Hak-İş Başkanı Arslan: Kadın istihdamı konusunda Afrika'nın gerisindeyiz

KARAMAN (AA) - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Hükümetin büyük mücadele ile son 15 yılda ortaya koyduğu çabalar, yüzde 25'lerde olan kadın istihdamını yüzde 32'lere çıkardı. Hala çok gerideyiz. Bu ideolojik ve siyasi bir bakış açısından öte toplumsal gerçeğimiz." dedi.

Arslan, Hak-İş tarafından yürütülen "Sendikal Bakış Açısıyla Kadın Çalışanlar İçin Sorun Çözme Yöntemleri" projesi kapsamında Hizmet-İş Sendikası Karaman şubesinde düzenlenen toplantıda, kadınlarla ilgili konuları gerçekleriyle ve olması gereken yönüyle araştıran, inceleyen ve çözüm üreten bir işçi konfederasyonu olduklarını söyledi.

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadın olmanın başlı başına zorluklar taşıdığına dikkati çeken Arslan, kadınların bedel ödediklerini, çalışan kadınların ise daha büyük bedeller ödemek zorunda kaldığını aktardı.

Anne ve eş olmanın yanında sendikalı kadın olmanın zorluğunu bildiğini anlatan Arslan, "Erkeklerle kadınlar arasında hukukumuzda, mevzuatımızda herhangi bir ayrımcılık yok. Böyle olmasına rağmen, hep övündüğümüz kadın erkek eşitliğinde bu hukuki metinlerde bir sorun olmamasına rağmen, toplumsal, kültürel ve geleneksel alışkanlıklarımız, maalesef kadını her zaman bir adım geride tutuyor. Biz bunun farkındayız. Çabamız gayretimiz bunları çözebilmek." diye konuştu.

- "Kadın istihdamı konusunda Afrika'nın gerisindeyiz"

Arslan, Türkiye'nin pek çok alanda AB ülkeleri ile yarıştığına işaret ederek şöyle konuştu:

"Pek çok alanda, sosyal gelişmişlik ve ekonomi alanında dünyada ön sıralarda yer alıyoruz. Dünyanın 17. büyük ekonomisi olurken ne yazık ki kadın istihdamı konusunda Afrika'nın gerisindeyiz. Demokratik olan Afrika ülkelerinde bile kadınların istihdama katılım oranı, istihdamdaki yerleri maalesef Türkiye'den daha ileride. Hükümetin büyük mücadele ile son 15 yılda ortaya koyduğu çabalar, yüzde 25'lerde olan kadın istihdamını yüzde 32'lere çıkardı. Hala çok gerideyiz. Bu ideolojik ve siyasi bir bakış açısından öte toplumsal gerçeğimiz."

Sorunun çözümünde sendikalara görev düştüğünü vurgulayan Arslan, şunları söyledi:

"Ne yapıp da daha çok kadını istihdama dahil edeceğiz? Ne yapıp da kadınların çalışma şartlarını, yaşamlarını kolaylaştıracağız? Anne olduğu zaman, bu kadının çalışma hayatında yer almasının, çalışmasının devamını nasıl sağlayacağız? Çalışma alanında olan kadın emekçilerin, sendikal dünyaya kazandırılmasını nasıl yapacağız? Sendikal dünyaya kazandırdığımız kadınların sendikalarda yer almalarını, yönetim kadrolarında daha aktif rol almalarını nasıl sağlayacağız? Çabalarımız bu yönde. Yoksa Hak-İş, kadın meselesini sadece sloganın ötesine geçirmeyen, sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadını hatırlayan bir yaklaşım içerisinde asla olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır."

- "Hala kadınların çok ağır şartlarda çalıştırıldığını biliyorum"

Arslan, işverenler, sendikalar ve çalışanlara çağrıda bulunarak şunları kaydetti:

"Bütün Türkiye'de ve Karaman'da çalışan sendikasız kadınları sendikalı olmaya davet ediyorum. Karaman bir sanayi şehri. İşsizlik konusunda en altlarda, istihdam konusunda en yukarılarda fakat hala kadınların çok ağır şartlarda çalıştırıldığını biliyorum. Bu ağır şartların toplumsal yaşamda onları nasıl etkilediğinin, bazen darmadağın ettiğinin ve bunun bize nasıl bir toplumsal yara olarak geri döndüğünün farkındayım. Sendikalı olan iş yerlerimizde bu sorunları çözmek için ciddi emek sarf ediyoruz. Kadın çalışanlarımız mutlaka sendikalı olmalı. İşverenlerimiz sendikadan korkmamalı. Bizler onlara bir tehdit değiliz. İşçiler onların sosyal ortağıdır. Kadın çalışanların çalışma şartlarını düzeltin. İkinci çağrım da sendikalarımıza. Sendikalarımızda mutlaka erkeklerle kadınların eşit şartlarda mücadele edeceği ortamı oluşturmamız gerekiyor. Tüzüklerimizde kadınlara yönelik bir ayrımcılık söz konusu değil ama kadınların daha eşit şartlarda mücadelesini sağlamazsanız, bu eşitlik sadece mevzuatta kalır. Ne yapmamız lazım? Kadın çalışanlarımızı, üyelerimizi sendikalarda daha fazla yer almaları için teşvik etmeliyiz. Hak-İş olarak biz bunu yapmaya çalışıyoruz."