Gündem İklim değişiklikleri dünyayı hasta edecek

İklim değişiklikleri dünyayı hasta edecek

07.07.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Normalden hızlı yaşanan iklim değişikliği, Rusya gibi ülkeleri ılımanlaştırması iyi bir yön olarak görülebilinse de toprağı kuraklaşması ve artan erozyon yaşanacak sorunlardan bir tanesi

İklim değişiklikleri  dünyayı hasta edecek

Milliyet işbirliğiyle Almanya Çevre Vakfı (DBU) ile IZOP Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen “Çevrecilikle Kurulan Köprüler: Türkiye ve Almanya” projesi kapsamında, Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri Almanya’da iklim değişikliği konusundaki çalışmaları ve gelişmeleri inceledi. Öğrenciler, yaptıkları çalışmalar sonucunda iklim değişikliğinin dünyayı hasta etmesinden duyulan endişeyi dile getiriyorlar.

Haberin Devamı

Cağaloğlu Anadolu Lisesi Öğrencileri

Utku Erol, Buse Furtuna, Salih Sinan Tuzcuoğlu, Özgür Öncel, Kerim Eren Saçlı, Adil Karadağ, Selay Manavoğulları, Miray Zeynep Omurtak, Beyza Demirhal, Yağmur Doruk, Bensu Halulu, Ozan Yıldırır, Hüsniye Asena Çolak.
İklim değişimindeki sorun çok hızlı olması
Siegmend, sıcaklık değişiminin her 100 yılda bir gerçekleştiğinin ama bu değişimin günümüzde aşırı hızlı ilerlediğini ifade etti
Alexander Siegmund Heidelberg Eğitim Yüksekokulu’ndaki projelerine ilişkin sorularımızı yanıtladı;
n İklim değişikliğinin en ağır sonucu nedir?
Ekosistemdeki değişim ve bunun sonucu olarak bir tarafta nesli tükenen bitki ve hayvanlar, diğer tarafta kendi doğal yaşam alanı dışında yaşamaya başlayan canlılar en büyük sorunu teşkil etmekte. Ama, biz insanlar için daha önemli olan, iklime bağlı hastalıkların (örneğin sıtma) artması.
n İklim değişikliğinde insanların payı ne kadar?
İklim farklılaşması aslında normal bir şey. Dünyanın başlangıcından beri yaklaşık her 100 bin yılda bir sıcaklık ve soğukluk arasında büyük bir değişim yaşanıyor. Gelecekte de böyle olacak. Normal olmayan şey ise bu değişimin oldukça hızlı oluşu. Bu, çevreye üstesinden gelemeyeceği sorunlar doğuruyor. Bilim adamları arasında tartışılan diğer bir konu ise insanın bu değişim üzerindeki payı. Çoğunluk, insanların yüzde 80 civarında suçlu olduğu konusunda hemfikir.
n Sunumunuzda, bazı ülkelerin iklim değişikliğinden korkmadıklarından hatta bunu olumlu gördüklerinden bahsettiniz. Bunu biraz daha açar mısınız?
İklim değişikliği, Rusya gibi soğuk iklim ülkelerinde o kadar da olumsuz karşılanmıyor. Biraz daha sıcak havayı kim istemez, değil mi? Ayrıca değişen iklim koşullarıyla birlikte doğal yetişme alanı olmamasına rağmen birçok tarım ürünü yetişme imkânı buluyor. Bu da ülke ekonomisinin işine yarıyor. Endüstri ülkelerinde ise enerji kaynakları önemli. Az enerji üretirsem gelişemem diye düşünüyorlar. Kömürün zararlı olduğu artık herkesçe biliniyor ama yerine başka şey konulması için bir çalışma mevcut değil, çünkü yerine başka bir kaynağın gelmesi pahalı, dolayısıyla sanayiyi olumsuz etkiliyor.
Sıcaklık toprağı verimsizleştiriyor
Almanya’nın güneyinde bulunan Heidelberg şehrindeki çevrecilik projeleriyle bilinen Pädogogische Hochschule Yüksek Okulu’nun merdivenlerini çıkan 26 kişilik öğrenci değişim grubunu seminer salonunda sıcak kahve sürpriziyle karşılıyor.
Profesör Alexander Sigmeund, iklim değişikliği hakkında öğrencileri ayrıntılı şekilde bilgilendiriyor.
Daniel Volz eşliğinde, öğrenciler farklı topraklardaki humus oranları, toprak özellikleri ve bunların doğaya etkileriyle ilgili kısa bir sunum gerçekleştiriliyor.
Bay Volz’un talimatlarını dikkatle dinleyen öğrenciler ilk olarak kâse içindeki toprak ağırlıklarını ölçüyorlar. Daha sonra topraklar özel ısıtıcılarla 25 dakika süreyle 470 dereceye ulaşıncaya kadar ısıtılıyor. Bunun sonucunda topraktan CO2 gaz çıkışı gözlemleniyor. Tekrar ölçüm yapıldığında ise toprağın hafiflemiş olduğu fark ediliyor. CO2 kaybı topraktaki humus miktarını azaltarak toprağın verimsizleşmesine neden oluyor. Bu deneyle öğreniyoruz ki küresel ısınma yüzünden artan sıcaklık, toprağın yapısını bozarak tarımda ciddi sorunlara yol açıyor.
‘Almanya’da geri dönüşüm hem bilinç hem de ihtiyaç’
Projemiz kapsamında gittiğimiz Almanya’da Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici ile bir röportaj yapma şansı yakaladık. 15 yaşına kadar Almanya’da yaşayan Ekici, ardından Türkiye’ye dönüyor.
Bir Türk genci olarak Almanya’da geçirdiği yıllarda herhangi bir zorlukla karşılaşıp karşılaşmadığını sorduğumuzda pek sorun yaşamadığını belirtiyor ve ekliyor: “Tek yaşadığım sorun nadiren de olsa aldığım kötü notlardı.”
Almanya’da Türkiye’den farklı olarak gözlemlediğimiz yerleşmiş çevre bilincinin nasıl temellendirildiğini sorduğumuzda Ekici’nin yanıtı şöyle oldu: “Eğitim sistemi bu anlamda çok önemli. Ayrıca bu sanayi toplumunun da vermiş olduğu bir özellik. Masrafları, gereksiz sarfiyatı azaltmak. Bu yüzden eldeki potansiyeli ne kadar iyi kullanırsak o kadar iyi. Yani pil, elektronik atık gibi geri dönüşümler Almanya’da hem bilinç, hem de ihtiyaç. Bu bilinç Avrupa’da daha önce başladı, Türkiye’de de var ancak sistematik değil.“
Geceyle gündüzün sıcaklık farkı artıyor
Mevsimler değişirken gündemde kendine daha yoğun şekilde yer bulan iklim değişikliği dünyayı insan vücudu ısısını değiştirecek düzeye geldiğinde tehdit edecek. Dünyayı hasta edecek bu değişikliğin ne zaman meydana geleceği ise henüz kestirilemiyor.
İklim değişikliği herkesin hayatında en az bir kez duyduğu ancak üzerinde fazlaca durmadığı bir sorun. Almanya’nın Heidelberg şehrinde bulunan ‘Eğitim Yüksek Okulu’ (Pädagogische Hochschule Heidelberg) bu sorunun etkilerini ele alan çalışmalar yürütüyor. Geleceğin öğretmenlerinin hazırladığı projelerden biri de Rekli-B projesi... Projede iklim değişikliği bölgesel olarak ele alınıyor ve sonuçları inceleniyor.
Makas açılıyor
İklim değişikliği yıl içinde görülen sıcaklık değerleri değil, uzun yıllar içinde gözlenen sıcaklık sapmalarını inceleyerek doğru bir şekilde tespit ediliyor. 1860’dan bu yana dünyada en sıcak ay ile en soğuk ay arasındaki sıcaklık farkları gitgide artıyor. Bir başka deyişle en sıcak ay ile en soğuk ay arasındaki makas giderek açılıyor. Sıcaklık değişimine bağlı olarak bir bölgedeki yağış rejimi değişebiliyor. Yılın büyük bir kısmını aşırı kurak bir şekilde geçirdikten sonra alması gereken tüm yağışı aniden alan toprak zarar görüyor ve erozyona uğruyor. Rekli - B projesi de erozyonu ele alıyor.
Hazırlanan düzenekler üzerinde farklı toprak tiplerinin ve bitki örtüsünün erozyona etkisi inceleniyor. Görülerek öğrenilen bilginin daha iyi öğretileceği fikrinden yola çıkan projede, iklim değişikliğinin bölgesel bir sonucu olan erozyon gözlemlenebiliyor.
Ekosistemler de bu değişiklikten payını almakta. Almanya’nın Baden-Wüttenberg eyaletinde yapılan araştırmaya göre bölgedeki elma ağaçlarının çiçek açma zamanı 1961’den bu yana yaklaşık dört hafta geriledi. Afrika’dan bu bölgeye göç eden kırlangıçların göç mevsiminde de değişiklikler görülüyor. Dünyadaki bu sıcaklık değişiminin dünyayı ne zaman hasta edeceğini ise bilmiyoruz.
Günümüzde iklim değişikliğinin sadece olumsuz sonuçları lanse ediliyor ancak sınırlı sayıda da olsa olumlu sonuçları da var. Değişen iklim koşulları ile birlikte bir bölgedeki tarımsal ürün çeşitliliği artabiliyor. Almanya genelinde yetiştirilebilen üzüm türlerinin artması buna örnek gösterilebilir.