27.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Abdullah Karakuş / Taşkent
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Özbekistan’da AKPM’nin Türkiye kararı ile ilgili şunları söyledi:
SİYASİ KARAR İŞBİRLİĞİ GÖREMEZLER: (AKPM kararı) Esasen bu kararın bir önemi yok. Siyasi bir karar. Ne kadar Türkiye denetim sonrası diyalog sürecindeydi. İki raportör düzenli şekilde Türkiye’ye geliyor biz de düzenli işbirliği yapıyorduk. Şu an Türkiye’nin denetim sürecine alınmasıyla denetim sonrası diyalog sürecindeyken yapılan işlemler arasında hiçbir fark yok.
TERS TEPER: Türkiye’yi cezalandırmak için yaptılar, biz bunu biliyoruz. Bu Avrupa’da artan ırkçılık ve Türk düşmanlığının yansımasıdır. PKK terör örgütünün sempatizanı olan ve PKK’yı terör listesinden çıkarmaya çalışan milletvekillerinin de çabasıdır. Bunların AGİT gözlem heyetine de katılarak neler yaptığını gördük. Bunlardan objektif tarafsız gözlemci olmaz. Rapordan da objektiflik beklenemez.
İŞBİRLİĞİMİZİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ: Avrupa Konseyi’nin tavsiyelerini her zaman dinledik. Birçok yasal düzenlemeler yaptık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden birçok davayı geri getirdik. Greco, İşkenceyi Önleme Komitesi dahil birçok kurumla işbirliğimiz var. Genel Sekreter’le yakın işbirliğimiz devam edecek. Ama bu konseyle işbirliğimiz zayıflatan bir adım. Bundan sonra Parlamento, Parlamenter Meclisi gibi kurumlarla ilişkilerimizi gözden geçireceğiz. Buna bizi mecbur bıraktılar.
‘KURUMLAR YIPRANIYOR’
Bir Dışişleri Bakanı, AKPM’de 11 yıl geçirmiş ve 2 yıl başkanlığını yapmış biri olarak bunu arzu etmezdim. Avrupa siyaseti çok değişiyor. Irkçılık, yabancı düşmanlığı bu kurumlara da sirayet etti. Demokrasinin, insan haklarının evi dediğimiz bu kurumlar, artık yıpranmaya başladı.
Çavuşoğlu’dan Sincar Operasyonu açıklaması: ‘Engel değil destek olun’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sincar’a yapılan hava operasyonu ile ilgili şunları söyledi:
ABD’YE ASKERLERİNİZİ ÇEKİN DEDİK: Bize yönelik tehditlere karşı operasyon yapacağımızı her zaman söylüyoruz. Terör örgütlerine karşı hiçbir ayırım yapmadan mücadele ediyoruz. DEAŞ, PKK, DHKP-C, YPG ki YPG, PKK’nın bir koludur. Bunu ABD de kabul ediyor. Suriye içinde DEAŞ’a karşı işbirlikleri oldu. Buna rağmen bu gerçeği inkar etmiyorlar. Bu bölgeye operasyon yapacağımızı, müttefikimiz ABD’ye söyledik. Sınırımızdan askerlerini 20-30 km. ileriye çekmelerini ilettik.
2 SAAT ÖNCEDEN PAYLAŞTIK: Ayrıca bu operasyondan 2 saat önce aramızdaki anlaşmanın gereği ABD ve Rusya ile bu bilgiyi paylaştık. Katar’daki koalisyonun hava koordinasyon merkezi ile de bu bilgiyi paylaştık. Rusya’nın Suriye’deki operasyon merkezi ile de bu bilgiyi paylaştık. Bilgi paylaşımı yok diyorsa bir kimse ben ona katılmadığımı söylemek isterim. Hem diplomatik hem askeri kanallardan iletildi. Son bir aç hafta içerinde ABD’ye bu bölge operasyon olacağı bildirildi.
MÜDAHALE MEŞRU HAKKIMIZ: Türkiye şeffaf davranıyor, gizli ajandamız yok. Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Ama bu müdahaleler bizim meşru hakkımız. Ama buralardan bize tehdit geliyor. En son bir tünelden teröristler ve 1 ton patlayıcı getiriyorlar. Bu tehditler varken biz ne yapmalıyız? Başka ülke olsa ne yapar? Bize yönelik tehditleri bertaraf ederek vatan topraklarının güvenliğini sağlamak için her türlü tedbiri almak için sorumluyuz.
ÇOK BEDELLER ÖDEDİK: Millet bize yetki verdi. Çok bedeller ödedik. Terörle içeride ve dışarıda mücadelemiz devam edecek. Dostlarımızdan beklentimiz bu mücadelede Türkiye’ye engel değil destek olmaları. YPG’nin manipülasyonundan etkilenerek operasyonun meşru olmadığını kimse söylemesin. BM’nin 51. maddesi ve uluslararası hukuktan kaynaklanan haklara uygun hareket ediyoruz. Meşru müdafaa var.