09.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
FİSUN YALÇINKAYA
Geçtiğimiz yıl sokak müzisyenlerine odaklanan sanatçı, bu yıl caz salonlarındaki konserleri merkeze almış. “Her resmin bir müziği olmalı” diyen ressam, insanlar arasında gördüğü iletişimsizliğin çaresinin müzik olduğunu düşünüyor. Ural’ın resimleri dinlediği konserlerden ilhamla yapılmış, konstrüktüvist resimler. Sanatçıyla hem resmi hem de müzikle kurduğu bağı konuştuk.
l Müzik odaklı resimler yapmanızın çıkış noktası neydi?
Anadolu’da, Konya Ereğlisi’nde yetiştim. Orada alıştığım gördüğüm insan ilişkileriyle İstanbul’daki çok farklıydı. Şehirde de müziği insanların ortak dili olarak gördüm. İnsanlar arasında onlar farkında olmasalar da büyük bir iletişim yarattığına inanıyorum. İşte o iletişimin resmini yapmak istedim.
Şehirdeki iletişimsizlikten kastınız nedir?
Eskiden, herkes, birbirine destek olmaya çalışırdı. Şehirde bunun eksikliğini gördüm. Müzikleyse herkes o anda o salondayken aynı duygularda buluşabiliyor.
Müzikle resim ne bağı var?
Mutlaka müziği icra ettikleri süreci yansıtmaya çalışıyorum. Resimlerim tek bir anlık fotoğraftan yola çıkmıyor. Müziğin yapıldığı zamanı kapsıyor.
Caz müziğe merakınız nasıl başladı?
Eşim Yalvaç Ural çok seviyor bu müziği kendisi de klarnet ve saksafon çalar. Onun dinlediği müziğe resimle iştirak etmek istedim. Müzik, aramızda bir iletişim aracına dönüştü.