Halep'ten kafileler halinde kaçıyorlar!

Suriye'nin kuzeyindeki Halep'te hafta sonundan bu yana şiddetlenen çatışmalarda siviler kaçıyor. Birleşmiş Milletler (BM), bugün yaptığı açıklamada, kentte evlerinden ayrılmak zorunda kalan sivillerin sayısının 30 bini bulduğunu duyurdu.

Anadolu Ajansı foto muhabiri İbrahim Ebu Leys, kentin güneydoğusunda muhaliflerin denetiminde yer alan Şear semtinden kafileler halinde kaçan sivilleri fotoğrafladı.

Harabeye dönmüş sokaklardan geçenler Tarik el Bab, Şear, Cezmetli, Müyesser, Eski Halep, Bustan el Kasr, Seyf el Devle, Selahaddin ve Sükkeri semtlerine göç etti. Ellerinde bavullarla yürüyen sivillerin arasında bisiklet veya at arabasıyla ilerlemeye çalışanlar da vardı. Bazı Halepliler ise tekerlekli sandalyesiyle kaçmayı denedi.

Kaçmayı başaranların hali de perişan. Uluslararası haber ajansları, bölgeden sivillerin yiyecek yardımı almak için birbirini ezdiği fotoğraflar geçiyor. Fotoğraflarda dikkat çeken ayrıntı ise, dağıtılan yardım poşetlerinin üzerinde Rusya ile Suriye bayrağının birlikte yer alması ve Rusça yazılar olması.

500 SİVİL KAYIP

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise, Şam rejiminin tamamen kuşattığı kentten kaçanları tutukladığını bildiriyor. Tutuklanan haber alınamayan sivil sayısı halihazırda 500'den fazla, ailelerin başvurduğu resmi yetkililer ise söz konusu şüphelilerin 'özel bir yerde' tutulduğunu söylüyor. Rejim güçleri, sivillerin yalnızca kimlik kontrolünden geçirildiğini savunuyor.

GÜNLERDİR EKMEK YOK

7 Temmuz'dan bu yana hiçbir BM yardımının giremediği kentte, ekmek sıkıntısı yaşanıyor. Az sayıda kalan fırınlar da son günlerde ekmek çıkaramadı.

Halep Sivil Savunma Müdürü Necip Ensari, "Yüzbinlerce kişi için sadece 3 fırınımız kalmıştı. Zaten bunların da herkese ekmek yetiştirmesi mümkün değildi. Az sayıda insan faydalanabiliyordu. Diğer fırınlar ya vurulmuştu ya da un kalmadığı için kapanmıştı. Cumartesi bu üç fırından ekmek dağıtılacaktı. Ancak yoğun hava saldırıları nedeniyle dağıtılmadı. Beş gündür bir tane ekmek dahi çıkmadı" dedi.

İç savaşın aylardır en şiddetli hissedildiği kenttin doğusunda aynı zamanda hastane yok. Yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı bölgede birkaç doktor kaldı.

CESETLER SOKAKLARA SAÇILDI

Kentte dün gerçekleşen hava saldırısı, onlarca kişinin ölümüne yol açmıştı. Cub el Kubbe semtinde hava saldırısına hedef olan sivillerin cesetleri sokaklara saçıldı.

Rejimin ele geçirdiği bölgelerden göç eden sığınmacı grubu, daha güvenli bir yere ulaşmak için bavullarıyla kaçmaya çalışırken yine rejim tarafından vuruldu.

HALEP'TE MUHALİFLER BİRLEŞTİ

Al Jazeera, 48 saatte ellerindeki toprakların yaklaşık yüzde 40'ını rejim ve PKK'nın Suriye kolu YPG'ye kaptıran muhaliflerin, altında savaştıkları farklı isim ve bayrakları bıraktığını bildiriyor.

Habere göre, tüm gruplar, bundan sonra Halep Ordusu adı altında tek isim ve komuta içinde savaşacak. Muhalifler söz konusu adımla, Rusya'nın 'terör grubu' olarak tanımladığı Şam'ın Fethi Cephesi (eski adı El Nusra Cephesi) ile mücadele gerekçesini çökertmeyi hedefliyor.

BM YETKİLİSİ: YALVARIYORUZ

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), dün Halep'teki son durumu görüşmek üzere Fransa'nın çağrısıyla acil toplandı.

Toplantıda söz alan BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Stephen O'Brien, kentin 150 gündür kuşatma altında olduğunu belirterek, "Halep'in doğusunun devasa bir mezara dönüşmemesi, insanlık adına sivillerin korunması ve kuşatma altındaki kente erişim sağlanması için yalvarıyoruz" dedi.

Toplantıdan önce konuşan Fransa’nın BM elçisi François Delattre ise, "Fransa ve ortaklarımız, şayet Halep’teki duruma sessiz kalmaya devam edersek, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana sivil halka karşı girişilen en büyük katliama tanık olabiliriz" dedi.

Rusya'nın desteğiyle harekete geçen Şam yönetimi, 15 Kasım'da muhaliflerin kontrolündeki Halep'in doğusunu almak için yeni bir saldırı başlatmıştı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, dün yaptığı açıklamada yıl sonuna kadar Halep'te durumun 'hallolacağını' ümit ettiklerini söylemişti.