Ekonomi İsrail topyekün üstümüze gelecek hazırlıklı olalım

İsrail topyekün üstümüze gelecek hazırlıklı olalım

05.09.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cüneyd Zapsu... Ak Parti’nin ilk iktidar döneminde Başbakan Erdoğan’ın gölgesi gibiydi. Başbakan’ın onun için ‘aklımın yarısı’ dediği biliniyor, Erdoğan bütün yurtdışı temaslarında yanında onu bulunduruyordu. Uluslararası çevrelerde de çok itibar gören hatta Ak Parti’yi ve icraatlarını ilk döneminde dünyaya tanıtan kişiydi.

İsrail topyekün üstümüze gelecek hazırlıklı olalım

Yurtdışında iyi okullarda okuyan Zapsu, siyaset, ekonomi, diplomasi diline fazlasıyla vakıf bir isim. Üç yabancı dil biliyor ve Ak Parti’nin beyin takımı için hep ‘ağabey’ konumunda yer aldı. Sonra bir anda kurucuları arasında yer aldığı Ak Parti’nin en üst karar organı Merkez Karar ve Yönetim Kurulu ve başbakanlık danışmanlığı görevlerini bırakıverdi.
Zapsu, görevlerini bırakmasının ardından yıllar sonra verdiği bu mülakatta ayrılık kararını şu iki kelimeyle anlatıyor: “Görevimi tamamlamıştım.”
Zapsu, BM raporuyla patlak veren İsrail sorunu konusunda Ak Parti hükümetinin sonuna kadar gideceğinden oldukça emin. “İsrail hükümeti şimdi Türkiye’ye hücum etmeyi bırakıp kendi geleceklerini düşünüp durumu toparlamaya mecburdur” diyen Zapsu, buna karşılık İsrail’in izleyeceği politika konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.


İsrail topyekün üstümüze gelecek hazırlıklı olalım

Haberin Devamı

* AB Bakanı Egemen Bağış, WEF’in kurucusu Klaus Schwab’ın Türkiye’de çok önemli bir toplantı yapmak istediğini açıkladı. Toplantının içeriğini anlatır mısınız bize?

Bu, World Economic Forum’un (WEF) tarihinde bir ilktir. İlk defa iki hatta üç bölge toplantısı birleştirilip tek bir toplantı haline getirilecek. Ve bu toplantı da artık her yıl İstanbul’da yapılacak.
MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesi yle Avrupa ve Ortadoğu toplantıları tek ve sürekli halde tam merkezde sayılan Türkiye’de yapılacak. Biliyorsunuz Davos toplantıları sadece siyasi, iktisadi içerikli değildir. Paulo Coelho’dan tutun, Bono, Harvard, MIT’nin rektörlerine kadar uzanan çok geniş bir yelpazesi vardır. Türkiye toplantıları da katılımcı profili açısından bu zenginlikte olacak.

* Başbakan sıcak baktığı bu öneri için sizin ve Egemen Bağış’ın hazırlık yapmasını istemiş... Nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?

Bu çok basit bir organizasyon değil üstelik yeterli zaman da yok. Bu çaptaki organizasyonların hazırlığı birkaç yıl öncesinden başlar. Hele hele İstanbul gibi her hafta birkaç uluslararası toplantının yapıldığı bir şehirde çok kolay olmayacak. Ama biz zaten bildiğiniz gibi kolayı hiç sevmeyiz (gülüyor). Allah’ın izniyle güzel bir şekilde başarılır.

Mini Davos Türkiye’de

* İlk toplantı ne zaman yapılacak?

2012 Mayıs’ının ikinci yarısı veya Haziran başı gibi planlanıyor.

* Başbakan gitmedi, Davos geliyor diyebilir miyiz Cüneyd Bey?

Başbakan tabii ki - hepimizin alıştığı gibi- söylediğinden başka bir şey yapmaz. Davos geliyor mu? Tabii ki Davos yani dağ köyü degil, ancak Davos’u yapan WEF kesin geliyor, yani söyleminiz doğru. Bu toplantılar sadece bir kerelik olmayacak. Şahsen benim için önemi buradan kaynaklanıyor zaten. Bu talep bizden değil karşı taraftan geldi. Sayın Başbakan da bu teklifi kabul ettiler.

* Başbakan’ın Davos’u affetmesi olarak kabul edebilir miyiz ‘evet’ demesini... Davos’la helalleşmesi gibi görebilir miyiz?


Başbakan’ın, Klaus Schwab’la bir problemi olmadı. O akşam ki açıklaması da hatırlarsanız bu yöndeydi. Başbakan’ın Davos’un organizatörüyle bir sıkıntısı olduğunu sanmıyorum. Zaten öyle olsa bakanlarının katılmasına izin vermezdi. Ali Babacan, Mehmet Şimşek gibi ilgili isimler geçen yıl Davos’a katıldılar biliyorsunuz. Bu nedenle helalleşilecek bir şey olduğunu pek sanmıyorum. Helalleşmek gereken bir şey varsa Davos veya Schwab’la değil, İsrail ile Mavi Marmara olayıdır. İsrail’in artık kesin ve çabuk adım atması gerekir.
İsrail hükumeti şimdi Türkiye’ye hücum etmeyi bırakıp kendi geleceklerini düşünüp durumu toparlamaya mecburdur. Biz ise önümüzdeki aylar hatta yıllar sürecek bir kampany ile karşı karşıya kalacağımızı bilerek hükümet ve medyamız iş birliği yapıp hazırlıklı olmalıyız.
Kürt meselesinden Kıbrıs’a, Ermeni meselesinden tutun islamcılığa aklınıza ne gelirse pişirilip üstümüze gelinecektir. Bunun da üstesinden geliriz inşallah.

‘DAVOS, BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN ELİNDEN UCUZ KURTULDU’

Başbakan Erdoğan’ın sadece Türkiye’de değil dünya arenasında da büyük yankı uyandıran Davos’taki ‘One Minute’ çıkışının en yakın tanıklarından Cüneyd Zapsu, o dakikaları ilk kez anlattı.

* Başbakan’ın Davos çıkışı, o günlerde sonuçlarının ne olacağını kimsenin kestiremediği, en olumlu düşünenin bile ‘yandık’ dediği bir olaydı. O anda salonda nerede oturuyordunuz?

Birinci sıradaydım.

* Kalbininiz duracak gibi oldu mu, eyvah dediniz mi?

Tabii ki kalp atışlarım çok hızlandı. Dönüp bakıyorum da, sayın Başbakan’ı çok uzun yıllardır tanıyan, nerede nasıl davranacağını kestirebilen birisi olarak bu kadarla kurtulduğumuza sevindim diyebilirim.

* Başbakan’ı siyasetten önce de tanıyordunuz. Klaus Schwab’la da arkadaşsınız. Sizin durumunuz en zoruydu...

Hayır zor değildi, Çünkü Başbakan çok haklıydı. Zaten Klaus Schwab da üzüntülerini kaç defa hem orada hem burada şahsen dile getirdi. Bu kadar zaman sonra burada yeniden dile getirdi. Hata bir yerde kendisindeydi.
Niye kendisindeydi? Çünkü Davos’un sorumlusu, organizatörü kendisi. Moderatör inanılmaz hatalı ve taraflı davrandı. Bunu açıkça söyledim kendisine. Başkan o çünkü.
Orada o moderatörü kendisi verdi, biz istememiştik. Hatta başta kendisi modere edecekti. Yanlış hatırlamıyorsam Şimon Peres’e, herkese verilen 8 dakika konuşma süresi yerine 22 dakika civarında hiç kesmeden söz hakkı verdi. Şimon Peres aslında o grubun en bilge ve yumuşak kişidir, ancak oldukça yaşlı birisi. Çok heyecanlandı çünkü o oturumda ondan önce konuşanların hepsi ona yüklendi, hem de tahmin edemeyeceği kadar.
Normalde BM Genel Sekreteri Ban Ki- Moon daha nötr, daha ortada bir diplomattır, o da yüklendi. Amre Musa da ilk defa çok sertti ve tabii ki Tayyip Bey de yüklendi. Peres, olmaması gereken bir şekilde reaksiyon gösterince Başbakan’ın da haklı olarak buna cevap vermesi gerekiyordu.

‘TAYYİP BEY DAHA ÇOK GENÇ, GİDECEK ÇOK YOLU VAR’

* Başbakan hangi konularda danışmanlarına asla danışmaz?

Başbakan arkadaşlarının her zaman fikrini alır. Her konuda “ortak akıl” diye tabir ettiği budur. Bunun danışmanla alakası yoktur. Bakanlar kurulunda, hatta MKYK’da dahi bazı önemli konularda herkesin fikrini sorar, ama dediğim gibi sonra tabii ki kendi mesul olduğundan kendi düşündüğünü yapar. Düşüncesi etkilenir mi, ya da ne kadar etkilenir, onu bilemem...

* Mesleki kariyer ve dünya bakımından daha nereye gidebilir Başbakan?

Daha çok genç, bence çok fazla alternatifi var. Oturup emekli olabileceğini herhalde kimse düşünemez.

* Yabancıların itibar ettiği, beyaz Türklerle dost, muhafazakarların sevdiği durumlar üstü bir duruşunuz, kimliğiniz var? Nasıl bu kadar önemli ilişkiler geliştirebilmeyi başarabildiniz?

Kim olursa olsun anlamaya çalışın, empatinizi geliştirin. Satranç oynayın. Ama en önemlisi insan sevin. Açık ve samimi olarak. Düşüncelerinizi korkmadan çekinmeden açıklayın. Ben hep böyle yaptım, yapıyorum.

YATIRIMLAR ASIL ŞİMDİ BAŞLAYACAK’

* Danışmanlık merkezinizde yapıyoruz bu görüşmeyi. Ne tür projelere danışmanlık yapıyorsunuz?


Memleketime faydalı olabilecek her türlü projeye yardımcı olmaya çalışıyorum. Yurtiçinde ve yurtdışında büyük gruplarla çalışıyorum.

n Son 10 yıla baktığınızda...

Başta da söyledim, sevabı günahından çok daha fazla, güzel bir döneme yardımcı olabildiysem ne mutlu bana. Bu süreklilik birkaç yıl daha devam ederse dünya zaten farkında, asıl şimdi yatırım zamanı geldi. Dünya konjonktürünün düzelmesi nin ardından bizdeki istikrar da devam ederse hepimiz göreceğiz, Türkiye’mizin daha nerelere gelebileceğini.


‘91’DEN BERİ AZİZ BEY’LE DAVOS’A GİDERİZ’

* Nedir Davos’u bu kadar önemli kılan?

Davos toplantılarına 40 devlet başkanı katılıyor. Kimse boş durmuyor, Davos sabah kahvaltısıyla başlar, gece yarısı kahveleriyle biter. Vizyonunuzu geliştirecek, 10 yıl sonraki dünyadan haberdar olmanızı sağlayacak oturumlara katılır, ikili görüşmeler yaparsınız.

* Kaç yıldır katılıyorsunuz?

WEF’in Türkiye’deki en eski dördüncü ya da beşinci üyesiyim. 1991’den bu yana ağabeyim Aziz Zapsu’la toplantılara katılırız. Türkiye’de Şarık Tara dışında pek bilinmiyordu o zamanlar.
Hatta böyle birtakım bilinmeyene atfedilen damgalar Davos’a da vuruldu zamanında. Bilderberg denildi, yok yahudi toplantıları denildi. Ama tabii bunun ne olduğu daha sonraki yıllarda anlaşılmaya başlandı. Son zamanlarda NASA, bilişimve çevreyle ilgili oturumlara da katılıyorum.

Haberin Devamı

‘2007 SEÇİM GECESİ BIRAKMAYA KARAR VERDİM’

* Bir anda bıraktınız, pek çoklarının imrendiği, ulaşmak için birçok bedel ödemeye razı olduğu bir konumdu. Neden bıraktınız?

Benim idealim değişmemiştir. Çocuklarımın korkusuzca rahat yaşabileceği bir ülkede yaşamak istedim her zaman. Ülkemde korkarak yaşayacaksam; ki bu korkunun içeriği kimden gelirse gelsin, ister ekonomik, ister siyaset kaynaklı olsun, korkulu bir şekilde yaşıyorsam orası benim ülkem olamaz.
1990’lı yıllarda daha da beter bir duruma düştüğümüzde ben de elimden geldiğince ülkemin düze çıkması için katkı sunmaya çalıştım.
Ne vakit ki artık bu işin yürüdüğünü gördüm, geri çekildim. Ki bu da ikinci seçim gecesidir. 22 Temmuz 2007 seçim gecesi kendi kendime dedim ki: “Artık senin vazifen bitti. Kendine koyduğun süre doldu” Çünkü hakikaten Tayyip Erdoğan gibi bir lider gelmiş almış götürmüştü Türkiye’yi. En sevmeyenin bile kabul etmesi gerektiği şekilde hiç olmazsa sevapları günahlarından fazla olan bir kadro vardı artık iş başında. Benim siyasette herhangi bir kariyer beklentim olmadı.
Korkusuzca, haksız rekabetin olmadığı bir ülkede yaşayayım, işimi yapayım istedim hep. Bunu maalesef pek anlayabilen çıkmadı, bırakmama bile bir çok kulp bulundu. Bırakmama seçeneği o kadar güçlüydü ki onların zihninde! Herkesi kendi gibi sanıyor birçok arkadaşımız.

Gece yarıları uyurduk

* Başbakan’ın sizi gece yarısı uyandırdığı bir danışması oldu mu hiç o günlerde?


(Gülüyor) Uyanmaktan bahsediyorsunuz da, o zamanlar gece yarısından önce uyuduğumuzu hatırlamıyorum ki hiç. Ama evet bir kez aradığını hatırlıyorum; o da gece yarısı değil sabah 03.00 sularındaydı.

WEF’İN İLK ÜYELERİNDEN
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı, Ak Parti İstanbul İl Teşkilatı’nın iftarında Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile birlikte Davos’un kurucusu Klaus Schwab’la oturduğunu görünce ister istemez Cüneyd Zapsu’ya yöneldi ilgimiz. Davos’un Türkiye’deki ilk üyelerinden olan, Başbakan’ı da Davos’la tanıştıran Zapsu’yla Kanlıca’daki, ‘Cüneyd Zapsu Danışmanlık Merkezi’nde konuştuk.