Vicdan sızlatan tablo

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporuna göre, bu yılın ocak ayında 144, şubat ayında 128, mart ayında 129, nisan ayında 188, mayıs ayında 169 ve haziran ayında 149 olmak üzere, Türkiye’de 2018 yılının ilk 6 ayında en az 907 işçi, iş kazalarında yaşamını yitirdi. Ölen 907 çalışanın 728’i ücretli (işçi ve memur), 179’u kendi hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor. Ölenlerin 49’u kadın, 858’i ise erkek işçi. Kadın işçi ölümleri tarım, tekstil, ticaret, büro, eğitim, sağlık, konaklama ve ev işçiliği iş kollarında gerçekleşti.

33 çocuk işçi öldü

Ölenler arasında çocuk işçiler de bulunuyor. 2018’in ilk yarısında, 11’i 14 yaş ve altında olmak üzere 33 çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi ölümleri tarım, ticaret, metal, inşaat, konaklama ve genel işler iş kollarında yaşandı. Yaşamını yitirenler arasında mülteci işçiler de var. İlk 6 ayda 47 mülteci işçi hayatını kaybederken, bunun 20’sini Suriye uyruklular oluşturdu.

En fazla İstanbul’da

2018 yılının ilk 6 ayında Türkiye’nin 78 şehrinde ‘iş cinayeti’ gerçekleştiği tespit edildi. En çok iş cinayeti, bir çok inşaat çalışmasının bulunduğu İstanbul’da (116) yaşandı. İstanbul’u, Kocaeli (38), Manisa (38), Bursa (33), Antalya (29), İzmir (26), Konya (25), Aydın (23), Gaziantep (21), Samsun (21), Ankara (20) ve Şanlıurfa (20) izledi. Rapora göre, Ağrı, Çankırı ve Giresun’da iş kazasına rastlanmadı. Raporda yaşamını yitiren işçilerin çoğunun sendikalı olmadığına dikkat çekildi. İlk 6 ayda ölen 907 emekçinin 886’sı (yüzde 97.69) sendikasız iken, ölen işçilerin sadece 21’i (yüzde 2.31) sendikaya kayıtlı. İş cinayetlerinde en fazla ölüm nedeni trafik/servis kazası, yüksekten düşme ve ezilme/göçük olarak ortaya çıkıyor. Bunları kalp krizi/beyin kanaması, şiddet, elektrik çarpması, zehirlenme ve boğulma gibi olaylar takip ediyor.

‘Güvencesiz koşullar ortadan kaldırılmalı’

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Üyesi Pınar Abdal, Milliyet’e yaptığı değerlendirmede, güvencesiz çalışma biçimlerinin yaygınlaştığını ve bunun da iş cinayetlerinde artışa neden olduğunu söyledi. İş kazalarındaki artışı etkileyen bir diğer sebebi OHAL ile açıklayan Abdal, “OHAL koşullarında işçiler, sendikal haklarından mahrum bırakılıyor. Bir diğer nokta ise işsizliğin yükselmesi. Yedek işçi kadrosunun çoğalması, işverenin elinde işçilere karşı bir koz olarak kullanılıyor. Dolayısıyla işçiler, işini kaybetme korkusuyla ucuz, güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor” dedi. İş kazalarını önlemenin, kalıcı hükümet politikalarından geçtiğini söyleyen Abdal, “Bir diğer sorun, cezasızlık politikaları. İş cinayetlerine sebep olanlar maalesef cezalandırılmıyor” dedi.

‘İş sağlığı hükümleri uygulamaya konulmalı’

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun TOBB 74. Genel Kurulu’nda yaptığı, “İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, KOBİ’lerimize büyük yükler getiriyordu, bunları hükümetimizle birlikte kaldırttık” açıklaması işçi sendikalarınca tepkiyle karşılanmıştı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hisarcıklıoğlu’nun bu sözleri sonrasında, “İşveren kesiminin iş sağlığı ve güvenliği hükümlerinin kaldırılması, gerek istihdam maliyetlerinin azaltılması ve gerekse zorunlu arabuluculuk düzenlemesi hükümlerini, hükümetle birlikte hayata geçirdiklerini açıklaması düşündürücüdür. Bu noktada hükümete düşen konuya açıklık getirmek, ertelenen iş sağlığı ve güvenliği hükümlerini geç kalmaksızın uygulamaya koymak ve artık işçi lehine hiçbir olumlu yanı olmadığı bizzat işverence itiraf edilen zorunlu arabuluculuk sistemini yeniden gözden geçirmektir” diyerek tepki göstermişti.