Gündem Tütün deposundan çıkan şampiyonlar

Tütün deposundan çıkan şampiyonlar

03.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Terk edilmiş bir tütün deposunda Türkiye ve dünya şampiyonasına hazırlanan genç okçular mucizeler yaratıyor. İki sporcu, bu yıl Avrupa şampiyonasında Türkiye’yi temsil edecek.

Tütün deposundan çıkan şampiyonlar

Muğla’nın Yatağan ilçesi Bencik köyünde aile hekimliği yapan Dr. Ejder Sözen, hekimliliğin yanı sıra köydeki çocuklara okçuluk eğitimi veriyor. Terk edilmiş bir tütün deposunda çocukları Türkiye ve dünya şampiyonasına hazırlayan Sözen’in bu yıl iki öğrencisi Avrupa şampiyonasında Türkiye’yi temsil edecek.

Haberin Devamı

Muğla’da yaşayan Dr. Ejder Sözen, 2007 yılında Antalya’ya katıldığı bir tıp kongresinde tesadüfen okçuluk sporu ile tanıştı. Hayatında ilk defa eline ok alan Süzen, Muğla’da 3 yıl boyunca 6 kişilik arkadaş grubu ile birlikte okçuluğu daha iyi yapmak için çalıştı.

2011 yılında Muğla’nın Yatağan ilçesi Bencik köyüne aile hakimi olarak atanınca da aile hekimliliğin bahçesinde okçuluk faaliyetlerini tek başına devam ettirdi. Kısa bir süre sonra ise bu hobisini köy çocuklarına sevdirmek için kolları sıvadı. İlk öğrencisi 9.5 yaşındaki Emircan Haney oldu. Yaklaşık bir yıl boyunca Emircan ile çalışan Süzen, bir yılın sonunda Emircan’ı minikler Türkiye şampiyonasına soktu. Emircan girdiği ilk yarışmada Türkiye ikincisi oldu.

Haberin Devamı

Tütün deposundan çıkan şampiyonlar

İki sporcu Milli Takım’da

Emircan’ın bu başarısı Yatağan Kaymakamı tarafından takdir edildi. Sözen kaymakamlığın da desteğiyle köyde yarışma için daha fazla öğrenci yetiştirmeye başladı. Böylelikle Sözen’in, Bencik köyünün çocuklarıyla okçuluk serüveni de profesyonel olarak başladı. Köyde 15’i kız, 5’i erkek olmak üzere 20 öğrencisi bulunan Süzen, yedi yıldır öğrencilerini yazın aile hekimliğinin bahçesinde, kışın ise köyde atıl halde bulunan bir tütün deposunda Türkiye ve dünya şampiyonasına hazırlıyor. Sözen’in bu yıl da iki öğrencisi, ön elemleri geçerek Yıldız A Milli Takımı’nda Yunanistan’da yapılacak Avrupa şampiyonasında Türkiye’yi temsil edecek.

Sözen, 11 yıl önce başlayan okçuluk hikayesini Milliyet’e şöyle anlattı:

‘Hobi olarak başladım’

“11 yıl önce Antalya’da Pratisyen Hekim Kongresi’ne katıldım. Kongre sürecinde otel animasyonları içerisinde yer alan okçuluk atışlarına katılmıştım. İlk yayla tanışmamdan sonra okçuluk sporunu çok sevdim. Başta hobi olarak başladım, şimdiyse Milli Takıma öğrenci yetiştiriyorum bu benim için büyük bir gurur. Yedi yıl içinde, Türkiye ve dünya yarışmalarında 113 madalya, 20 Türkiye kupası ve 21 rekorumuz var. Geçen yıl ilk milli öğrencimiz Songül’ü Fransa’ya gönderdik ve gruptaki diğer iki arkadaşıyla dördüncülükle döndü. Emircan’ı da dünya şampiyonası için Arjantin’e gönderdik. İki öğrenciyle birlikte dünya ikincisi oldular. Karmada ise Emircan bir kız öğrenciyle dünya birinciliğini aldı. Bu yıl da Temmuz’da Yunanistan’da yapılacak Avrupa şampiyonasına elemeleri geçen Emircan ve Sevda Yaka (15) kaldı. Benim takımımda iki öğrenci Türkiye’yi temsil edecek. Bu benim ve takımımız için büyük bir gurur. Bu yılki hedefimiz hem grup hem de bireysel birincilik ile Türkiye’ye dönmek.”

Haberin Devamı

Tütün deposundan çıkan şampiyonlar

‘Önemli olan Türkiye’

Avrupa şampiyonasında Türkiye’yi Yıldızlar A Milli Takımı’nda temsil edecek olan Emircan Haney (15) şunları söyledi: “Ejder ağabeyi tanıyana kadar okçuluğa dair hiçbir şey bilmiyordum. Okçulukla tanıştıktan sonra çok sevdim. Arkadaşlarım bisiklete binerken, ben ok atıyordum ve böyle mutlu oluyorum. Daha önce de Türkiye’yi temsil etme fırsatım oldu ve temmuzda tekrar Türkiye’yi temsil etme fırsatım oldu. Benim için önemli olan yapacağım derecelerden çok, Türkiye’yi temsil etmek. Hedefim Yunanistan’da birincilik almak. Karmada dünya birinciliğim, grupta da dünya ikinciliğim var.”

Haberin Devamı

Kızlara pozitif ayrımcılık

Sözen’in Bencik köyündeki okçuluk öğrencilerinden yarıdan fazlası kızlardan oluşuyor. Sözen bunun nedeni de şöyle anlattı: “Böyle küçük yerlerde kız öğrencilerin dışarıya çıkma ve farklı bir şeyle uğraşma şansı erkeklere göre daha düşük. Erkekler köyden çıkabiliyor, ‘Neden kızlar da evden çıkmasın’ dedim ve bundan ötürü de ilk önceliğim kızlar oldu. Erkekler de çok istek ve yeteneğe bakıyorum ama kızlara daha fazla şans veriyorum ve bu her alanda da böyle olmalı. Kızlara daha fazla şans verilmeli.”