Gündem ‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

21.03.2010 - 00:50 | Son Güncellenme:

Sinema, tiyatro ve sahne sanatçılarından demokratik açılıma destek isteyen Başbakan Erdoğan, “Sizler olmazsanız bu süreç eksik kalır” dedi. Vizontele’de Cem Yılmaz’ın söylediği “Zeki Müren de bizi görüyor mu?” repliğini hatırlatan Erdoğan, “Zeki Müren’i bilemem ama biz, hükümet olarak olup biteni görüyoruz” diye konuştu

‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sinema, tiyatro ve sahne sanatçılarından demokratik açılıma destek vermelerini isteyerek, “Sizler olmazsanız bu süreç eksik kalır” dedi. Erdoğan, “Eğer bu ülkenin otoriteleri, Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı, Türkiye inanın bugün çok başka bir yerde olurdu” diye konuştu.
Demokratik açılım projesi kapsamında 20 Şubat’ta bestekâr ve ses sanatçılarıyla görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün de sinema, tiyatro ve sahne sanatçılarıyla Beşiktaş’taki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde verdiği kahvaltılı sohbet toplantısında bir araya geldi. Bazen tek bir karenin, tek bir sahnenin binlerce sayfada anlatılabilecek konuyu etraflıca izah edebildiğini belirten Erdoğan, “Kurtlarla Dans” filminin Kızılderililere olan bakışı, “Malcolm X” ve “Mississipi Yanıyor” filmlerinin siyahilerin toplumsal konumunu, “Çağrı” filminin ise İslam dünyasına olan bakışı önemli ölçüde değiştirdiğini kaydetti.
Türkiye’de de gösteri sanatlarının birçok sosyal ve politik meselede öncü rol oynadığını, Halit Refiğ’in “Gurbet Kuşları” filminin köyden kente göçü, Lütfi Akat’ın “Gelin-Düğün-Diyet” üçlemesinde kente gelen Anadolu insanının şehre tutunma mücadelesini, Yılmaz Güney’in, “Arkadaş” ve “Umut” filmlerinin dilsiz, çaresiz, kimsesizlerin sesi ve umudu olduğunu anlattı.

Güney’e kulak vermiş olsalardı
Ortada bir sorun varsa bunun görmezden gelinmesinin sorunu ortadan kaldırmadığını, aksine daha da büyütüp kangren haline getirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Eğer bu ülkenin otoriteleri, Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı, inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi. Şerif Gören üstadımızın ‘Endişe’, ‘Yol’ ve ‘Katırcılar’ filmine, farklı bir gözle bakılsaydı, Yavuz Turgul üstadımızın ‘Eşkıya’ filmi, ‘Muhsin Bey’, ‘Züğürt Ağa’ filmleri kahkahanın ötesinde zamanın otoritelerini düşünmeye de sevk etseydi, Mesut Uçakan’ın ‘Kelebekler Sonsuza Uçar’ filmi daha bir samimiyetle izlenseydi, Türkiye bugün inanın çok başka bir yerde olurdu.
Yönetmen Özhan Eren’in ‘120’ filminin mesajı daha evvel benzer mesajlarla verilmiş olsaydı, bugün tarihimize daha geniş bir perspektiften bakıyor olurduk” dedi.

‘Gönül yarasını tamir için’
“Bizim bir gönül yaramız var ve biz işte o gönül yarasını tamir etmek için yola çıktık” diyen Erdoğan, “Biz, Mustafa Altıoklar’ın ‘Ağır Roman’la, Sırrı Önder Bey’in ‘Beynelmilel’ filmiyle anlattığı gevendelerin, Romanların dertlerini kendimize dert edindik. ‘Vizontele’, ‘Güneşe Yolculuk’, ‘Masumiyet’, ‘Güneşi Gördüm’, ‘Işıklar Sönmesin’, ‘İki Dil Bir Bavul’ gibi filmlerin anlattığı çelişkileri, dramları, yoksulluğu ve dışlanmışlığı en aza indirebilmek için biz bu yola koyulalım, el ele verelim ve bu işi başaralım. Derviş Zaim üstadın güzel filmiyle anlattığı gibi ‘Filler tepişirken çimenler ezilmesin’ dedik. Hani, sevgili Cem Yılmaz ‘Vizontele’de ‘Zeki Müren de bizi görecek mi?’ diye soruyor ya... Zeki Müren’i bilemem ama biz, hükümet olarak olup biteni görüyoruz. Samimi bir gayretin içerisindeyiz.”

“Farklı yerlere çekildi”
Londra’da yaptığı, Türkiye’deki kaçak 100 bin Ermeni’nin sınır dışı edilmesine ilişkin sözlerine açıklık getiren Erdoğan, “Sevgili Nubar Terziyan ile sevgili Kenan Pars’ın aziz hatıralarına hürmeten bu hususu burada bir kez daha açıklığa kavuşturmak isterim.
Her türlü riski göze alarak ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci’ni başlatmış bir hükümetin, kendi vatandaşlarından bir kısmına farklı muamele etmesi, farklı yaklaşması düşünülemez bile.
Özellikle kaçak işçilerin konumu ve bunların da dünden bugüne böyle bir adımı atacağız anlamında söylediğim bir şey olmadığı halde buralara çekilmesi bu açıklamayı yapmamı gerektirdi” diye konuştu.

‘Artık bizim de kadrajımızda’
Demokratik açılım konusunda sanatçılardan destek isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adı anılmayan, konuşulmayan, görülmeyen, bilinmeyen, dışlanmış ve itilmiş birçok kesim ve birçok sorun sizlerin sayesinde sahne aldı. Acıları, feryatları, hüzünleri, ihtiyaçları en önce sizler fark ettiniz ve en önce sizler topluma gösterdiniz. Şu anda bizim yaptığımız, işte tüm o kesimlerin, tüm o sorunların sahne almasını sağlamaktır. Biz artık, devlet olarak, hükümet olarak, Türkiye’yi ve Türkiye’nin meselelerini geniş çekimle, yakın planla ele alıyoruz. Yıllarca sizlerin kadrajına giren meseleler artık bugün bizim de kadrajımıza girmiştir.”

Haberin Devamı

‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

Erdoğan, Metin?Akpınar ve Kerem?Alışık’la selamlaştı.

‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

Gülse Birsel, Meltem?Cumbul ve Engin?Çağlar da toplantıdaydı

‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

Toplantıda beklenenin aksine söz almayan Cem Yılmaz utangaç tavırlar sergiledi.

‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

Şener Şen gözlükleri ve ciddi görüntüsüyle dikkat çekti. Necati Şaşmaz da Başbakan?Erdoğan’ı ciddiyetle dinledi.

‘Zeki Müren görüyor mu bilmem, ama biz sizi görüyoruz’

NOTLAR...
Çelik: Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar bizi güldürmedi
- Toplantıya 85 kişi davet edilirken, bunlardan 62’si katıldı, 23’ü ise mazeretlerinden dolayı katılmadı.
- Davet edilenlerin listesinde Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Fatma Girik, Kadir İnanır, Tarık Akan, Rutkay Aziz, Levent Kırca ve Müjdat Gezen’nin isminin olmadığı görüldü.
- Toplantıda sanatçılara kahvaltı tabağı, börek, poğaça ve simitle birlikte kahve, çay ve portakal suyu ikram edildi.
- Yaklaşık 4 saat süren toplantı nedeniyle aralarında Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar, Ata Demirer’in de bulunduğu bazı sanatçılarla, sık sık dışarı çıkarak sigara içti. Sigarası biten bazı sanatçılar ise, korumalardan ve polislerden sigara aldı.
- Toplantıda 25 sanatçı görüşlerini dile getirirken, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar’ın ise konuşmadığı öğrenildi.
- Kahvaltının yıldızı dört Doğu kökenli sanatçı oldu; Özcan Deniz, Sırrı Süreyya Önder, İclal Aydın, Yılmaz Erdoğan. Aydın “Açılımın önünü tıkayanlara annelik hakkını helal etmediğini” söylerken, Erdoğan, “Ben Hakkârili bir Kürdüm. Hayatımı Kürtçe üzerinden kazanıyorum. Bu süreci normalleşme süreci olarak görüyorum” dedi. Deniz ise, “Kürt olduğumu sekiz yaşında dayıma kız istediğimde öğrendim” dedi. Önder, “Benim Türkçem bozuktur, Adıyamanlıyım ve Kürt değilim” dediği konuşmasında Milliyet muhabiri Belma Akçura’nın “Devletin Kürt Filmi” isimli kitabından alıntılar yaptı.
- Kısa fakat etkileyici bir konuşma yapan Hülya Avşar, “Sayenizde hem birbirimizi gördük, hem birbirimizi anladık. Politik görüşlerini öne sürerek bu toplantıya katılmayanları da anlamıyorum. Aksine en farklı görüşten insanların bir araya gelmesi lazım. Bize anlattıklarınız ne vakit hayata geçecek?” diye sordu.
- Cem Özer, “Kürt olmanın sanat dünyasında bir ayrıcalık yarattığını”, Oktay Kaynarca “Bir Kürt meselesi olmadığını, kimsenin Kürt olduğu için engellenmediğini” söyleyince salonda bazı gergin diyaloglar yaşandı. Başbakan karşılıklı konuşmalara müdahale ederek, gerginliğe izin vermedi.
- Toplantıya katılan sanatçılara üzerinde “Dünya Ormancılık Günü kutlu olsun” yazılı birer fidan ve 5 CD’den doluşan Klasik Türk Müsikisi seti hediye edildi.
- Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Nisan ayında yazarlar ve belki de köşe yazarlarıyla, mayıs ayında da spor adamlarıyla bu tür bir toplantı gerçekleştireceğiz” dedi. Çelik, toplantıya ilişkin ise, “Düşünülenin aksine çok güldüren insanlar, çok fazla söz almadı. Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar söz alıp bizi güldürmediler ama Yılmaz Erdoğan çok güzel tespitlerde bulundu” diye konuştu.
ŞAKİR AYDIN İstanbul

Haberin Devamı

Başbakan: Mesajım ulaştı mı?
“Kurtlar Vadisi”nin Polat’ı Necati Şaşmaz, kol değneğiyle toplantıya katılan Hülya Avşar’a aracının kapısından salon girişine kadar yardımcı oldu. Erdoğan, kahvaltı sonrası, sanatçılara hediyelerini sunarken ilginç diyaloglar yaşandı. Başbakan Erdoğan, Hülya Avşar’a, Sadettin Saran ile ilettiği mesajın ulaşıp ulaşmadığını sordu. Hülya Avşar “Ulaştı” dedi. Avşar, toplantı bitiminde sosyal paylaşım ağı twitter’da toplantıyı şöyle değerlendirdi: “Sevin ya da sevmeyin ama inanılmaz bir zekâsı var, spontane ve zekice konuştu. Daha çok açılım ve telif haklari konuşuldu notlar aldı tek tek dinledi.”