Hatay İhh'den “Halep'e Yol Ver” Mitingi

İhh'den “Halep'e Yol Ver” Mitingi

17.12.2016 - 15:32 | Son Güncellenme:

.

İhhden “Halepe Yol Ver” Mitingi

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, "İnsani koridor açılana kadar tahliyeler olana kadar burada nöbet tutacağız" dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfınca düzenlenen "Halep’e Yol Açın" kampanyası kapsamında Türkiye’nin çeşitli illerinden Halep’teki sivillere destek amacıyla Hatay’ın Reyhanlı ilçesine gelen konvoydakiler, Cilvegözü Sınır Kapısı yakınlarındaki alanda toplandı.
İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı “Halep’e yol ver” mitinginde yaptığı konuşmada Halep’in dünya meselesi haline geldiğini ifade ederek, “İnsani koridor açılana kadar tahliyeler olana kadar burada nöbet tutacağız. Sekteye uğrayan ateşkes, İran ve Rusya ile görüşmeler sonucunda bugün tekrar tahliye süreci başlamasını bekliyoruz. İHH’nın, çatışmaların sürdüğü Suriye’nin Halep kentinden tahliye edilmeye çalışılan siviller için yardım seferberliği başlatması üzerine yaklaşık bin 500 yardım tırının Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na ulaşmasını sağlıyoruz Tüm ülkeden yardım geldi gelmeye de devam ediyor. Bizler İHH olarak bu yardımları mazlum Halep halkına ulaştırdık ve ulaştırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Konvoya katılıp Reyhanlı’ya kadar gelen herkese teşekkür eden Yıldırım, Kayseri’deki terör saldırısını kınayarak, "Allah bu pis saldırıyı gerçekleştirenleri lanet etsin, yerin dibine batırsın. Onlar istiyorlar ki yeryüzünde merhamet, adalet, hangi topraklarda ve nerelerden çıkarsa oralara acı düşsün ama biz diyoruz ki el birliğiyle gönül gönüle bütün saldırıları püskürteceğiz. Ne Beşiktaş’ı unuturuz ne Kayseri’yi ne de Halep’i unuturuz, gerekirse her yerde yürürüz dayanışma içinde oluruz her şeyimizi ortaya koyarız" ifadelerini kullandı.
Şu anda Halep’teki anlaşmanın oradaki bir takım güçler tarafından bozulduğunu anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Dün 800 kişi esir edildi, aslında anlaşma yapılmıştı. Bu 800 kişiyi dövdüler, hırpaladılar. Çocuklarının gözü önünde anneyi ve babayı darp ettiler, acımadılar. 3 veya 4 kardeşimizi şehit ettiler, dünyanın neresinde görülmüş esir olanlara böyle muamele yapmak vicdansızlar. Zannediyorsunuz ki onlar yalnız kaldılar. Yetmedi hırsızlık yaptılar, üzerlerindeki telefonları çaldılar, eşyaları çaldılar, onların onurlarını kırmak istediler ama gördünüz, küçücük çocuklar bile ’Ayağınızı sabit kılın, korkmayın, bir gün gelip Halep’i tekrar alacağız’ diyor. Çocuklar bile yüreğinde onlara karşı kin besliyorlardı ve asla korkmuyorlardı."
Konvoyu düzenleyerek Halep’i tüm dünyanın gündemine taşıdıklarını kaydeden Yıldırım, geçmişte buranın görmezden gelindiğini söyledi. Yıldırım, dünyanın harekete geçmeyip, "Halep’te insanlar ölsün bu mesele bitsin" diye baktığını vurgulayarak, "Manipüle ediyorlardı. Çocukların gözyaşını görmemezlikten geliyordu ama konvoyun kararlılığı, sizin dualarınız devletleri harekete geçirdi, liderleri harekete geçirdi ve anlaşmalar yapıldı. Allah razı olsun arabuluculuğunu Türkiye yaptı, keşke İslam dünyasının liderleri el ele verip Halep’teki insanlar için masaya oturabilmeleri gerekirdi" şeklinde konuştu.
Halep’in sesini duyması için İslam ülkelerine seslenen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Ey İslam dünyası eskiden neydiniz siz? Bir yerde bir mazlumun başına bir iş gelse, bir Müslüman kadın esir edilse, malınızı satardınız, mülkünüzü satardınız her şeyinizle yollara çıkardınız, silahınız olmasa da yollara çıkardınız ama şimdi ne oldu? Ölüm korkusu yüreklerinize girdi sizin. Dünya sevgisi yüreklerinize girdi. Suyun üzerindeki çer çöp gibi oldu, çöplük gibi oldu. Zaman diriliş zamanıdır, zaman direnme, ayağa kalkma zamanıdır. Ayağa kalktınız, yürüdünüz illeri Reyhanlı’ya getirdiniz. Tüm dünya sizleri görüyor şimdi. Bakıyorlar, seyrediyorlar diyorlar ki ’Eğer katliam devam ederse hep beraber Halep’e gidilir ve o kardeşlerimize de kucak açılır.’ O yüzden katliamı durdurun."
Bülent Yıldırım, tüm Türkiye’yi Halep için nöbete davet ederek, tahliyeler tamamlanıncaya kadar evlere gitmeyeceklerinin altını çizdi.