‘Usulen boşanmaya caydırıcı ceza yok’

Bolu Aile Mahkemesi, evliliklerini sonlandırmak isteyen bir çiftin boşanmalarına karar verdi. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, çiftin boşanma sürecinde aynı evde yaşamaya devam etmesi nedeniyle kararı bozdu. 2. Hukuk Dairesi, tarafların aynı evde yaşamasının evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığının delili olduğunu kaydetti. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise tarafların aynı evde yaşamasının, evliliğin halen çekilebilir olduğunu gösteren delil olarak kabul edilemeyeceğine karar verdi. Bunun üzerine boşanma aşamasında olan ya da boşanan çiftlerin aynı evde yaşamasına yönelik hukuki düzenleme olup olmadığını uzmanlara sorduk.

Avukat Ceren Kalay, bu durum için hiçbir yaptırım bulunmadığını söyledi. Kalay, “Kişilerin özel hayatının gizliliği ve korunması esastır” dedi. Avukat Merve Uçanok ise “mal kaçırma” amacıyla anlaşmalı boşanmalara sık rastlandığını belirterek, “Eşlerden birinin alacaklıları zarara uğratmak saikiyle, eşler resmi olarak boşanıyor ancak birlikteliklerine devam ediyorlar” diye konuştu.

‘Alacaklı dava açabilir’

Avukat Ceren Kalay: Evli olmayan çiftlerin aynı evde yaşamasının yaptırımı ya da düzenlemesi söz konusu değil. Başta Anayasa olmak üzere kanunlarla özel hayatın gizliliği korunmaktadır. Eşlerden birinin mallarını borçtan kaçırması anlamında boşanması rastlanabilen bir durumdur. Bu durumda alacaklının mal kaçırma amacıyla satım yapıldığının ispat yüküyle tasarrufun iptali davası açması mümkün. Bunun dışında ev eşyalarını borçtan kaçırmak amacıyla eşler boşanmış, fakat birlikte yaşıyor olabilirler. Diğer eşin evde eşyaları bulunması halinde yine yargılamaya tabi şekilde mallar haczedilebilir.

‘Malları devralan borçtan sorumlu’

Avukat Merve Uçanok: Alacaklıları zarara uğratmak saikiyle eşler boşanmakta ancak birlikteliklerine devam etmektedir. Türk Medeni Kanunu, alacaklılara zarar verecek şekilde mal rejiminin değiştirilmesi açısından alacaklıları korumuştur ve kendisine mallar geçmiş olan eşin borçlardan sorumlu olacağını belirtmiştir. Bu konuda caydırıcı bir yaptırım olmaması sebebiyle kâğıt üzerinde boşanmalar gündeme geliyor. Hukuka uygun olmayan bu işlemlerin önüne geçilmesi için caydırıcı yaptırım olmalı.”