Vakıf üniversiteleri hazıra mı konuyor?
ÇAPRAZ ATEŞ
SİBEL KAHRAMAN
Vakıf üniversitelerinin sayısının artmasıyla birlikte öğretim üyesi sorunu da yaşanmaya başlandı. Vakıf üniversitelerinin devletten öğretim üyesi transfer etmesiyle başlayan tartışma, araştırma görevlilerinin de transferiyle devam ediyor.
Devlet üniversitelerindeki öğretim üyeleri özel üniversitelerde ders veriyor. Devlet üniversiteleri boşaltılıyor mu? Vakıf üniversiteleri haksız rekabete mi neden oluyor?
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu (İÜ Rektörü)
Olanaklarımız kullanılıyor Vakıf üniversiteleri, devletin ödeyemeyeceği rakamlar vererek, devlet üniversitelerinden sürekli öğretim üyesi alıyor. Bu devlet üniversitelerine zarar veriyor. Asıl önemlisi öğretim üyeliğinin fidanlığı olan araştırma görevlilerine de yüksek ücretler ödeyerek alıyor olmaları. Devlet üniversiteleri asistan bulmakta zorluk çekiyor. İlanlar veriyoruz, başvuran olmuyor. Bugün profesörlerinin, doçentlerinin gitmesiyle zorluk yaşayan devlet üniversiteleri, 10 yıl sonra alttan gelecek genç bilim adamları olmaması nedeniyle büyük zorluk yaşayacak. Vakıf üniversiteleri yetiştirdiğimiz kaliteli öğrencileri alarak devletin olanaklarını kullanıyorlar.
Prof. Dr. Ayhan Alkış (Yıldız T.Ü. Rektörü)
Hakça rekabet yok Üniversitelerimiz, öğretim üyeleri gibi kıt kaynaklarını verimli kullanmak için işbirliği yapabilmeli. Şu anda hakça rekabet koşulları yok. Kaliteli öğretim üyesi yükseköğretimin darboğazı. Kurumlar öğretim üyelerini sahiplenmek yerine paylaşma yolunu seçmeli. Devlet üniversitesi vakıf üniversitelerine öğretim üyesi gönderiyorsa, onlardan da istemeli. Bizim rekabet etme lüksümüz yok. Vakıf üniversitelerinin tek yanlı öğretim üyesi almalarına karşıyım. Çünkü ortada hakça rekabet koşulları yok. Devletin imkânları ortada. Ancak yeni yasa tasarısı kabul edilirse ve ikinci öğretimler daha yüksek ücretlerde olursa rekabet koşulları gelişebilir.
Prof. Dr. İlter Turan (Bilgi Üniversitesi Rektörü)
Esas sorunları görsünler Devlet üniversitelerinden elemanlar vakıf üniversitelerine geçiyor. Bu, vakıfların bu elamanların akademik alanda kalmalarına katkıda bulunması demektir. Çünkü düşük gelirli akademisyenlerin, vakıflara geçmemesi halinde, akademik meslekten uzaklaşarak başka alanlara kaymaları önlenemez. Devlet, vakıf üniversitelerini kusurlu bulmaktan ziyade, kendi koşullarını daha cazip hale getirmek için çabalamalı. Vakıfların kapasiteleri belli. Bu, devlet üniversitelerinde ciddi sorun yaratmayacak kadar sınırlıdır. Onun için devlet üniversitelerinin, vakıf üniversiteleri yerine esas sorunlarla ilgilenmeleri daha iyi olacaktır.
Prof. Dr. Çetin Bolcal (Kültür Ü. Rektör Yrd.)
Biz olmasak kaçarlar Genelde vakıf üniversitelerinde yer alan öğretim üyeleri, emekli olanlar. Genç öğretim üyeleri de gelmek istiyor. Çünkü, "Devlet üniversitelerinde verilen maaşla ne kendime, ne de üniversiteye yararım olur" düşüncesi var. Biz bir imkân vererek hem üniversite olarak yararlanıyoruz, hem de genç insanlar kendilerini yetiştiriyorlar. Verilen maaşlarla, yurtdışına gidiyorlar, kitap alıyorlar, sempozyumlara katılıyorlar. Gençler mezun olduklarında zaten maaşlar çok düşük olduğu için devlet üniversitesini tercih etmeyecektir. Öğretim üyeliğini seçmeyecektir. Vakıf üniversiteleri bu gençlerin akademik alanda kalmalarını sağlıyor.
GÜNCEL
