‘Türkiye’nin en büyük sorunu iklim değişikliği’

Ülkemizin çevre sorunlarına çözüm önerileri getirmek için kurulan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 1970’lerden sonra tüm dünyayı etkileyen küresel iklim değişikliğinin Türkiye’nin de en büyük çevre sorunu olduğunu vurguladı. Oda Başkanı Baran Bozoğlu, “Sanayi devriminin ardından atmosferdeki karbondioksit oranının yüzde 40’lık artış göstermesi, iklim değişikliğine yol açarken ‘Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ bu konuda sürekli uyarılar yapıyor. Siyasetçiler yok saysa da iklim değişikliğinin olumsuz etkileri bilimsel çalışmalarla ispatlanmış küresel bir sorun. Ülkemizde de iklim değişikliğinin etkileri yoğun hissediliyor. Dünya bu yıl Sanayi devriminden sonraki en sıcak yılını yaşadı.

Dünyadaki sera gazı emisyonu miktarı Paris Anlaşması’nın gündeme geldiği Kasım 2015’te 402.23 ppm iken, bugün 406.56 ppm. Yüzde 1’lik sera gazı artışı yaşandı. Küresel ısınma sorunundan dünyayı kurtaracak somut adım atılmadı. Dünya olması gerekenden 1.1 derece daha sıcak. Farkında değiliz ancak iklim değişikliği karşı karşıya kaldığımız en ciddi sorun. İklim değişikliği temel politika haline getirilmeli” dedi.

‘Su toprakla buluşmalı’

Bozoğlu, “Türkiye iklim değişikliğinde çok kırılgan bir ülke. Hatta ülkemiz iklim değişikliğinden daha az sorumlu ama en çok etkilenen ülkelerden biri. Bir bölgemizde sel olurken, diğerinde kuraklık yaşanıyor. 2009’da Borçka’da, 2010’da Rize’de, 2015’te Artvin’de sel yaşandı. 18 Temmuz’da İstanbul’da metrekareye 65-110 kilogram yağış düştü. 27 Temmuz’da ise metrekareye 20 dakikada 30 kilogram yağış düştü. Yağışın zararını azaltmak için suyun toprakla, ağaçla, denizle, dereyle, yeraltı suyuyla buluşması şart. Kent merkezinde toprağı, ağacı, ormanı azaltırsanız, dere yataklarına beton dikerseniz zarar kaçınılmaz olur” değerlendirmesini yaptı.

‘Sınırlar aşılıyor’

İkincil önemdeki çevre sorununun hava kirliliği olduğuna dikkat çeken Bozoğlu şunları kaydetti: “Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre kükürt dioksit sınır değeri çok aşıldı. Kükürt dioksiti soluyan çocukların solunum sistemleri zarar görür. Özellikle büyükşehirlerimizde hava kirliliği artıyor. Dünya Sağlık Örgütü, havadaki partikül madde sınır değerini 50 ug/m3 olarak belirledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre Düzce’de bu rakam 361 ug/m3’e çıktı. İstanbul da ise yılın 206 günü sınırın üstünde partikül madde görüldü. Ankara’da 245 gün, Edirne’de 197 gün aşıldı. Hava kirliliği, halk sağlığını ciddi derecede tehdit ediyor. Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre kükürt dioksit sınır değeri çok aşıldı. Büyükşehirlerin bir diğer sorunu atık yönetimi. Ülkemizde yaklaşık 5 milyon ton tehlikeli atık var. Tehlikeli atıkları sokak aralarından ya da denizlerimizden uzak tutmalıyız.”

‘Türkiye’yi bol kar yağışlı kış bekliyor’

İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, Türkiye’yi bol kar yağışlı bir kışın beklediğini söyledi. Şen, bu yıl yaşanan sıcaklık rekorlarına dikkat çekerek, “Türkiye’de ciddi şekilde iklim değişikliği yaşanıyor. Artık yaz mevsimi uzadı. Eylül de bir yaz mevsimi oldu. Kış ve yaz arasındaki geçiş dönemi daraldı ve daralmaya devam edecek. Sıcak bir yazdan sonra eylül ve ekim de buna ayak uydurdu. İşte son dönemde yavaş yavaş serin hava kendini göstermeye başladı. Bu ayın 15’inden sonra sonbaharı göreceğiz” diye konuştu.

‘İstanbul’a 4 kez uğrar’

Şen, kasımın yarısından sonra da yavaş yavaş kışın kendisini göstermeye başlayacağını belirterek, “Bu sene normal, beklenen bir kış mevsimi olacak gibi gözüküyor. Ilık bir kış olmayacak. Sıcaklık normal değerlerde olacak. Türkiye genelinde kar yeteri kadar yağacak. Tüm Türkiye kar yağışından nasibini alacak. İstanbul’da 3-4 kere güzel kar yağışı olur. Şehir merkezinde ısıdan dolayı kar pek kalmıyor ancak kentin kuzeybatı bölgelerinde kış mevsimini tam olarak yaşayacağız” ifadelerini kullandı.