30.05.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
AYKUT YILMAZ - Ankara
Sistem değişikliğinin gündemlerinde olmadığını belirten Saraç, “2024’te sistemde bir değişiklik olur mu” sorusuna “Biz yükseköğrenime giriş sistemlerinin sosyal adalet ve fırsat eşitliğini temin etmesi gerektiğine inanıyoruz. Eğitim öğretimin bütününde olduğu gibi yükseköğretimde de piyasanın şartlarının egemen olmamasını istiyoruz. Bu bağlamda mezunları 4-5 sene sonra göreceğimiz bir sistemle, yani bilinmezliklerle dolu bir sisteme ilişkin bizim bir süreç başlatmamız aklen ve bilimsel olarak mümkün değil. Şu aşamada 4-5 yıl sonra doğacak çocuk için YÖK’ten don biçmesini beklemeyin” dedi.
Saraç, Türkiye’de eğitim gören uluslararası öğrencilere yönelik önceki gün düzenlediği iftarın ardından eğitim muhabirleriyle sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan yeni lise modeline ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Saraç, özetle şöyle konuştu:
YKS’DE DEĞİŞİKLİK: MEB’ten bize bu konuyla ilgili herhangi bir bilimsel çalışma, rapor gelmedi. İkincisi sistemler değişirken onların gerekçeleri olur. Daha ilk senesinde biz bunu değiştirmekle bir kamu yararı görmüyoruz. Çünkü doğru yürüyen sonuçları itibariyle de olumlu sonuçlar üreten bir sistem. Dolayısıyla böyle de bir durum var. Üçüncü husus elbetteki giriş sistemleri değişebilir. Bunlar gökten inmiş kurallar değil. Gerekliliklerinin bilimsel olarak ispatlanması, kamuoyunun da içine sinmesi lazım. Bizim şu aşamada önümüzdeki meselelerin hiçbirinin arasında başlık olarak sistem değişikliği yer almıyor.
AKLEN MÜMKÜN DEĞİL: Biz yükseköğrenime giriş sistemlerinin sosyal adalet ve fırsat eşitliğini temin etmesi gerektiğine inanıyoruz. Eğitim öğretimin bütününde olduğu gibi yükseköğretimde de piyasanın şartlarının egemen olmamasını istiyoruz. Bunu açın nereye kadar giderseniz gidin. Bu bağlamda mezunları 4-5 sene sonra göreceğimiz bir sistemle, yani bilinmezliklerle dolu bir sisteme ilişkin bizim bir süreç başlatmamız aklen ve bilimsel olarak mümkün değil.
AYT’YE ELBETTE YANSIR: (Yeni lise tasarımı ilk mezunlarını 2024’te verecek. Bu kapsamda o yıl üniversite sınavı değişecek mi?) TYT’de sözel ve sayısal okuryazarlık getirdik. YÖK olarak en azından ben ve ekibimiz, bundan vazgeçilmesi için bir neden görmüyoruz. Ne pedagojik ne bilimsel bir neden görüyoruz ama müfredatla ilgili bir değişiklik söz konusu olursa bu ikinci aşama olan AYT’ye elbette yansır. O zamanki duruma bakılır ve değerlendirilir.
4-5 YIL SONRA DOĞACAK ÇOCUĞA: (Bir akademisyen olarak yeni lise modelini nasıl buluyorsunuz?)Bu yeni sistem ise pek çok artıyı getirdi. Mesela soru başına süre bile uzatıldı. Öğrenciler buna sevindi. Hatırlarsanız bizim bir takım açıklamalarımız oldu. Artık insanlar üniversiteye hazırlanırken roman da okusun dedik. Bunlar Türkiye’nin kazançları. Dolayısıyla biz bunlardan vazgeçilsin istemiyoruz. Yine tekraren söylüyorum. Yükseköğretim sistemi lise eğitimini desteklemek durumunda, lise eğitimi de yükseköğretimi desteklemek durumunda. Yani üniversite giriş sınavında lise eğitimin çıktısını müfredatı ve sistemi dikkate alacağız. Ama şu aşamada 4-5 yıl sonra doğacak çocuk için YÖK’ten don biçmesini beklemeyin.