‘Hayatım hep sürprizlerle geçti’

Frankfurt’ta doğup, büyüyen Gülper Özdemir, ekonomi bölümünde eğitimini tamamladıktan sonra oyunculuğa yoğunlaştı. ‘Tutsak’ dizisinden sonra ‘Meleklerin Aşkı’nda izlediğimiz Özdemir’le, Almanya’dan İstanbul’a uzanan hikayesini, tiyatro sahnesine olan özlemini ve hayallerini konuştuk.

- ‘Meleklerin Aşkı’ dizisindeki Melek’le hikayeniz çok benziyor...

Senaristimiz ve yönetmenimiz Ersoy Hoca’nın (Güler) özelliği o zaten, her rol için oturup saatlerce sohbet ettik. Bizleri tanıyarak, karakterleri yarattı. Melek, Almanya’da yaşamış, orada üniversiteyi bitirmiş. Ben de Frankfurt’ta doğup, büyüdüm. Ne istediğini bilen bir kız ve ailesine çok önem veriyor. Benim için de aynı şeyler geçerli. Ayrıca karakterin aktivist olması da ilgimi çekti.

- Pek çok ülke gezmişsiniz... Neler deneyimlediniz?

16 yaşında Malta’yla başladım. Cape Town’da bir televizyon kanalında çalıştım. Güney Hindistan, Londra, Paris ve New York’ta kaldım. Öğrencilik hayatım, farklı ülkeleri gezerek, farklı işler deneyimleyerek geçti. Ama tiyatro da hep hayatımdaydı. Frankfurt’ta Türk tiyatrosuna gittim. New York’ta tiyatronun işletmesini öğreniyordum, aynı zamanda da oyunculuk üzerine eğitim alıyordum. Oranın en eski Broadway tiyatrolarından birinde sahneye çıktım.

- İstanbul’dan projeler için teklif nasıl geldi?

Frankfurt’ta bir ajansa kayıtlıydım, Türkiye’de cast direktörü fotoğraflarımı gördü ve deneme çekimi metni yolladı. 2-3 gün sonra ‘Seni hemen bekliyoruz’ dediler. Ben de ‘Haftada bir gelebilirim çünkü üniversiteyi bitirmedim’ demiştim. O teklifi red etmek durumunda kaldım, sonra okulum bitti ve başka bir proje için teklif alınca, Türkiye’ye geldim.

- Kısa sürede başrole uzandınız. Kendinizi şanslı buluyor musunuz?

Kesinlikle şanslıyım. Tabii ki başrol büyük sorumluluk getiriyor ama aynı disiplinle devam ediyorum. Benim için her şey heyecanlı ve yepyeni... Hayatım, hep sürprizlerle dolu geçti aslında. Lunaparktaki bir hızlı tren gibi. Çıkışları da oldu, inişleri de... Ama hep hareketliydi. Komedi seçmem de benim için hızlı trende olmak gibi. Çünkü ilk kez böyle bir projede yer alıyorum.

- Tiyatro sahnesini özlediniz mi?

Yeni sezon için planlarımız var, bakalım... Sahnede olmayı çok özledim.

‘İstanbul’da pazarlık yapmayı öğrendim’

- İstanbul’da yaşamaya kolay adapte olabildiniz mi?

Frankfurt’tayken de evimizde Türk kültürüne ait her şey yaşanırdı ve öyle büyüdüm. Diğer taraftan senede 1-2 defa Türkiye’ye, Sinop’a gelirdik ama yaşamak tabii ki başka... Değişik esprilere adapte olmaya çalıştım mesela. Pazarlık yapmayı bile öğrendim...

- Hayallerinizde neler var?

Bir sinema filminde rol almak istiyorum. Dram yaptım, şimdi de komedi. Hep farklı şeyler deneyimlemek hayalim. Çünkü kendimi keşfetmeyi seviyorum. Bir de büyük bir aile hayal ediyorum. Dört çocuğum olsun isterim.

- Dizide Yağmur, Melek’e ilk görüşte aşık oluyor. Siz ilk görüşte aşka inanır mısınız?

İnanırım. İlk kalp çarpıntısı, ilk heyecan çok güzeldir ve sonra aşka dönüşür…

- Aşkı nasıl yaşarsınız? Nasıl biri olursunuz aşıkken?

Cıvıl cıvıl... Duyguları daha yoğun yaşamaya başlarsın, ki bu da çok güzel bir şey. Her şeyi daha başka görürsün, toz pembe değil tabii, bütün renkleriyle. Her aşk mutluluğu da barındırır, hüznü de…