Gündem Tatil rehavetinden kurtulmanın yolları

Tatil rehavetinden kurtulmanın yolları

07.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

İlk ve orta derecedeki okullarda, okul zili 17 Eylül’de çalacak. Yaklaşık 18 milyon öğrenci, 3 aylık uzun bir tatilin ardından, sınıflarına dönüyor. Kuralların olmadığı, oyun ve eğlenceyle geçen tatil döneminden, tekrar düzen ve disipline alışabilmek için son haftayı çok iyi değerlendirmek gerekiyor.

Tatil rehavetinden kurtulmanın yolları

Sınavlar, yerleştirmeler, kayıtlar derken, yaz tatili de bitti. 2018-2019 eğitim yılı 17 Eylül 2018’de başlıyor. Okulöncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve ortaöğretim 9. sınıf öğrencileri, 10-14 Eylül tarihlerinde uyum eğitimine alınacak. Özellikle okulöncesi ve 1. sınıf öğrencileri için uyum haftası, okulu tanımaları, kurallarını bilmeleri için gerekli. Yine bir üst kademeye geçen öğrencilerin, eğitim görecekleri okul konusunda bilgilendirilmesi, öğrencilerin yeni girdikleri eğitim ortamına alışması için iyi bir fırsat.

Haberin Devamı

Bu dönem diğer kademelerdeki öğrenciler için de okul uyum sağlamada önemli. Uzmanlar, bu hafta artık tatil rehavetinden kurtulup uyku, yemek saatlerinin düzene konulması, derslerle ilgili tekrarların yapılması, hatta sağlık kontrollerinin tamamlanması önerisinde bulunuyorlar.

En hassas dönem

Mektebim Rehberlik Koordinatörü Uzman Psikolog Yegan Özcan, yaş kaç olursa olsun uzun tatilin ardından okula alışmanın kolay olmadığına dikkat çekiyor. Özcan, bu nedenle okullar açılırken öğrencilerde yaşanan endişe halinin normal olduğunu belirtiyor. Yaşları itibariyle çocuklara karşı en hassas olunması gereken dönem olan okulöncesinde uyum haftasının önemini vurgulayan Özcan, bu dönemde ebeveynlerin yapması gerekenleri şöyle sıralıyor:

Haberin Devamı

- Evde, okulla ilgili sürekli ve uzun değil, kısa ve olumlu konuşmalar yapın. Kendi okul günlerinizden bahsedin. Okula başlamayan kardeş varsa onun da yakın zamanda okula başlayacağını ve çocuk okuldayken annenin de işlerini halledeceğini vurgulayın.

- Okulun ilk gününden önce okulu siz merak ediyormuş gibi gezdirin. Sınıfın bulunduğu koridordan tuvaletlere kadar bir tur atmak onu rahatlatacaktır.

- Okulda zorluk yaşamaması adına evdeki beslenme ve kişisel temizlik konularında yetişkin desteğinin kademeli olarak azaltılması uyumu kolaylaştırır.

Kıyaslama yapmayın

Özcan, okulöncesinde çocukların kendilerini güvende hissetmelerinin önemini vurguluyor ve uyum sürecinde yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

- Olası kriz anlarında ebeveynler soğukkanlı davranmalı. ‘Sen artık büyüdün. Okulda yalnız kalabilirsin. Böyle davranırsan öğretmenin/arkadaşların seni sevmez/seni bebek zannederler’ gibi söylemlerde bulunulmamalı.

- Oryantasyon sürecinde çocuğa karşı sabırlı olmalı; akranlar arasında kıyaslama yapılmamalı. Okula giriş veya sınıfa giriş sırasında çocuk ağlarsa panik yapmadan telkin için sürekli konuşmaktansa sakince yanında kalıp, beklemeli.

‘Annem beni alacak mı?’

Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü’nden Pedagog Güzide Soyak da ev ortamı gibi rahat bir hayattan kurallarla dolu okul hayatına adım atmaya hazırlanmak, her çocuk için problem olduğunu belirtiyor. Çocuklarından önce ebeveynlerin bu duruma hazır olmaları gerektiğini vurgulayan Soyak, “Her okula başlayan çocuk aynı tepkiyi göstermez. İlkokula başlayan çocukların zaman ve uzaklık kavramı yeni yeni oturduğu için ilk kaygıları da bu yönde olur” diyor ve çocukların kafalarındaki soruları şöyle sıralıyor:

Haberin Devamı

- Evimize ne kadar uzaklıktayım?
- Annem beni alacak mı?
- Bu çocukları tanımıyorum.
- İhtiyaçlarımı kime söyleyeceğim, yardım ederler mi?

Çocuğun bu soruların cevaplarını yaşayarak öğreneceği için kaygılarının da yüksek olacağını dile getiren Soyak şu bilgileri veriyor: “İlk gün okulda 1-2 saat kalmak, annenin onu ne zaman alacağını saat üzerinden göstermesi, öğretmenle tanıştırıp, nasıl yardımlar isteyeceğini anlatması, çıkacak sorunları azaltabilmektedir.”

Ebeveynlerin çocuğun kaygısını ifade etmesine izin vermesi gerektiğine değinen Soyak, çocuğun dinlendiğini ve anlaşıldığını bilmesinin, rahatlamasını sağlayacağını kaydediyor ve yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

Haberin Devamı

- Korkuyu ve onun duygularını küçümseyici cümleler kurulmamalı. Korku yaratan durum ve nesneden uzak durmak kalıcı bir çözüm değil. Cesaretlendirme ve olumlu model olma yöntemine gidilmeli. Ev içinde de çocuğun anne-babaya bağımlı olması azaltılmalı, tek başına da oynayabileceği oyuncaklar alınmalı.

- Okul alışverişi çocukla yapılmalı.

- Bu dönemde öğretmenler de duyarlı olmalı. Öğretileni yapamıyor olmasının çocukta kaygı uyandıracağı unutulmamalı ve öncelikli olarak öğretmen kaygısı taşınmamalı. Önce çocuğun sıkıntısının ne olduğu sorulmalı ve bu konuda yardım edebileceği anlatılmalı.

Kaygı ne boyutta olursa olsun, okul devamlılığının sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Soyak, 10 günü aşan uyum sorunlarında uzman desteğine başvurulmasını öneriyor.

İki haftayı geçmemeli

Psikolog Yegan Özcan, “Okul öncesinden liseye tüm aile ve okul desteğine rağmen öğrencilerin okula ilişkin yoğun endişeleri devam ediyor, okula gitmek istememe halinde değişiklik olmuyorsa ve bu süre 4 haftayı bulmaktaysa bir uzmandan destek almak işlevsel olacaktır” diyor. İlk başvurulacak uzmanın rehber öğretmenler olacağını kaydeden Özcan, rehber öğretmenin okul dışında destek alınmasının uygunluğu konusunda görüşü var ise bir başka uzmandan destek alınmasının sürecin çok daha hızlı tamamlanmasına fayda sağlayacağını söylüyor.

Haberin Devamı

Özcan, ortaokul veya liseye başlayacak öğrencilerde de okul değişimi, akran grubuna dahil olma, yeni akademik sisteme uyum sağlama gibi durumlar olabileceğini vurguluyor.

Özcan “Özellikle okul değiştirmiş öğrencilerin yeni ortamda kabul görmeye ilişkin endişelerini göz ardı etmemek hem gencin mutluğu hem de akademik başarısı adına oldukça önemlidir” diyor.