Gündem Türkiye'nin çocuk suçları haritası çıkarıldı

Türkiye'nin çocuk suçları haritası çıkarıldı

10.11.2010 - 15:44 | Son Güncellenme:

Hayat Boyu Eğitim ve Gelişim Derneği (HEGEM) tarafından 81 ildeki çocuk suçlarının analizini ortaya çıkarmak amacıyla, 10 bilim adamının katılımıyla yapılan ve yaklaşık 2 yılda tamamlanan araştırma, rapor haline getirildi.

Türkiyenin çocuk suçları haritası çıkarıldı

HEGEM Genel Başkanı Adem Solak, Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin 81 ilinde meydana gelen çocuk suçlarının analizini yapmak amacıyla araştırma yaptıklarını belirtti.

Son iki yılda yapılan bu çalışmayı, "Türkiye’nin Suç Haritası" başlığı altında bir rapor haline getirdiklerini ifade eden Solak, çocuk suçluluğu ve mağduriyeti boyutunda 81 ilin analizi ile ilgili ilginç sonuçlara ulaştıklarını kaydetti.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez çocuk suçluluğu ve mağduriyeti yönünden detaylı bir çalışma gerçekleştirildiğini ifade eden Solak, "Bu çalışmada 6 profesör, 4 doçent olmak üzere toplam 10 bilim adamı görev aldı. 2009 sonu verilerine göre, sanık, şüpheli ve mağdur olarak adliye kayıtlarına giren çocuk sayısı 602 bin, 2010’un ilk 9 ay verilerini de eklediğimizde 1 milyon 124 bine ulaşmış durumdadır. Yani bu çocukları kollayamadık. Onlara sahip çıkamadık. Onlarla ilgili aile, okullar ve devlet kurumları olarak gerekeni yapamadık" dedi.

Solak, ortaya çıkan sayının çok ürkütücü olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti.

"Çünkü 6 komşu ülkenin toplam nüfusu kadar biz çocuk nüfusa sahibiz. Yani 25 milyon civarında 12 yaşın altında çocuğumuz var. Bunlarla ilgili ciddi sıkıntılı süreç var. Çocuk suçluluğu ve mağduriyeti başlığı altında Türkiye’de ilk kez illerin çocuk suçlarını, o ilin çocuk nüfus oranlarına göre sıraladık. Bu çalışmayı yaparken 7 ayrı faktör üzerinde durduk. Çocuk hakkında açılan davaları, çocuk sanık sayısını ve çocuk şüpheli sayısını çocuk nüfus oranına göre değerlendirdik."

"ESKİŞEHİR, İZMİR, MANİSA, BALIKESİR VE AYDIN İLK 5’TE YER ALIYOR"

Çalışmanın yapıldığı 81 ilin verilerini tek tek analiz ettiklerini anlatan Solak, şunları söyledi.

"Bu analiz sonuçlarına göre, çocuk suçları ve mağduriyeti yönünden doğu illerinin aksine batı illerinin ilk sıralarda yer aldığını gördük. Eskişehir, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Aydın ilk 5 sırada yer alıyor. Diyarbakır 24, İstanbul 26, Ankara da 55. sırada yer alırken, son 5 il sıralamasında ise Trabzon, Gümüşhane, Giresun, Artvin ve Adıyaman bulunuyor. Trabzon’da yaşanan rahip cinayeti ve Hrant Dink’i öldüren çocuğun Trabzonlu olması nedeniyle, Trabzon bir dönem suçlu kent olarak ilan edildi. Trabzonlu olarak başka bir şehirde sokağa çıkmaktan, kendimizi Trabzonlu olarak tanıtmaktan çekinir duruma gelmiştik. Eğer o dönemler Türkiye’nin suç haritası çıkartılmış olsaydı, ’İstanbul, Mardin, Malatya ve Trabzon’da sıra dışı olaylar yaşandı’ diye bu kadar haksızlık edilmezdi. Artık bu konuda ezberlerin bozulması lazım."

"ŞEHİRLERİMİZDE ÇOCUK SUÇ MAKİNELERİ OLUŞMAYA BAŞLADI"

Solak, suç oranı yüksek illerden, suç oranı düşük olan illere çocuk ihracatı yapıldığını iddia ederek, "Şehirlerimizde çocuk suç makineleri oluşmaya başladı. Çocuk suçlarında ilk sırada yer alan illerdeki suç çeteleri, suçu az olan illere suçlu çocuklar ihraç etmekte. Bu enteresan bir gelişmedir. Yani seyyar suç işleyen çocuklarımız var" dedi.

Çocukları Koruma Kanunu’nun işleyişiyle ilgili ciddi sıkıntılar yaşandığını savunan Solak, "Bu konunda çocukların rehabilite edilmesi ön plandadır. Fakat kanunun rehabilitasyon bölümü eksik kaldığından kanunun daha çok suç işleyen çocukları koruyan kanuna dönüştüğünü görüyoruz. Burada en büyük görev Milli Eğitim Bakanlığına düşmektedir. Araştırmalarımız sonucunda 25 milyonluk çocuk nüfusu olan ülkemizde bir çocuk icracı bakanlığının olması gerektiğini gördük" diye konuştu.

"MANİSA’DA ÖLÜM TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA OLAN BİNLERCE ÇOCUK VAR"

Solak, çocuk suçlarındaki artışın temelinde ailenin ilk sırada geldiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti.

"Aile yapımız büyük değişime uğruyor. Eskiden çocuk, anne ve babasından şiddet gördüğünde dedesi, nenesi ya da diğer aile bireyinin yanına sığınıyordu. Onun merhametiyle karşılaşıyordu. Günümüz toplumlarında bu tamamen ters bir yapıya büründü. Çocuk anne ya da babasından şiddet gördüğünde sığınacak liman olarak internet kafeyi görüyor ve oraya gidiyor. İnternet kafede de en çok adam döven ya da öldüren oyunlar oynuyor. Doğal olarak bu durum da çocukları kaybetmemize neden oluyor.".

Karübük’te yaşanan ve 4 yaşındaki Edanur Avcı’nın ölümüyle sonuçlanan olayın benzerlerinin Manisa’da yaşanabileceğini ileri süren Adem Solak, şunları kaydetti.

"Karabük’teki olaya medya ilgi gösterdi ve kamuoyunda yankı uyandırdı. Manisa’da ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olan binlerce çocuk var. Çünkü askeri bölgeler şehir merkezinin içerisinde kaldı. 3 bin 500 menzili olan kurşunlarla evlerin 50, okulların 500 metre yakınında silahlı atış yapılıyor. Sizler akşama kadar evlerin ve okulların kenarında silah atarsanız, insanların şiddet duyguları artar. Bu bölgelerdeki çocuklar risk altında, sağlıkları bozuluyor ve şiddet duyguları artıyor. Hukukun üstünlüğünü işletmemiz lazım. Meskun mahalde silah atılmaması gerekiyorsa, hiç kimse atmasın.".

Solak, son 4 yılda çocukların karıştığı olayların, toplumda çocuk duyarlılığını artırdığını belirtti.