‘Her an her şeye hazırlıklı olalım’

TBMM’nin 26. Dönem 3. Yasama yılı dolayısıyla TBMM’de, devletin zirvesinin katılımıyla resepsiyon düzenlendi. TBMM Başkanı İsmail kahraman’ın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanı sıra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, YSK Başkanı Sadi Güven de katıldı. Resepsiyonda soruları yanıtlayan Erdoğan, “Kuzey Irak konusunda liderler zirvesi yapmayı planlıyor musunuz?” sorusuna, “Perşembe günü sadece Sayın Bahçeli ile görüşmem olacak. Ondan sonra da duruma göre Sayın Kılıçdaroğlu’na da davet yapmak suretiyle, onunla ayrıca bu konudaki kanaatlerini alırım” cevabını verdi. Erdoğan, 4 Ekim’de İran’a gerçekleştireceği ziyarate ilişkin olarak da şunları kaydetti: “İran’a ziyaretim Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısıdır. Ama bunun içeriğinde şu anda aktüalitesi çok zengin olan Kuzey Irak durumu var. Kuzey Irak konusunu da görüşeceğiz. Gerek Sayın Ruhani ile gerekse Sayın Hamaney ile görüşmelerimiz olacak. Bu görüşmelerden sonra çok daha değerlendirmiş olarak, süreç için ciddi bir yol haritasını belirlemiş olarak dönmüş olacağız.”

Güçlerimiz Silopi’de

Erdoğan, “Vanalar kapanabilir mi veya ne zaman kapanır?” sorusuna, “Onu söyledik. Bir yol haritası. O yol haritası esnasında ne, ne zaman yapılacak? Bunlar konuşulursa her şeyden önce böyle bir mücadelenin kesinlikle gizliliğine aykırıdır. Ben ne diyorum? Bir gece ansızın gelebiliriz. Şu anda bütün güçlerimiz Silopi’de, sınırda. Bu ne demektir? Biz hazırız” karşılığını verdi. Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar ile bir süre sohbet eden Erdoğan’ın “Genelkurmay Başkanımız İran’a gitti. Biz her an hazır olalım her şeye” sözlerine komutanlar “Hazırız” diye karşılık verdi.

Rozetleri değiştirdiler

Bahçeli’nin yakasındaki Türk bayrağı rozetine dikkat çeken Erdoğan, “Renkleri değiştirmişsiniz” dedi. Bahçeli de elbiselere göre değiştiğini söyledi. Daha sonra sohbete TBMM Başkanı Kahraman ve Başbakan Yıldırım da dahil oldu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’ın Türk bayrağı rozetini beğenen Erdoğan, Adan’ın rozetinin “daha fosforlu” olduğunu kaydetti. Erdoğan, Adan ile rozetlerini değiştirirken, Yıldırım’ın “partide mi değişiyor” esprisine Adan “Bayrak değişimi” diyerek karşılık verdi. Erdoğan, “Hayırlı olsun.” derken, Kahraman, güzel bir değişim olduğunu ifade etti.

‘Irak hükümetiyle masaya otursunlar’

TBMM’de verilen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım özetle şunları söyledi:

TEPKİYİ AB VERSİN: (Katalonya referandumu) Kuzey Irak da karşı çıktığımıza göre, burada da karşı çıkmak normal. Onların kendi mevzusu artık ne diyelim, işin arka planını incelemek lazım. Erken kanaat oluşturmak yanlış olur. En önce tepki vermesi gereken Avrupa Birliği ülkeleridir. Bunların hepsi bir devlet olduğu için bakalım ne tepki veriyorlar. Biz komşumuz için tepki verdik, onlar da kendi komşuları için tepki versinler de görelim.

MÜZİK TELEVİZYONU MU: (MTV’ye yapılan yüzde 40 zam) MTV, müzik televizyonundan mı bahsediyorsunuz? Onunla bizim alakamız yok. Ben cevabını verdim.

GEREKEN KATKIYI YAPARIZ, TATLIYA BAĞLANIR: (Kuzey Irak’ta geri adım olur mu?) Kuzey Irak’la bizim beklediğimiz şey şu, öyle burnunun doğrusunda aklına gelip oradaki yöneticilerin orada yaşayan Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların mutabakatını almadan verdikleri karar tamamen kişisel ikbal ve ihtiras kararıdır, bu karar bölgeye huzur getirmez. Daha fazla sıkıntı getirir, kaos getirir. Yapılacak iş bellidir, Irak hükümetiyle otursunlar anayasanın belirlediği çerçeve içerisinde Kuzey Irak yönetiminin hak ve hukuku neyse bunlar garanti altına alınsın, bu konuda biz de destek veririz. Gereken katkıyı da yaparız ve böylece bu iş tatlıya bağlanmış olur. Aksi halde bu meselenin yönetilmesi gittikçe zorlaşıyor.

RESMİ TALEP GEREKİR: (Irak Başbakanı ile görüşme) Oldu, olacak. Bu meselenin çözümü için birinci derecede sorumlu ülke Irak’tır. Irak Merkezi Hükümetidir. Adımları o atması lazım. Ortak sorumluluğumuz olan yerde de bizden açıkça destek istemesi lazım. Bize resmi yazılı talep üzerine biz bir başka ülkenin topraklarında faaliyet yapabiliriz. Ama bizim tercihimiz birinci derecede askeri tedbir değildir. Bizim tercihimiz, diplomatik, siyasi, ekonomik yönden bu meseleler çözülebilir. Bunun için de Türkiye olarak biz inisiyatif almaya hazırız.

‘Meclis Başkanı özür diledi’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, resepsiyonda yaptığı açıklamada, TBMM Başkanı Kahraman ile yaşadığı “davet” krizine ilişkin olarak, “Zaten Meclis Başkanı aradı, özür diledi” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, davetin kendisine “iletişim problemi” nedeniyle ulaştırılamadığı iddialarına, “Bizim cephede bir iletişim kopukluğu yok” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, resepsiyona gelişinde Kahraman ile ayaküstü sohbet ettiğinin hatırlatılmasına karşılık, “Kopukluk olduğunu söyledi. Özür diledi. Bizim cephede kopukluk yok” dedi. Bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı’nın Kuzey Irak ile ilgili; ‘Geri adım atılırsa oradaki kardeşlerimize sahip çıkarız’ yönünde mesajları vardı. Nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Geri adım atılırsa bir sorun yok zaten” diye konuştu. Öte yandan, TBMM Başkanı Kahraman’ın tören salonu girişinde Kılıçdaroğlu’nu karşıladığı sırada, “Kasıt bulunmamaktadır, tekrar özür dilerim” ifadesini kullandığı öğrenildi.

‘CHP kayıtsız kalmamalı’

Resepsiyonda basın mensuplarına Cumhurbaşkanı’nın Meclis’te uyum yasalarına ilişkin yaptığı konuşmayı değerlendiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

“Bugünkü, Cumhurbaşkanımızın açılış konuşmasını iyi yorumlamak lazım. İki konu üzerinde benim yorumuma göre durmaktadır. Bunlardan bir tanesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra 2019 yılına kadar bu sistemin verimli ve etkin işleyişine temel teşkil edecek Meclis çalışmalarını hızlandırmak. Dolayısıyla mevzuattaki parlamenter sisteme dayalı kavramlar yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine dayalı kavramları yerleştirmek, arkasından da uyum yasaları üzerinde çalışmak. İkinci bir konu daha vardır ki çok önemlidir. Ona, parlamentoda temsil edilen siyasi partiler kayıtsız kalmamalıdır. Bu çağrıya MHP olarak katılabileceğimizi ben ifade ediyorum. Ama CHP de bu çağrıya kayıtsız kalmamalı. Yani siyaset yapıyoruz, doğrudur. Her parti kendi programını yapıyor, doğrudur. Fakat her program ve siyasi partinin yanında ve üstünde Türkiye vardır. Türkiye sosyal, ekonomik yönden bir kriz, kaos ortamında bulunursa siyasi partilerin üretecekleri politikalar kalmaz. Onun için aşama aşama meseleleri götürmek lazımdır.”

“Perşembe günü Cumhurbaşkanı ile bir araya geleceksiniz galiba. Konu Irak mı olacak?” sorusuna Bahçeli, “Konuyu bilemiyorum. Kendilerinin takdirinde” karşılığını verdi.