradı. Kardeşimin seslerini bana dinlettiler. Hapishanede sürekli şiddet ve tacize maruz kaldık. Geçici duyma kaybı yaşadım. Kardeşimle ikimiz idama mahkûm edildik ancak yakınlarımızın ödediği yüklü bir parayla serbest kaldık. Binlerce kadın ve çocuk hâlâ tutsak. Bir kadın 3 yıldır içeride ve tecavüz nedeniyle 2 çocuk dünyaya getirdi. Savaşı çocuklar ve kadınlar çıkarmadı. Dünya buna sesiz kalmasın.” Hamide El-Halebi (58) Humus’ta terör suçlamasıyla 12 gün boyunca cezaevinde kaldığını belirterek, “Kadınlara akıl almaz işkenceler yapılıyordu. Tecavüz etme, şişleme... Bunun yanı sıra bir psikolojik şiddet türü olan kanda yürütme gibi pek çok insanlık dışı vahşete tanık oldum. 14-15 yaşlarında gencecik tutuklu kızlar ve erkekler vardı. Onların tecavüze uğradığına şahit oldum” dedi. 3 çocuk annesi 35 yaşındaki Lula Alağa da Halep’te 2012 yılında eşi ile birlikte rejim güçleri tarafından gözaltına alındığını anlatarak, eşinin hapishanede gözlerinin önünde öldürüldüğünü söyledi.

2012 yılında 1 ay tutuklu kaldığını belirten 32 yaşındaki Hayal El-Rai de, “Askerler tarafından, plastik borularla bayılana kadar dövüldüm. Bize eziyet etmekten, dövmekten, çeşitli hakaretlerden ve en kötüsü tecavüzden vazgeçmiyorlardı. Sesimizi hiç kimseye duyuramıyorduk. İşkence sesinden dolayı uyuyamaz hale gelmiştik” diye konuştu. Suiriye’deki hapishanede 2 ay kaldığını anlatan Fatma Elas (33) elektroşokla işkenceye uğradığını belirtti.

‘Suriyeli kadınları derhal serbest bırakın!’

Vicdan Hareketi, Suriye hapishanelerinde bulunan kadın ve çocukların acilen özgürlüklerine kavuşturulmaları için Haliç Kongre Merkezi’nde 45 ülkeden aktivistlerin katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. 110 ülkeden desteğin verildiği açıklamada ‘Suriyeli kadınları derhal serbest bırakın’ çağrısı yapıldı. Tüm dünyadan 11 ayrı konuşmacının yer aldığı açıklamanın katılımcıları arasında İngiltere Parlementosunun ilk Müslüman milletvekili Baroness Uddin, Nelson Mandela’nın torunu Nkosi Mandela ve Malezya, Ekvador, Tanzanya, Ukrayna, Afganistan, Avusturalya, Pakistan’dan milletvekilleri de vardı. Nkosi Mandela, “Uluslararası camiaya sesleniyoruz, şartsız bir şekilde Suriye’deki siyasi tutsakların, özellikle kadın ve çocukların özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz” dedi.