04.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Kıvanç El / BAKÜ
Ermenistan’ın 26 Şubat 1992’de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesini işgali sırasında 613 Azeri Türkünü katlettiği Hocalı katliamını hatırlatan Yıldırım, “Hocalı da bir soykırımdır, bir katliamdır. Neden bu ülkeler Hocalı’yı gündemine almıyor?” diye sordu.
1915 Ermeni olaylarına ilişkin Alman parlamentosu kararın hemen ardından ikinci yurtdışı ziyaretini Ermenistan ile son dönemde çatışma halinde olan Azerbaycan’a yapan Yıldırım, “Onların dostu, dostumuz, düşmanı düşmanımızdır. Azerbaycan toprakları Ermeniler tarafından işgal altındadır, kimse de ‘dur’ dememektedir. Tarihe siyah gece olarak geçen Hocalı Katliamı’nı neden bu ülkeler gündemine almıyor? Bu da bir soykırımdır, katliamdır. Çifte standart var. Azeri topraklarından yaşanan vahşetin görülmemesi samimiyetsizlik. Almanya kendi tarihi ayıbını sıradanlaştırmak için parlamento marifeti ile böyle bir karar alarak geçiştirme amacı taşımaktadır” dedi.
Sinirlioğlu da katıldı
Yıldırım’a Azerbaycan ziyaretinde eşi Semiha Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve görevden alındığı iddia edilen Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu eşlik etti.
Yıldırım, Bakü’deki Ejder Bey Camii’nde cuma namazını kıldıktan sonra cemaate hitaben yaptığı konuşmada Türkiye ile bir millet, iki devlet olan Azerbaycan’da bulunmaktan çok mutlu olduğunu söyledi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamlarını iletti.
Azerbaycan Zağulba Sarayı’nda Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım’ı, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyev karşıladı. İlham Aliyev, beyaz bir demet çiçeği Semiha Yıldırım’a verdi. Aliyev ile heyetler arası ve baş başa görüşme gerçekleştiren Yıldırım, ortak basın toplantısında Dağlık Karabağ’daki Ermeni işgalini hatırlatarak şunları söyledi:
‘Neden sessizler?’
“Azeri kardeşlerimizin haklı davasında sonuna kadar yanınızdayız. Dostu bizim dostumuz düşmanı bizim düşmanımızdır. Azeri topraklarının yüzde 20’sini işgal eden Ermenilerin bu hukuksuzluğuna ‘dur’ deme zamanı gelmiştir. Bir takım uluslararası organizasyonlar toplanıp dağılıyorlar. Bu soruna neden sessiz? Zamana oynama değil çözüm üretme zamanıdır. İşleri geldiği mesele için dakikada karar alanlar, Türkiye-Azerbaycan olunca ıslık çalarak iş yapıyorlar, çifte standarttır. Azeri topraklarına ne zaman geri verilirse Azerbaycan’ın topraklarının bütünlüğü tamamıyla sağlanırsa o zaman mesele çözülmüş olur. Bu konunun uluslararası toplumun daha ciddi ele alması ve çifte standarttan vazgeçmesinin zamanı gelmiştir, geçmiştir.”
Alman Parlamentosu’nun tarihi bir yalana imza attığını belirten Yıldırım, “Bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor. Ümit ederiz ki yanlıştan dönülür. Yüz yıllardan beri devam eden Türk-Alman ilişkileri en az düzeyde zarar görür”
Aliyev’i 3. Boğaz Köprüsü’nın 26 Ağustos’taki açılışına davet eden Yıldırım, Azerbaycan Başbakan Artur Rasizade ve Meclis Başkanı Oktay Asadov ile de bir araya geldi.
Siyasi sipariş
Cumhurbaşkanı Aliyev de Almanya’nın kararını değerlendirirken Azerbaycan topraklarının 20 yıldan fazladır işgal altında olduğunu, BM Güvenlik Konseyi’nin işgalin sonlandırılması gerektiğine ilişkin dört kararı olduğunu hatırlattı. Aliyev, bu kararların kağıt üzerinde kaldığını belirterek, “Almanya’nın adaletsiz, kasıtlı, yalan üzerine kurulu kararını kınıyorum. Bu adaletsizlik ve tarihin tahrif edilmesidir. Karar büyük Ermeni yalanı üzerine siyasi sipariştir. Türkiye’yi bir şeylere mecbur etmek istiyorlar. Türkiye’nin bağımsız politikasına baskı uygulamak istiyorlar. Ermeni konusu sadece bir bahane. Ermeni konusu yine büyük devletlerin elinde oyuncağa dönüştü” dedi. Benzer durumla Azerbaycan’ın da karşılaştığını ve geçen sene Almanya meclisinin Azerbaycan’la ilgili Bakü’deki Avrupa oyunları öncesinde karar aldığını ifade eden Aliyev, “Biz o kararı umursamadık. Türk hükümet ve halkının da bu kararı umursamayacağından eminim” dedi.