Gündem Hasta aileleri için sımsıcak bir yuva

Hasta aileleri için sımsıcak bir yuva

11.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kanser tedavisi gören çocukların aileleri için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yakınında ilk aile evini açan Kanserli Çocuklara Umut Vakfı, ikinci evi Anadolu yakasında da açmaya hazırlanıyor

Hasta aileleri için sımsıcak bir yuva

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), kanser hastası çocukların hastane bahçesinde banklarda yatan ailelerine kalacak yer temin ediyor. İlk evini İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yakınında açan KAÇUV, gelen yoğun talep üzerine Anadolu yakasına da bir aile evi açmayı hedefliyor.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 2 bin 500 çocuk kansere yakalanıyor. Çağımızın hastalığı olan kanserle mücadele çocuklarda uzun ve ağır bir tedavi süreci gerektiriyor. Hastanede yatarak geçirilen yıpratıcı kemoterapi ve ilaç tedavisinin süresi 6 aydan 24 ayı aşkın süreleri bulabiliyor. Tedavinin tam teşekküllü hastanelerde devam etmesini isteyen aileler ise büyükşehirlerin yolunu tutuyor. Hastanede tedavi gören çocuklarının yanında onlara destek olmak amacıyla bulunan ailelerin bir kısmı otel ya da evde konaklarken bir kısmı akrabalarının yanında bu zorlu süreci geçirmek zorunda kalıyor.
Büyük sorun çözüldü
Ekonomik açıdan yeterli seviyede olmayan aileler ise çocuklarının yanında aileden birini refakatçi olarak bıraksa da ailenin diğer geri kalanı için banklar, arabalar ya da hastane bahçeleri tedavi sürecinde mesken oluyor. İl dışından gelen ailelerin konaklama ihtiyacına çözüm için 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Servisi’nde önemli bir adım atıldı. Çocukları tedavi olan aileler ile hekimlerinin bir araya gelmeleri sonucu kurulan KAÇUV, Cerrahpaşa’da açtığı 14 odalı ‘Aile Evi’ sayesinde 4 yılda 543 hasta yakının konaklama sorununu çözdü.
Aile evinin odalarının masrafları özel bağışçı kurumlar tarafından karşılanıyor. Evde her bir odada ailelere tek kişilik yataklar, TV, klima, özel banyo ve WC gibi imkanlar sunuluyor. Aile Evi’nde 3,5 yıldır kalanlardan biri Taşçı ailesi. Oğlu Rıza Taşçı için 3,5 yıldır İstanbul’da olan Hatice Taşçı, “Oğluma 2013 yılında Ewing Sarkom tanısı koyulduğu zaman Sivas’tan önce Ankara’ya sonra da kalkıp İstanbul’a geldik. Sivas’ta ‘Bacağını keseriz’ dediler doktorlar. Oğlumun tedavi olması gerekiyordu. Hastalığın tedavi sürecinde de eşim işsizdi. KAÇUV’a yerleşmeden önce 2 ay banklarda yattık” dedi.
‘Akrabamda kalmıştım’
Aile evinde kalanlardan bir diğeri ise Ayfer Bektaş. Oğlu İsa’ya nöroblastoma teşhisi koyulduktan sonra 2010 yılında İstanbul’un yolunu tuttuklarını ifade eden anne Ayfer Bektaş, “İstanbul’da Esenler’den Pendik’e hep akrabalarımda kaldım. Hep başkalarının evinde valizlerimi taşıyarak günlerim geçti. Her yeri dolaştım ve son olarak 1 sene önce KAÇUV’u buldum. KAÇUV bana ve oğluma tedavi sürecinde önemli kolaylıklar sunuyor. Hastaneye gidip gelme konusunu ambulans tahsis edilmesi sayesinde rahatlıkla hallettik. Konaklama ihtiyacımızı da tedavi süreci boyunca sıkıntı olmadan buradan karşılıyoruz. Ayrıca KAÇUV ile tanıştıktan sonra oğlum İsa’nın insanlarla daha rahat iletişim kurmaya başladığını fark ettim. KAÇUV’un oğluma olduğu kadar bana da çok iyi geldi. Hastalığa karşı ayaklarım üzerinde sımsıkı durmam gerektiğini hissettim burada. Oğlum burayı çok seviyor burada güzel oyunlar ve dersler öğreniyor” dedi.
Destek bekliyor
KAÇUV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Feza Orhan, “Mevcut aile evimiz gelen yeni talepleri karşılayamıyor. Özellikle de Asya yakasındaki hastanelere olan uzaklığımız nedeniyle tedavi gören çocuklara ve ailelerine destek olamıyoruz. Bu ihtiyaçtan dolayı KAÇUV olarak kolları sıvadık ve Asya yakası için ikinci bir Aile Evi projesini başlattık. Yeni aile evinin sosyal alanları, mutfağı ve çamaşırhanesiyle 40 odadan oluşacak daha büyük bir yapı olmasını planlıyoruz. Bunun için de bağışçılarımızın desteğine çok ihtiyacımız var” dedi.

Yazarlar