Gündem ‘Yaşlanmayı durdurma hayalleri kuruyoruz’

‘Yaşlanmayı durdurma hayalleri kuruyoruz’

08.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Sağlıklı yaşam için kış uykusu ilham oldu... ABD’deki gururumuz Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, ‘Hücre-besin ilişkisini anlayabilirsek kontrol edebilir, yaşlanmayı durdurabilir, geciktirebilir, önleyebiliriz’ dedi

‘Yaşlanmayı durdurma  hayalleri kuruyoruz’

Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren Sabri Ülker Merkezi, bilim dünyasının önemli isimlerini İstanbul’da organize edilen ‘Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu’nda bir araya getirdi.

Sabri Ülker Vakfı’nın ev sahipliğinde iki gün süren sempozyuma Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Fakültesi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Rockefeller Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Birsoy, Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Merkezi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Üyesi Prof. Dr. Robert Farese ile çok sayıda bilim insanı katıldı. Sempozyumda metabolizma ve hastalıkları birbirine bağlayan mekanizmalara ışık tutan yeni araştırmalar kamuoyu ile paylaşılırken, şişmanlık, diyabet ve beraberinde ortaya çıkan rahatsızlıklar, bu rahatsızlıkları önleme ve tedavilere yönelik yeni gelişmeler anlatıldı. 2012 Nobel Kimya ödülü sahibi Prof. Dr. Brian Kobilka’nın onur konuğu olduğu sempozyumda, Sabri Ülker Uluslararası Bilim Ödülü sahibi ise ABD Rockefeller Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Türk bilim insanı Yard. Doç. Dr. Kıvanç Birsoy oldu.

Uzun bir yaşam
Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, sempozyumda yaptığı konuşmada metabolizma ile beslenme arasındaki ilişkinin moleküler düzeyde incelenmesinin, toplum sağlığı açısından heyecan verici olduğunu vurguladı.

Sabri Ülker Merkezi Başkanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Hotamışlıgil, bu merkezde gerçekleştirilen çalışmalar ile insan sağlığı için önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, “Hedefimiz besinlerle alınan bazı öğelerin fonksiyonlarını ortaya çıkararak metabolik hastalıklar ve yaşlanma ile gelen dejenerasyondan korunmayı sağlamak. Obezitenin bir sonucu olarak işlev bozukluğuna neden olan hücrelerdeki yapısal ve biyolojik değişimlerle ilgili yeni bilgiler edindik ve bu çalışmalarla metabolik hastalıkların tedavisine yönelik yenilikçi araçlar geliştiriyoruz. Merkezde yapılan çalışmalar sadece metabolik hastalıkların tanı ve tedavisinde değil aynı zamanda insanların uzun ve sağlıklı yaşamalarını destekleyecek keşiflere ilham olacak” diye konuştu.

‘Ayı’ örneği
Hotamışlıgil, yapılan son çalışmalar hakkında şunları dile getirdi: “Hayvanlar kış uykusuna yattıkları zaman insüline cevaplarını müthiş bir şekilde tamamen durduruyorlar. Sanki diyabet düğmesini açıyorlar. Ama sadece 6 ay için. Uykudayken insülin hiç çalışmıyor. Uyandıkları anda inanılmaz bir iştahla yemek yemeye başlıyorlar ve insüline olan duyarlılıkları hemen anında açılıyor. İnsülin devamlı bunları sentez yaptırıyor, depolattırıyor. Her tarafı yağlarla dolu fakat tamamen sağlıklılar. Hiçbir şekilde metabolik hastalık belirtisi göstermiyorlar. Bu kadar yağlanmalarına rağmen. Ondan sonra bir sinyal alıyorlar kış uykusuna geçiyorlar. Biz de bu dönemlerdeki bu sinyali bulabilirsek ondan muazzam şeyler öğrenebiliriz diye düşünüyoruz. Belki de buradan biz hiç beklenmedik sonuçlar ortaya çıkaracağız. Bu metabolizmayı bu kadar hızlı ve şiddetli bir şekilde değiştiren sistem, ayının bu kadar kilo almasına rağmen hiçbir metabolik hastalık belirtisi göstermemesini sağlayan bir biyoloji var, onu anlayabileceğiz.”

‘Geciktirebilir, önleyebiliriz’

Hotamışlıgil, “Hücre besin ilişkisini anlayabilirsek kontrol edebiliriz. Hatta kontrol edebilirsek de yine bu çok kökte yatan bir mekanizma olduğu için birçok kronik hastalığı hatta yaşlanmayı durdurabilir, geciktirebilir, önleyebiliriz diye hayaller kuruyoruz. O hayallerin bir kısmı bazen hayal olmaktan çıkıyor. Örneğin, çalıştığımız fare örneklerinde bunu sağlayabildik. Tabii insanda da gerçekleştirebilir miyiz, bilmiyoruz. Buradan öğrendiğimiz hem iyi, hem kötü bir haber var. İyi haber; yaşlanmayı durdurduğunuz zaman bu hayvanlar ölene kadar sağlıklı kalıyor. Fakat kötü haber daha çok yaşamıyorlar. Çok ilginç ve şimdiye kadar bilinmeyen bir şeydi bu. Hepimiz bunları düzeltirsek belki daha uzun yaşayabiliriz diye düşünüyorduk. Ama aynı gün ölüyorlar hepsi. Kardeşleri hastalanarak ölüyorlar. Bunlar sağlıklı ölüyorlar” dedi.

YARIN:

Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Merkezi Genetik ve Kompleks Hatalıklar Bölümü Üyesi Prof. Dr. Robert Farese, Avrupa Yaşam Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Diana Banati, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halit Tanju Besler, Milliyet’e sağlıklı yaşamın sırlarını anlattı...

Yazarlar