İlk ders zili çaldı

Okula uyum haftası kapsamında ana sınıfı, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve lise 9. sınıf olmak üzere yaklaşık 5 milyon öğrenci için ilk ders zili dün çaldı. 18 Eylül’de ise yaklaşık 18 milyon öğrenci eş zamanlı olarak ders başı yapacak. Okula uyum haftası, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından öğrencilerin okul kaygılarını gidermek, onlara okul ortamını sevdirmek, öğrenme ortamını, öğretmenleri ve arkadaşlarını tanımalarına yardımcı olmak amacıyla 2006-2007 eğitim-öğretim yılından bu yana uygulanıyor. Son yıllarda 5. sınıf öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilen uygulamaya bu yıl 9. sınıf öğrencileri eklendi.

‘Süre yetersiz’

Dün okula ilk kez başlayan öğrenciler çok heyecanlıydı. Aralarında ailelerinden ayrıldıkları için ağlayanlar, hatta anne-babalarından ayrılamayanlar vardı. Öğrencilerin bazıları ise özledikleri arkadaşlarına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.

Okula uyum sürecinin her çocuğa göre değişiklik gösterdiğini belirten uzmanlar, okula hiç gitmemiş bir çocuk için uyum sürecinin yetersiz olduğunu dile getiriyorlar. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran, anaokulu ya da okul öncesi deneyimi olan çocuklarda uyum sürecinin yeterli olabileceğini ancak okula hiç gitmemiş bir çocuk için bu sürenin bir haftayı geçebileceğini kaydediyor.

Aileler hazır olmalı

Anne ve babaların çocuklarının bu süreci atlatmasında en büyük destekçileri olduğunu kaydeden Başaran, “Onların da bu duruma hazır olmaları gerekli. Bu nedenle karşılaşılabilecek sorunları önceden belirleyip baş etme stratejileri geliştirmeleri lazım. Tatil sonrası okula dönüş zor olabilir ve çocuklarınızın kaygı düzeyi artabilir. Aşırı ilgili olmak ya da ilgisiz davranmak çocuklarınızın duygusal durumlarını etkileyecektir. Hele bir de yeni okul, yeni öğretmen, yeni sınıf arkadaşları söz konusu ise çocuğunuzun kaygı düzeyi artabilir. Doğal olarak da kaygı öğrenmeyi etkileyecektir” uyarısında bulundu.

‘Her çocuğun gelişimi farklı’

Her çocuğun gelişim hızının kendine özgü olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran, “Okullardaki eğitim hedefleri dikkate alındığında, çocukların çoğu bu hedeflere ulaşacaktır. Ancak bazı çocuklar bu hedeflere daha geç, bazıları daha erken ulaşabilir. Okullar, öğrencilere potansiyellerini geliştirebilecekleri uygun deneyimler sunacaktır. Anne ve babalar çocuklarına erken eğitim olanaklarını sağlayarak, sağlıklı beslenmelerine dikkat ederek ve güvenli ortam sağlayarak katkıda bulunabilir. Bu da eğitim sürecine aktif katılımla sağlanabilir” dedi. Çocukların evde de öğrenmeye devam ettiğinin altını çizen Başaran, “Anne ve babalar çocuklarının okullarıyla iletişim kurmalı, çocuklarının özeliklerini sınıf öğretmeniyle paylaşmalı ve öğretmenlerinden geri bildirim almalı” diye konuştu.

İşte eğitim yılı takvimi

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 2017-2018 eğitim öğretim yılı çalışma takvimine göre, birinci kanaat dönemi, 19 Ocak 2018 Cuma günü sona erecek. Yarıyıl tatili, 22 Ocak - 2 Şubat 2018 tarihleri arasında yapılacak. İkinci kanaat dönemi 5 Şubat 2018 Pazartesi başlayacak ve 8 Haziran 2018 Cuma sona erecek. 2018-2019 eğitim - öğretim yılı ise 17 Eylül 2018 Pazartesi günü başlayacak.