Gündem Yasaklar sanatın gücünü gösteriyor

Yasaklar sanatın gücünü gösteriyor

22.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Finlandiyalı yazar Sofi Oksanen’in adı son yıllarda Nobel bahislerinde de geçmeye başladı. Oksanen, Türk edebiyatında en çok tasvirlerin zenginliğini sevdiğini söylüyor

Yasaklar sanatın gücünü gösteriyor

Can Şişman / Milliyet

Haberin Devamı

İskandinavya’nın son dönemde en çok konuşulan edebiyatçılarının başında gelen Finlandiyalı yazar Sofi Oksanen’in 2003 yılında yazdığı ilk romanı ‘Stalin’in İnekleri’ geçtiğimiz aylarda Pegasus Yayınları tarafından Türkçeye çevrildi.
2010’da İskandinav Kurulu Edebiyat Ödülü’nü kazanan, 2012’de sinemaya uyarlanarak Oscar’larda Finlandiya’nın ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ adayı olan ‘Araf’ ile daha önce Türk okurlarla buluşan Oksanen, bu kitabında da bir yandan totaliter rejimlerde yaşam mücadelesi veren kadınların hikâyelerine odaklanıyor, diğer yandan ise baskıcı rejimleri eleştirmekten kaçınmıyor.

Romanlarınızda dikkat çeken en önemli noktalardan biri kadın karakterlere verdiğiniz önem. Kadın-erkek eşitsizliği size göre nasıl aşılabilir?

- Daha iyi bir dünyada yaşamanın en önemli koşulunun cinsiyetler arası eşitlik olduğuna inanıyorum. Kadın-erkek eşitsizliğinin ortadan kalktığı bir dünyada çok daha verimli sonuçlar elde edilecektir. Feminizmin önemi ve geldiği nokta ülkeden ülkeye değişiyor. Örneğin Finlandiya’da yazarların yüzde 50’si kadın. Dolayısıyla burada kadınların karşılaştıkları sorunlar, eğitim hakkına bile sahip olmayan ülkelerdeki kadınların sorunlarından çok daha farklı. Kadın-erkek eşitsizliğinin bitmesindeki en önemli şeyin herkes için ücretsiz eğitim olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

En hassas olduğunuz temalar hangileri?

- İlk sırada askeri işgaller var, en çok önem verdiğim şey bu. Aile bağları, farklı diller, hatıralar ve kimlikler de diğer temalar arasında.

Danimarkalı yönetmen Lars von Trier’in son filmi ‘Nymphomaniac’ın (İtiraf) Türkiye’de vizyona girmesi yasaklandı. Sizce sanat eserleri yasaklanmalı mı?

- Yasaklar aslında sanatın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Sanatın etkisi bu denli güçlü olmasaydı yasaklardan bahsedemezdik. Sanat eserlerinin diktatörlükleri bile sona erdirebilecek güçte olduğunu, özgür olabilmeyi başarmış bir dünyanın da başyapıtlar üretebileceğini düşünüyorum.

Türk edebiyatının size göre en önemli artısı nedir?

- Türk edebiyatından Finceye ne yazık ki çok az eser çevrildi. Ancak okuduklarım arasında beni en çok çarpan şey betimlemelerin zenginliği. Türk edebiyatında rastladığım kültürel çatışmaları kendime ve eserlerime yakın bulduğumu söyleyebilirim.

Haberin Devamı

2009 yılında Helsinki’de LGBT aktivisti ödülü almıştınız. LGBT hakları konusunda gelinen nokta sizce yeterli mi?

- Demokratik ülkeler eşcinsel evliliklere sıcak bakıyor. Dolayısıyla bu konuda şu anda bulunduğumuz yer sevindirici. Ancak son dönemde ön plana çıkan Rusya’nın eşcinsellik karşıtı propagandası düşündürücü. Çünkü eşcinsel karşıtlığı Rusya’daki muhafazakâr çevrelerde prim yapmak amaçlı siyasi bir araç olarak kullanılıyor.

‘Kırım’daki Tatarlar zor durumda’

Kitaplarınızda Sovyet döneminin üstünde özellikle duruyorsunuz. Sizce, Ukrayna ve Rusya arasında son dönemde yaşanan olaylarda en çok gözden kaçan şey nedir?

- Öncelikle dünyadaki bütün ülkelerin uluslararası hukuka saygı duyması gerekir. Bana göre Rusya son derece saldırgan bir tutum sergiliyor. Kırım’daki Tatarlar şu anda çok zor bir durumda. İnsan hakları gözlemcileri Tatarların bulunduğu bölgeye giremiyor ve bu durum endişe verici. Baskı ve korku ortamı yaratılarak bölgedeki Tatarların Batı Ukrayna’ya göç etmesi asla kabul edilemez.