Gündem İstanbul’u Manastır’dan devirdiler

İstanbul’u Manastır’dan devirdiler

18.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yeniçeri isyanlarından 1859’a kadar olan bütün kalkışmalar ‘reform karşıtı’ bir nitelik taşıyordu. 1876’dan itibaren bu kalkışmalar dönüşüm geçirerek ‘reform talebi’ halini aldı Abdülhamit idaresine karşı Balkanlar’da örgütlenen subaylar isyan başlatmıştı. İsyanı bastırmak için gönderilen  paşa vurulunca, sultanın talebi karşılamaktan başka çaresi kalmamıştı

İstanbul’u  Manastır’dan devirdiler

Sultan Abdülaziz’in darbe ile tahtan indirilmesinin ardından yerine 5. Murat tahta geçti. Ruhi dengesi bozuktu, sadece 93 gün tahtta kalabildi. Şehzade Abdülhamit, meşrutiyet (anayasal idare) taraftarı görününce Midhat Paşa ekibinin desteğiyle tahta çıktı. 23 Aralık 1876’da Meşrutiyet ilan edildi. İlk Osmanlı Mebusan Meclisi açıldı. Kanun-i Esasi (Anayasa) kabul edildi. Başta Balkanlar’daki ayaklanmalar olmak üzere imparatorluğun her derdine deva olacağı düşünülüyordu.

Haberin Devamı

Bir süre sonra 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı (93 Harbi) başladı. Ruslar doğuda Kars’a, batıda Yeşilköy’e kadar geldiler. Osmanlı, tarihindeki en ağır felaketlerden birini yaşadı. Yüz binlerce insan Rumeli’den Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı. Ağır şartlarla imzalanan ilk anlaşma, İngilizlerin devreye girmesiyle yumuşatıldı. Osmanlı Balkanlar’da toprak ve daha da önemlisi nüfuz kaybetti. İngiltere de bir nevi rüşvet olarak Kıbrıs’a yerleşme izni aldı, bir daha da çıkmadı.

‘Talebe cuntası’

Sultan, mevcut şartlarda meşruti idarenin çözüm olamayacağına kanaat getirerek Kanun-i Esasi’nin kendisine verdiği yetkiyle 13 Şubat 1878’de Meclis-i Mebusan’ı kapattı. Meşrutiyet sona erdi. 33 yıl sürecek ‘mutlak idare’ başladı. Ülke dışındaki meşrutiyet yanlılarının gazete, dergi gibi çeşitli vasıtalarla yaydıkları fikirler özellikle askeri okul öğrencileri üzerinde çok etkili oluyordu. Sultanın orduyu modernleştirmek için kurduğu mektepler, kendi idaresine karşı fikirlerin ocağı ve yuvası haline gelmişti. Askeri Tıbbiye de bunlardan biriydi, ‘İttihat ve Terakki’ burada kurulmuştu. Zamanla öğrenci hareketini aşan bu cemiyet, özellikle Rumeli’de ciddi bir güç haline geldi. Sivil kanatta da ciddi bir şekilde örgütlendi. Gayeleri Meşrutiyet’i ilan etmek ve Sultan Abdülhamit döneminde ortadan kaldırıldığını düşündükleri ‘hürriyeti’ geri getirmekti.

Haberin Devamı

1908 yılına geldiğinde bu hareket Rumeli’deki 3. Ordu içinde çok etkiliydi. Mensubu olmayan subay yok gibiydi. Selanik ve Manastır cemiyetin merkezleriydi. Yüzbaşı Enver Bey, Resneli Niyazi, Ohrili Eyüp Sabri gibi genç subaylar cemiyetin öne çıkan isimleriydi. Kolağası Mustafa Bey de cemiyetin faal isimlerindendi. Bu genç subaylardan bazıları Sultanı meşrutiyetin ilanına mecbur etmek için dağa çıktılar. Sultanın Yıldız Sarayı’ndan yaptığı telkin ve nasihatler yeterli olmayınca, ‘tenkil’ ve ‘tedip’ için harekete geçildi. Sultanın en güvendiği isimlerden Boşnak Şemsi Paşa, isyancı subayları özellikle de Enver ile Niyazi’yi ölü veya diri ele geçirmek için harekete geçti. Ancak cemiyet hızlı davrandı. 26 yaşındaki genç mülazım (teğmen) Atıf, Manastır postanesi çıkışında Paşa’yı vurdu. Sarayın bu en heybetli ve en şöhretli paşasının vurulması her şeyi tersine çevirdi.

Haberin Devamı

İstanbul’u  Manastır’dan devirdiler

2. Meşrutiyet’in ilanı

Sultan meselenin kendisine aktarıldığı kadar basit olmadığını anladı. 24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet ilan edildi, meclis yeniden açıldı. İstanbul’da ‘hürriyet’ bayramı yaşanıyordu. Herkes birbirine sarılıyor, imparatorluğun müzmin problemlerinin sihirli bir değnek değmişçesine çözüleceğini umuyorlardı. Enver ve Niyazi için şarkılar besteleniyor, şiirler yazılıyordu. Sözleri üstüne söz, ateşleri üstüne köz yoktu...

İstanbul’u  Manastır’dan devirdiler
Kalkışma içinde kalkışma

Ancak sonrasında İstanbul’da yavaş yavaş kıpırdanmalar başladı. İttihatçı genç subayların icraatından rahatsız olan ‘alaylı’ askerler, medrese takımı ve diğer muhalifler kaynamaya başlamıştı. İlk kıvılcım, Rumeli’den Meşrutiyet’i korumak için getirilen Avcı Taburları’dan çıktı. Taşkışla’daki birlikler ‘alaylı’ çavuşlar eşliğinde ‘Şeriat isteriz’ diye ayaklandılar. Başlarındaki subayları öldürüp, Sultanahmet’teki Meclis-i Mebusan’a yürüdüler. Meclis kuşatıldı, Adliye Nazırı Nazım Paşa ve Lazkiye Mebusu Arslan Bey öldürüldü. Rumi takvime göre 31 Mart 1325’te (13 Nisan 1909) başlayan bu isyan tarihe ‘31 Mart Vakası’ olarak geçti.

Haberin Devamı

Sultanı indiren ordu

İsyan haberi Rumeli’ye ulaştığında, 3. Ordu’nun parlak subayları harekete geçtiler. Sonradan her biri 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı’nın önder isimleri olan genç subaylar öncülüğünde ‘Hareket Ordusu’ kuruldu.

Enver, Mustafa Kemal, İsmet, Kazım Karabekir gibi subayların idaresinde ve Mahmut Şevket Paşa komutasındaki Hareket Ordusu İstanbul’a doğru yola çıktı. Sultan Abdülhamit bir çatışma olmasını istemiyordu. İsyancılarla bir alakası da yoktu. Hareket Ordusu, 23 Nisan’da İstanbul’a girdi, ayaklanma birkaç gün içinde bastırıldı. Sultan 2. Abdülhamit 27 Nisan’da tahtan indirildi, Sultan Reşat tahta çıktı. Böylece mektep sıralarında kurulan bir cemiyet, yıllar sonra amacına ulaşmış, padişahı da devirerek rejimi değiştirmişti.

Haberin Devamı

İstanbul’u  Manastır’dan devirdiler
Rejim değiştiren kurşun

Astsubay Ömer Halisdemir’in generali vurması nasıl 15 Temmuz darbe girişiminin gidişatını değiştirdiyse, Teğmen Atıf’ın Şemsi Paşa’yı vurması da rejimin gidişatını değiştirdi.

Okuma listesi

- 31 Mart Vakası - İsmail Hami Danişmend

- Selanik İstanbul’a Karşı - Necmettin Alkan

- 31 Mart Olayı - Sina Akşin

- İttihat Terakki Nasıl Kuruldu - Ziya Şakir

Talebeler kurdu subaylar büyüttü

İttihat Terakki, Askeri Tıbbiye talebeleri arasında kuruldu ancak bir süre sonra ordunun ve sivil bürokrasinin bütün birimlerinde taraftar topladı. Devrinin en etkili siyasi gücü oldu...

YARIN: Babıâli Baskını ve ilk hükümet darbesi