Kültür Sanat İngilizce öğreniyorlar ama tayı bilmiyorlar!

İngilizce öğreniyorlar ama tayı bilmiyorlar!

17.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yalvaç Ural’ın bir sığırcıkla korkuluğun dostluğunu anlattığı kitabı 'Korkuluğun kalbi’ yeniden yayımlandı. Ural, insani değerleri vurgulayan yapıtların yerinin daima ayrı olduğunu söylüyor

İngilizce öğreniyorlar ama tayı bilmiyorlar
Miraç Zeynep Özkartal Milliyet gazetesi yazarı, Miço çocuk dergisinin genel yayın yönetmeni ve çocukların Yalvaç Ağabey’i Yalvaç Ural’ın “Korkuluğun Kalbi” adlı kitabı yeni formatıyla raflardaki yerini aldı.
İlk kez 1994’te Almanya’da yayımlanan kitap, bundan 5 yıl sonra Türk çocuklarının  kitaplıklarına girmişti. Makedonya ve İran’da da piyasaya sürülen kitap, bu kez dünyaca ünlü çocuk kitapları yayınevi Dami International’ın tasarımıyla Marsık Kitap tarafından yayımlandı.
Bir sığırcıkla korkuluğun dostluğunu anlatıyor Ural “Korkuluğun Kalbi”nde. Minik bir sığırcık göç zamanını kaçırmıştır. Kış gelmiş, ailesi, arkadaşları, bütün kuşlar daha sıcak bir yere doğru yol almışlardır.
Sığırcık tek başına kaldığını anlar ve kara kara kışı nasıl geçireceğini düşünürken birden bir tarlanın ortasında duran korkuluğu görür. Korkuluk ona kucak açar, kışı ceketinin cebinde geçirebileceğini söyler.
Sığırcığı hem soğuktan korur hem de kurtlardan. Kar kalkıp da güneş yeniden parlamaya başladığında sığırcığın ailesi de geri dönmüştür artık. Korkuluğa veda eder...
Ural bu kitabı 8-12 yaş arasındaki çocuklar için kaleme almış. Bugüne kadar 65 kitabı yayımlanan, Milliyet Kardeş, Milliyet Çocuk, Bando, Miço gibi çocuk dergilerini çıkaran Ural, çocuk kitapları ile çocuk edebiyatının birbirinden kesin çizgilerle ayrıldığını söylüyor.
 Ona göre çocuk kitapları amacı kitap olmayan, büyük pazarda yer almak için çocukların etkisi altında kaldıkları alanları saptayıp, özellikle güce, şiddete dayalı, süper kahramanlar yaratıp serüvenlerle çocukları bağlayan ürünler...
Oysa çocuk edebiyatı, eğitsel, bilgilendirici, aynı zamanda eğlenceli, dostluk duygularını geliştiren, sanatın küçük nüvelerini estetik duygusu içinde çocuklara veren bir tür.
Ural, yıllardır çocuk edebiyatı alanında çalışan, pek çok ürün yaratan bir yazar ve git gide sihir, süper güç ve gerçek dışı olaylarla gözleri boyansa da, edebiyatın tadını alan çocuklar için dostluğu, sorumluluğu, insani değerleri vurgulayan çocuk edebiyatı yapıtlarının yerinin daima ayrı olacağını düşünüyor.
“Korkuluğun Kalbi”, Ural’ın yurt dışında yayımlanan ilk kitabı değil. Bugüne kadar Almanca, İngilizce, Sırpça, Hırvatça, Lehçe, Arnavutça, Makedonca, Çingenece, Macarca, Rusça, Hollandacaya çevrildi kitapları.
 Ural, çocuklara yönelik kitap yazarken çok dikkatli olmak gerektiğini anlatıyor. Her yaş grubunun algıladığı sözcüklerin farklı olduğunu ve kitaplarda çocuğun henüz öğrenmediği bir kavramı kullanmanın anlamsızlığını vurguluyor. Artık 'televizyon çocuğu’ dediğimiz, her türlü bilgiye kolayca ulaşabilen, hatta zaman zaman bilgi bombardımanı altında kaldığını düşündüğümüz bir kuşak var.
 Ural, bu çocukların hep gereksiz bilgilerle donandıklarını, televizyon ve bilgisayar gibi teknolojik gereçlerle oyalanıp anne babalarıyla iletişimlerinin azaldığını söylüyor. Bu da sosyal bilgilerinin eksik kalmasına neden oluyor.

Köfte neden yapılır!
Ural bu durumu şöyle örnekliyor: “Ben yılın büyük bir bölümünü okullarda çocuklarla sohbet ederek geçiriyorum. Kolejlerde sohbet ettiğim çocuklar İngilizce ve bilgisayar öğreniyor ama atın yavrusuna tay, eşeğin yavrusuna sıpa dendiğini bilmiyor. Hatta köftenin neden yapıldığını bilmeyen çocuklarla karşılaşıyorum. Kitaplarımda özellikle unutulmuş sözcükleri kullanırım ki çocuk öğrensin.”