Tarihin izinde pedalladılar

Bu yıl 21-24 Şubat’ta dört günlük etaplı yol yarışı şeklinde düzenlenen Tour of Antalya, 21 ülkeden 165 bisikletçiyi ağırladı. Pek çok kültüre ve uygarlığa ev sahipliği yapan Antalya’da bisikletçiler, hem kıyasıya yarıştı hem de şehrin tarihi ve doğal güzelliklerine tanık oldular. Toplam 500 kilometrelik rotayı kapsayan yarış, şu etaplardan oluştu:

Benzersiz bir rota

Yarışın 141 kilometrelik ilk etabı, Köprülü Kanyon’da başladı. Türkiye’nin en uzun kanyonu olan ve 1973’te milli park ilan edilen Köprülü Kanyon, botanik özelliğiyle benzersiz nitelikte. Doğal güzelliklerinin yanı sıra M.Ö. 5. yüzyılda kurulmuş Selge şehrinin tiyatrosu, agorası, Zeus ve Artemis tapınakları, sarnıçları, su kemeri ile birçok tarihi kalıntıya da sahip olan kanyon, özellikle rafting heyecanı yaşamak isteyenlerin tercihi.

Etabın devamında ise bisikletçiler, Aspendos Antik Kenti’nden geçerek asırlara meydan okuyan Aspendos Tiyatrosu ve Aspendos’un inci bir kolye gibi dizilen antik su kemerleri arasında yarıştı. Aspendos, sadece Anadolu’nun değil tüm Akdeniz’in en iyi korunagelmiş Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Antik kent, 2019’un Antalya’da Aspendos yılı ilan edilmesi nedeniyle bu yıl daha da büyük öneme sahip.

En renkli etap

İlk kez bir bisiklet yarışı, dünyanın en büyük tünel akvaryumu olan Antalya Aquarium’dan yani su altının sihirli dünyasının içinde başladı. Türkiye’de turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında ilk beşte bulunan 131 metre uzunluğundaki Aquarium, 40 tematik akvaryumdan oluşuyor.

106 kilometrelik ikinci etapta bisikletçiler, Kemer üzerinden Kumluca’ya doğru, yemyeşil bir orman içinde deniz kenarında kurulu Phaselis Antik Kenti’nden geçtiler. Yarışçılara Phaselis’in altın renkli plajları ve yol boyunca portakal bahçelerinden gelen kokular eşlik etti. Etap, Konyaaltı Atatürk Parkı’nda sona erdi.

Yağmura meydan okudular

Yarışın yağmurlu bir günde gerçekleşen 91,8 kilometrelik üçüncü etabı, Perge Antik Kenti’nden başladı. Gerek mimari, gerekse heykel buluntularıyla Perge, heykeltıraşlık konusunda kendine özgü çizgilere sahip bir kent olma özelliği taşıyor. Perge’de bisikletçiler, antik dönemin en büyük stadyumlarından Perge Antik Stadyumu ve Kurşunlu Şelalesi’nin etrafından, Döşemealtı beldesinden geçti.

Etabın bitişi ise 1050 metre yükseklikte sisler arasındaki Termessos Antik Kenti’nde oldu. Kartal yuvasını andıran konumu ve tabiatın içinde gizlenmiş yapılarıyla Termessos, Büyük İskender’in kenti kuşatması ve Termesosluların güçlü bir savunma yaparak kenti teslim etmemesiyle biliniyor.

Şampiyon, Rekita

Dört günün sonunda Tour Of Antalya’nın kazananları ödüllendirildi. Yarışta Genel Ferdi Klasman Birincisi Leopard Pro Cycling’ten Szymon Rekita oldu. AKRA- Barut Hotels sponsorluğundaki Magenta renkli mayoyu AKRA-Barut Hotels’in Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut, Rekita’ya giydirdi. Antalya Valisi Münir Karaloğlu ise Tour of Antalya’nın galibine madalya ve ödülünü takdim etti. Turuncu renkli Tırmanış (Dağların Kralı) Mayosu’nu ve Yeşil renkli Antik Kentler Mayosu’nu kazanan Wiggins Lecol Takımı’ndan James Fouche olurken, sarı renkli Sprint Mayosu ise Monkey Town’ndan Bas Van Der Kooij’in oldu.

Tapınaklara yolculuk

Dördüncü etabının başlangıç noktası Side Antik Kenti’ydi. Side, günümüze ulaşan surlar, sütunlu caddeler, Ticaret Agorası, Antik Tiyatro, Agora Hamamı, Dionysos Tapınağı, bazilika gibi yapılar nedeniyle her yıl yerli ve yabancı binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Bisikletçiler de burada Apollon, Athena tapınaklarının içinden Vespasian Çeşmesi’nden, Zafer Takı’nın altından geçerek tarihte yolculuk yaptı.

Sporcular, Belek’te Land of Legend tematik parkından yarışa devam ettikten sonra Perge Antik Kenti’ne selam vererek Antalya Körfezi’ndeki eşsiz falez oluşumlarının üzerinde kurulmuş Lara Caddesi’nde ilerledi. Yarışın finali ise bu cadde üzerinde bulunan AKRA Hotels’in önünde yapıldı.