İpekçi’nin gömleği Utanç Müzesi’nde

Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin 1 Şubat 1979’da katledildiğinde üzerinde bulunan kıyafetleri, 35 yıl sonra mühürlü delil torbasından çıkarıldı. İpekçi’nin halen üzerinde kan ve kurşun izleri bulunan gömleği, kanlı kravatı, beyaz mendili ve çamurlu pantolonu, ilk kez 12 Eylül Utanç Müzesi’nde sergilenecek. 12 Eylül askeri darbesi mağdurlarının kurduğu Devrimci 78’liler Federasyonu, bu sene, “Umut ve Özgürlük Hala Ayakta” çağrısıyla beşincisini açacağı 12 Eylül Utanç Müzesi’nde, 1 Şubat 1979’da katledilen Abdi İpekçi’ye de özel bir yer ayırdı. İpekçi’nin, Papa II. Jean Paul’a suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca tarafından katledildiği gün giydiği elbiseler, emniyet tarafından 3806 sayı numarasıyla bir delil torbasına konularak mühürlenmişti. O mühürlü delil torbası, İpekçi’nin katlinin üzerinden geçen 35 yıl sonra açıldı. Delil torbasından, İpekçi’nin kanlı ve kurşun izleri bulunan gömleği, kanlı kravatı, beyaz mendili ve çamurlu ve kırışmış pantolonu çıktı. Daha önce sadece bir kez kızı tarafından gösterilen gömlekle diğer kıyafetler eylül boyunca müzede olacak. İpekçi’ye, dönemin Kültür ve Tanıtma Bakanlığı’na bağlı Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından 1 Haziran 1974 tarihinde verilen 362 sayılı, “Basın Şeref Kartı”da sergilenecekler arasında alacak.

Mahir Çayan’ın kazağı
Müzede Ahmet Kaya’nın özel eşyaları da ilk defa sergilenecek. 68 kuşağının liderlerinden Mahir Çayan’ın kazağı ve radyosu, Ulaş Bardakçı’nın mektup ve kitapları, Deniz Gezmiş’in kazağı, idam edilen Necdet Adalı’nın çakmağı, dövülerek öldürülen Metin Göktepe’ye ait basın yeleği ve basın kartı da ilk kez sergilenecekler arasında... Sergi, 12-23 Eylül arasında Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açık olacak.

Bedeli yoldaşlar ödedi
Devrimci 78’liler Federasyonu adına bir açıklama yapan fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer, “Bugün göreceli sahip olduğumuz özgürlük alanlarının bize verilmiş bir lütuf değildir. Adlarını bilmediğimiz yüzlerini görmediğimiz mezarları bile olamayan halklarımızın evlatlarına borçluyuz. Bu değerli armağana sahip çıkmaya devam edeceğiz. Toplumsal bir hafıza oluşturma çabası olan müze çalışmalarımızın beşincisini bu anlayışla açıyoruz” dedi.