Kültür Sanat İş dünyasında kadının ayak izleri

İş dünyasında kadının ayak izleri

26.03.2015 - 10:20 | Son Güncellenme:

Dünyanın önde gelen işe alım danışmanlık firmalarından PageGroup Türkiye, BPW İstanbul İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği ve Haliç Üniversitesi işbirliği ile “İş Dünyasında Kadının Ayak İzleri” paneli gerçekleşti.

İş dünyasında kadının ayak izleri

Kadınlar duygusal katma değerle çalışıyor ama bu değer ekstra kazanç sağlamıyor. Kendi ayaklarının üzerinde duran, iyi kazanan kadınlarda mutsuzluk ekonomisi hüküm sürüyor. Kadın kendi dışında geliştirilen kadın politikalarının takipçisi olmuyor.

Panelde her biri kendi alanlarında başarılı kariyer sahibi iş kadınları, meslek yaşamlarındaki ayak izlerinin öykülerini paylaştılar.

Çalışan kadınların karşılarına çıkan temel sorunlar hukuki-sosyolojik-ekonomik boyutları ile ele alınarak, kadının iş dünyasındaki rolüyle ilgili ulusal ve uluslararası gelişmeler değerlendirildi.

Haliç Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Selva Staub moderatörlüğündeki panele BPW Türkiye Federasyonu Kurucu Başkanı Dr. Arzu Özyol, BPW İstanbul İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği Başkanı Selda Alemdar Dinçer, PageGroup Women@Page Proje Koordinatörü Burcu Havlucuoğlu, genç kadın girişimciler Yeşim Mutlu (Foto Blogger kurucusu), Sertaç Yerlikaya (Afilli Kitap Sahibi), BPW Üyesi Avukat Birsen Atakan, Rehber Köpekler Derneği Başkanı Avukat Nurdeniz Tunçer, IK Yöneticisi Elif Özkuyumcu ve Haliç Üniversitesi Pazarlama ve Girişimcilik Kulübü Başkanı Duygu Koçyiğit konuşmacı olarak katıldı.

Panelde dünya ülkelerinde kalkınma hedefleri yükselirken, kadın erkek eşitliğinin hala istenen noktaya ulaşamamasının nedenleri sorgulandı.

Panelistler günümüzde kadınların çalışma hayatına katılma oranının dünyada yüzde 50, Türkiye’de yüzde 20 olduğuna, ülkemizde kadınların sadece yüzde 1,2’sinin işveren konumunda çalıştığına, kızların yüzde 40’ının ortaokuldan sonra eğitimi bıraktığına vurgu yaptılar.

Panelde ortaya çıkan çarpıcı görüşler şu çerçevede özetlendi: İçerisinde herhangi bir şekilde ayrımcılık olan hareketler uzun süre devam edemiyor. Genelde üst sınıf kadınların başlattığı ve onların çevresinde gelişen feminist hareketler yıllar içinde beklenen hedefleri yakalayamadı.

Türkiye’de kadın hakları konusunda yasalarla belirlenmiş sağlam bir zemin mevcut. Ancak bu altyapının tabanda yaygınlaştırılması ve uygulama pratiği yeterli değil. Çünkü kadın kendi dışında geliştirilen politikaların takipçisi olmuyor. Bu yüzden yeni nesilde bu konudaki farkındalığın arttırılması gerekiyor. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarının gücüne çok daha fazla ihtiyaç duyuluyor.

Kadınlar ustalaşabilecekleri bir meslekte çalıştırılmak yerine, genelde, hizmet sektöründe kolay öğrenilir iş kategorisindeki geçici nitelikteki işlerde istihdam ediliyor.

Kadının emeği hak ettiği şekilde ücretlendirilmezken, işinde başarı getiren duygusal katma değerleri görmezden geliniyor. Tüm olumsuzluklara rağmen kendini dişi değil kişi olarak görüp, zamanını boşa harcamadan, kendini geliştirerek topluma ispatlayan kadın başarıyı yakalıyor.

Artık evlilik ve annelik kadınların kariyer basamaklarında bir engel gibi görünmüyor. Hatta doğum sonrasında kadınların bir kısmı tazelenerek daha üretken oluyor ve cesurca yeni girişimlerde bulunabiliyor.

Yıllara göre kadınlarda önem kazanan değerler farklılaşıyor. Örneğin yetmişli yıllarda bir diploma ardından ev ve araba sahibi olmak önemliydi. Bugün ise öncelikle iyi bir eğitim ve deneyim önemli.

Kendi ayaklarının üzerinde duran, iyi kazanan kadınlarda mutsuzluk ekonomisi hüküm sürüyor. Yani kazanıyoruz, sahip oluyoruz ancak hiçbir şey için vakit bulamıyoruz. Kazanıp yeni bir şeyler satın aldıkça daha çok satın alma ihtiyacı duyuyoruz ve bu bir kısır döngü haline geliyor.

Toplum sanayi, bilgi ve erişim toplumu evrelerinden geçerek günümüzde paylaşım toplumuna dönüşüm gösterdi. Artık paylaşımın güçlendiği yeni bir ekonomi ile tanışıyoruz.

Bu ekonomide mikro girişimcilik değer kazanıyor. Bu ise kadına bir kuruma bağlı olmadan kazanç sağlama imkanları sunuyor. Eğer imkanları iyi değerlendirirse, bağlantı (networking) ve etki ile kadınlar bu sistemde daha fazla iş fırsatı yakalayıp, mikro girişimci olacaklar. Yani küçük çaplı kadro ile yaygın hizmet verebilecek iş modellerine yönelim artıyor.

Kadınların aynı anda birçok işi yapabilme meziyetleri, onların esnek çalışma ortamlarında iş üretmeleri bu modellerde başarı getiriyor.

Kadınların kariyer gelişimi konusunda somut adımlar atan PageGroup, Panelde daha verimli bir çalışma ortamı geliştirme hedefi ile uyguladıkları pozitif ayrımcılığa (cinsiyet eşitliğine) dayalı Women@Page projesinden örnekler sundu.

Bu projede yer alan çalışmalar arasında; PageGroup bünyesinde çalışan üst düzey kadın yönetici Mentorlar, grup içerisinde daha az tecrübesi olan kadın çalışanlara eğitim veriyor.

Mentorlar eğitim alan kadınları farklı düşünmeye, güçlü ve zayıf yönlerini dürüstçe analiz etmeye ve kendilerini daha yakından tanıyarak farkındalıklarını artırmaya yönlendiriyor.

Doğum serüveni yaşayan aktif yönetim kademesindeki kadınlara ise doğum koçluğu, doğum sonrasında esnek çalışma saati uygulaması ve doğum izni konularında rehberlik veriliyor.

Proje Koordinatörü Burcu Havlucuoğlu Women@Page hareketinin şirketlerde kadının daha motive çalışmasına imkan tanıdığından söz etti. İşe alım firması olarak cinsiyet ayrımcılığına karşı olduklarını ifade ederek, eleman arayan şirketlere adayları sunarken cinsiyetlerini özellikle belirtmediklerini sadece kariyer bilgilerini aktarmaya özen gösterdiklerini vurguladı.