İhracat ve üretim rekortmeni oldu

Son 10 yılda 3 milyar dolarlık yatırım yapan Tofaş, bunun meyvelerini rekorla topluyor. Nitekim Tofaş 2016’daki üretim ve ihracat hacmiyle, Türkiye otomotiv ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini, üretiminin ise yüzde 26’sını tek başına gerçekleştirdi. Bununla birlikte her iki alanda da rekorlara imza attı. Tofaş, 2016’da 383 bin 495 adet araç üretimi gerçekleştirirken, 279 bin 537 adet aracı da, aralarında Meksika ve Amerika’nın da bulunduğu dünyanın farklı ülkelerine ihraç etti. 2015 yılına oranla üretimini yüzde 38 artıran Tofaş, ihracatını da yine 2015’e oranla göre yüzde 61 artırmayı başardı.

En yoğun dönem

Böylelikle Tofaş, Türkiye’nin toplam otomotiv üretiminin yüzde 26’sını tek başına gerçekleştiren Tofaş, ülkemizde “7 markaya birden” üretim gerçekleştiren ilk şirket oldu. Ayrıca şirket, Türkiye otomotiv ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini de tek başına gerçekleştirdi.

Bu başarıda 1 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilen Egea ailesinin yanı sıra Doblo ve Fiorino gibi modeller ön plana çıktı.ş CEO’su Cengiz Eroldu, Fiat Egea projesi dahilindeki üç modelin ardı ardına devreye alınmasıyla üretim ve ihracatta rekora ulaştıklarını, böylelikle sanayinin büyümesine ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağladıklarını söyledi. “Tarihimizin en yoğun ve bir o kadar da başarılı dönemini yaşıyoruz” diyen Eroldu, “Egea pazara sunulduğundan bu yana, artan talebe cevap verebilmek için üretimimizi sürekli artırdık. Yıl içinde günde 1500, ayda 40 bin gibi rekor üretim adetlerine ulaştık. Bu nedenle Türkiye’de geliştirilip üretilen ve Türk mühendisliğinin küresel başarısını ortaya koyan Egea projesi, sadece Tofaş için değil sektör için de bir gurur vesilesidir” diye konuştu.

Tofaş’ın artık küresel bir oyuncu olarak, yeni yatırım ve Ar-Ge projelerinde söz sahibi olduğunu ispat ettiğini ifade eden Eroldu, “Yine aynı dönem içinde, 5 milyonuncu aracımızı da üretim bandından indirdik. Bu gelişmeler bizim için gurur kaynağı oldu” dedi.

Opel’in uğurlu sayısı: 3!

Opel, Türkiye pazarına ardı ardına sunduğu yeni modellerle bir yandan “yaş ortalaması”nı 3’e indirirken, diğer yandan da binek otomobil pazarında 2016 yılını üçüncü sırada tamamladı. Marka, ayrıca bu yıl üç yeni modeli Türkiye pazarına sunmaya da hazırlanıyor...

Geçtiğimiz yıl markanın, Türkiye dahil 12 Avrupa pazarında payını ardırdığına dikkati çeken Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, otomobil pazarında satışlarını geçen yıla göre yüzde 18 artırarak ilk 3 marka içinde yer almayı başardıklarını söyledi. 2016 yılı sonunda yaklaşık 55 bin 500 adetlik satışla binek araç pazarında yüzde 7.3 pay elde ettiklerini kaydeden Keklik, bu başarıda Türkiye pazarında yoğun talep gören motor seçeneklerini sunmalarının yanı sıra gençleşen ürün yelpazesinin de büyük rol oynadığını ifade etti. 2014’te Opel modellerin ortalama yaşı 4.7’yken, 2016 sonu itibariyle bu ortalama 2.9’a kadar düşmüş.

Üç yeni model

yıl da üç yeni modeli Türkiye pazarına getireceklerini belirten Özcan Keklik, yeni Insignia Grand Sport’un haziran ayında satışa sunulacağını kaydetti. Güncel modele göre yaklaşık 175 kg hafifletilen araçta dört tekerlekten çekiş sistemi ve yeni 8 ileri otomatik kutusu gibi unsurlar bulunacak.

Bunun dışında yılın son çeyreğinde “Crossland X” ve “Grandland X” crossover modellerini da pazara sunacaklarını hatırlatan Keklik, “Bu yıl ÖTV oranları ve döviz kurları nedeniyle pazarda yüzde 10-15’lik daralma bekliyoruz. Opel olarak hedefimiz, daralacak otomobil pazarında büyüyerek, yıl sonunda yüzde 8.5’in üzerinde pazar payı elde etmek” dedi.

Nissan bu yıl teknolojiye odaklanacak

Nissan, bu yıl bir yandan satışlarını artırmayı hedeflerken, diğer yandan da “teknoloji”ye odaklanacak. Marka, bu çerçevede “Intelligent Mobility” olarak nitelenen teknoloji paketine sahip modellerini Türkiye’de de piyasaya sunmayı planlıyor.

Geçen yıla girerken 30 bin adetlik bir satış hedefi koyduklarını, ancak yılı 32 bin adetle bitirdiklerini vurgulayan Nissan Genel Müdürü Sinan Özkök, “32 binlik satış iyi bir seviye olsa da, bizim için yeterli değil. Markanın, Türkiye gibi önemli bir pazarda daha ileriye gitmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde buna çalışacağız. 2017, bir geçiş süreci olacak” diye konuştu. Özkök, 2017’de öncelikle geçen yıl sergiledikleri performansı korumaya çalışacaklarını vurgulayan Özkök, Nissan’ın global hedefleri doğrultusunda araçlarına yerleştireceği en önemli teknolojik gelişme olan “Intelligent Mobility”yi Türkiye’de de piyasaya sürmeyi planladıklarını söyledi.

Ufak makyajlar

Bu kavram kapsamında “sıfır emisyon” ve “sıfır ölümcül kaza” hedefleri bulunduğunu aktaran Özkök, “Intelligent Mobility’yi şu anda genelde lüks markalarda ve üst sınıflarda biraz daha yüksek fiyatlarla görüyoruz. Nissan’ın amacı bunu daha alt ve orta segmente kadar getirebilmek, çok daha ulaşılabilir fiyatlarla müşteriye sunmak. 2017 Nissan için biraz daha teknoloji yılı olacak” dedi.

Bu yıl getirecekleri yeni model bulunmadığını, Qashqai ve X-Trail’de ufak makyajların olacağını kaydeden Özkök, Intelligent Mobility ile mevcut araçlarında bulunan fonksiyonları geliştireceklerini belirterek, “Bu yıl Qashqai ile beraber ‘tek şeritli akıllı sürüş’ sistemini devreye alacağız. Sonra diğer modellerde de yavaş yavaş başlayacak. 2018’den itibaren bu tek şeritli sistem ‘çok şeritli’ hale geliyor. 2020’den itibaren de artık şehrin içinde tamamen otonom yani sürücü desteği olmadan sürüş imkanı sağlayacak teknoloji üzerine çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yaris performansa sevdalı

Yaklaşık 17 yıl aradan sonra Dünya Ralli Şampiyonası’nda Yaris ile yarışacak Toyota, bu otomobilin yüksek performanslı versiyonunu da sunmaya hazırlanıyor. Yüksek performanslı Yaris, ilk kez 9-19 Mart tarihleri arasındaki Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak. Yüksek performanslı yeni Yaris, fuarda parkurlara çıkacak Yaris WRC ile birlikte sergilenecek.

Yaris ürün gamının dinamikliğinin altını çizecek yeni spor versiyon, 3 kapılı gövde tipine sahip ve 210 beygirlik güç üreten bir motorla donatıldı. B segmentinde yüksek performansa sahip otomobiller arasında yerini alacak Yaris, ralli otomobili ve Yaris ürün yelpazesi arasındaki köprüyü oluşturacak.

Yaris’te, yüksek motor gücüyle birlikte tasarım değişiklikleri de olacak. Nitekim bu versiyon yeni bir ön yüz, yeni bir arka tasarım ve modernleştirilmiş bir kabinle sunulacak. Estetik farklılıkların yanı sıra otomobilin yol tutuşu ve genel konforunda da birçok değişiklik yapılmış.

Binek otoda 17. liderlik

Renault, 2016 yılında binek otomobil satışlarında 17. kez liderliği elde etti. 2016’da 106 bin 616 adet binek otomobil satışıyla yüzde 14 pazar payı elde eden Renault, binek ve hafif ticari dahil toplam pazardayla 121 bin 707 adet satış ve yüzde 12.4 pay ile 2. sırada yer aldı. Renault ve Dacia markalarının geçen yılki toplam satışı ise 169 bin 236 adetle, Renault Grubu Türkiye’de bugüne kadarki en yüksek satış rakamı olarak kayıtlara geçti.

2016’da Renault Grubu olarak rekor satış adetlerine imza atıp, Renault markasıyla 17. kez binek otomobil liderliğini elde etmekten mutlu olduklarını söyleyen Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş “Taleplerin öne çekilmesiyle tahminlerin üzerinde gerçekleşen 2016’nın ardından bu yıl, pazarın 900 bin adetlere çekileceğini öngörüyoruz. 2017 yılı, Renault ve Dacia markaları için yeni modellerinin pazardaki konumunu sağlamlaştıracağı bir yıl olacak. Ayrıca bu yıl, Bursa’da üretilen Megane sedan modelinin yüksek performans sergileyeceği yıl olacak” dedi. Bu yıl Renault’ya yeni Koleos ve makyajlı Captur, Dacia’ya ise Duster modelinin otomatik vitesli versiyonunun katılacağını hatırlatan Çağdaş, “Renault Grubu olarak 2017 yılında da pazar payımızdaki artışı sürdürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Dacia tarih yazdı

Öte yandan Dacia, Türkiye’de gösterdiği satış performansıyla 2016 yılını Romanya ve Fas gibi markanın çok güçlü olduğu ülkeleri geride bırakarak dünya sıralamasında 4. oldu. 2016 Aralık ayında ise Dacia, Türkiye’de gerçekleştirdiği 7 bin 197 adetlik satışla dünyada 2. sırada yer aldı. Marka, binek + hafif ticari araç pazarından aldığı yüzde 4.8 payla rekor pazar paya ulaştı. Dacia, 2016’da 47 bin 529 adetlik satış gerçekleştirdi.