Ankara Hak-İş 5. Uluslararası Kısa Film Yarışması Ödül Töreni

Hak-İş 5. Uluslararası Kısa Film Yarışması Ödül Töreni

14.12.2016 - 01:06 | Son Güncellenme:

.

Hak-İş 5. Uluslararası Kısa Film Yarışması Ödül Töreni

Hak-İş Konfederasyonu yurtiçi ve yurtdışından pek çok sanatçı ve siyasetçiyi Hak-İş V. Uluslararası Kısa Film Yarışması Ödül Töreni’nde bir araya getirdi.
Hak ve İşçi Konfederasyonu’nun (Hak-İş) V. Uluslararası Kısa Film Yarışması ödül töreni, Ankara Devlet Su İşleri Konferans Salonunda Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, çok sayıda milletvekili, yurt içi ve yurtdışından sinema sektörüne emek veren sanatçı, yönetmen ve yapımcıların katılımıyla gerçekleşti.
Hak-İş Kısa Film Yarışması Ödül Törenine, Türkiye’den ünlü Yönetmen Mesut Uçakan, ünlü oyuncular, Fatih Küçük, Mustafa Şimşek, Mehmet Güleryüz, Yusuf Sezgin, Mehmet Özgür, Erdinç Gülener, Cansel Elçin ve sanatçı Yusuf Güney de katıldı. Hak-İş’in Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da katkılarıyla bu yıl beşincisini gerçekleştirdiği Uluslararası Kısa Film Yarışması, dünya genelinde yoğun bir ilgiyle karşılandı.
Törende bir konuşma yapan Bakan Avcı, Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonlarından biri olan Hak-İş’in beşincisini düzenlediği kısa film yarışmasının ödül töreninde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Yarışmaya katılan sanatçıları özellikle tebrik ediyorum. Bu tür yarışmalarda derecelendirme gerçekten çok zor bir iş. Bu zor işi üstlenen jüriyi tebrik ediyorum. Hak-İş Konfederasyonu’nu ayrıca böyle bir organizasyonu uluslar arası düzeye taşıdığı için tebrik ediyorum. 129 ülkeden, 6 bin 33 film kolay bir şey değil, pek çok uluslar arası yarışmanın ulaşmayı hayal bile edemeyeceği bir kapsam, dolayısıyla gerçekten tebrik ediyorum. Bütün katılımcıları, ödül alanları ayrıca kutluyorum” ifadelerini kullandı.
“Emek hareketinin soğuk, sert, katı, mücadeleci yönüne sanatın ince ruhunu katarak yeni bir sendikal anlayışı ülkemize ve dünyaya kazandırmak istiyoruz”
“Bugün aslında bizim için bir başarı öyküsünün taçlandırıldığı, heyecanla coşkuyla yaşadığımız bir gün olacaktır” diyen Arslan ise sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maalesef terör yine içimizi yaktı, acımız çok büyük, çok üzüntümüz var. İçeride ve dışarıda yaşadığımız bunca olumsuzluklarda ne kadar iyi olabilirsek o kadar iyi olmaya çalışıyoruz. Bu acıların son bulmasını niyaz ediyorum Cenab-ı Hakk’tan. Hem 15 Temmuz’un bize yaşattığı acı tecrübe ve yaşadığımız acılar, daha sonra meydana gelen terör hadiselerinde yaşadıklarımız, bu terör acısı gerçekten hepimizi derinden üzdü. Emek aynı zamanda bir sanattır, aslında sanat bir emek ürünüdür o nedenle biz emekle bilimi, emekçiyle bilimi, emekle sanatı ve kültürü bir araya getirerek yeni bir anlayışı güçlendirmeye çalışıyoruz. Emek hareketinin soğuk, sert, katı, mücadeleci yönüne sanatın ince ruhunu katarak yeni bir sendikal anlayışı ülkemize ve dünyaya kazandırmak istiyoruz. Aziz olan emeğin güçlenmesi, yücelmesi, hakkını alması için sendikal mücadeleyi salt, ücret sendikacılığına dayalı, çatışma anlayışı üzerine inşa eden bir sendikal yaklaşımın ötesine taşıyıp, sendikal mücadele aynı zamanda bilimdir, diyalogdur müzakeredir, konuşmaktır, empatidir, karşımızdakini anlamaya çalışmaktır, birlikte geleceği inşa etmektir, işçi-işveren ilişkilerini çatışma üzerine değil uzlaşma üzerine inşa etme çabasıdır ve geleceğimizi birlikte inşa etme mücadelesidir diyebilen farklı bir sendikal anlayışı her alanda olduğu gibi kültür sanat alanında da sendikal mücadeleyi nasıl güçlendireceğiz? Aziz olan emeği nasıl daha ileri taşıyabileceğiz kaygısı bize özellikle kısa film yarışmalarını bizim için önemli hale getirmiştir. Bu yıl beşincisini uluslar arası yapmaya karar vermiştik açıkçası cesaret ettik ama çok iyi bir çalışmayla uluslar arası alanda da beklediğimizin çok üstünde bir taleple karşılaştık. Bu bizi aslında hangi istikamette yürümemiz gerektiği açısından teşvik edici, cesaretlendirici aynı zamanda bu istikamette devam etmemiz gerektiğini gösteren çok önemli bir göstergedir.”
Kültür-sanat dünyasına çağrı
Kültür ve sanat insanlarına bir çağrıda bulunan Arslan, “Kültür ve sanat insanlarını bizimle daha fazla işbirliğine çağırıyorum. Özellikle bizim, ailelerimizin ve çocuklarımızın da şikayet konusu olan televizyon dizilerinin dünyanın hiçbir ülkesinde özetleriyle beraber 4 saate yaklaşan bir dizi olmamıştır ve burada çalışanlar maalesef dizi setlerinde karavanlar içinde hayatlarını devam ettirmek zorunda kalan sinema emekçilerine, oyunculara gerçekten son derece büyük haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Onun için sinemacıların, oyuncuların, sanat ve kültür insanlarının birleşerek, mücadele ederek Hak-İş bünyesinde toplanmalarını tavsiye ediyoruz ve onları Hak-İş’e davet ediyoruz. Devletimiz, hükümetimiz, ilgililerimiz de bu dizi furyasına bir çözüm bulmaları gerekiyor. Dizi sektöründeki olumsuzlukların ortadan kalkması konusunda Hak-İş olarak bugüne kadar destek olduk bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Toplamda 129 ülkeden 6 bin 33 film yarıştı
Toplam 129 ülkeden 6 bin 33 filmin başvuru yaptığı film festivaline
Türkiye’den 198 film yapımcısı, Amerika’dan 627, Hindistan’dan 570, İran’dan 437, İngiltere’den 331, Fransa’dan 281, İtalya’dan 250, İspanya’dan 245, Rusya’dan 198, Brezilya’dan 202, Kanada’dan 176, Almanya’dan 162, Arjantin’den 113, Polonya’dan 94, Meksika’dan 92, Mısır’dan 80, Portekiz’den 74, Tayvan’dan 67, Yunanistan’dan 63, Avusturalya’dan 51 ve diğer ülkelerden bin 920 film olmak üzere toplam 6 bin 33 film katıldı. Yarışma sonucunda hem Türkiye’den hem de uluslararası alandan yarışmaya katılan film yapımcıları En İyi Film Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük Ödülü, Necati Çelik Özel Ödülü, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Müzik ve En İyi Görüntü Yönetmeni olmak üzere 11 kategoride ödül aldı. Ödüllerini almak üzere İtalya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Amerika, Fransa, Malezya, Kazakistan, Ürdün, Arnavutluk, Irak ve İran’dan sinema dünyasına emek verenler de ödül törenine katıldı.
Yerli Film Kategorisinde En İyi Film Birincilik Ödülü Bakan Avcı’nın elinden ‘Şafak Vakti Emeğin Zaferi, 15 Temmuz’ filmi ile Recep Dere ve Mustafa Yılmaz’ın oldu. Yabancı Film Kategorisinde ise En İyi Film Birincilik Ödülü Başbakan Yardımcısı Kaynak’ın elinden ‘Flesh and Dust’ filmi ile Antonio La Camera’nın oldu.