Gündem İstismar komisyonu ‘zor’ göreve başlıyor

İstismar komisyonu ‘zor’ göreve başlıyor

22.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Son zamanlarda artan çocuk istismarlarını önlemeye yönelik düzenlemeleri ele alacak olan çocuk istismarı komisyonu bugün çalışmaya başlıyor. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ‘Tüm tedbirleri masaya yatıracağız’ dedi

İstismar komisyonu ‘zor’ göreve başlıyor

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, çocuk istismarı konusunda yapılacak düzenlemeye ilişkin olarak, “Başbakan Yardımcımız başkanlığında bir komisyon yarın (bugün) çalışmaya başlayacak. Kastrasyon, kimyasal hadım uygulaması da dahil olmak üzere, tüm bu tedbirleri, yasayla, yönetmeliklerle yapacaklarımız, idari tedbirlerle uygulayacağımız tüm enstrümanlarımızı, tüm araçlarımızı, yapacaklarımızı masaya yatıracağız” dedi.

Haberin Devamı

Çocuk istismarına ilişkin kurulan komisyon, çalışmaları sırasında “zina” suçunu da masaya yatıracak. Çalışma sonunda şekillenecek taslağa eklenirse zina, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildikten 22 yıl sonra yeniden suç olacak.
Danıştay’ın yürütmesini durdurduğu, “kimyasal hadım” düzenlemesinin kanunla getirilecek olması ise uygulamanın rıza ve cezai müeyyidesinin nasıl olacağı konusunda tartışma yarattı.

3 GÜNLÜK ÇALIŞTAY

Hukuki çalışmalar, kimyasal hadımın cezai bir müeyyide ve failin rızasına hilafen uygulanmasının, “hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz” şeklindeki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesini ihlal edebileceğini gösteriyor. Cinsel suç faillerinin tedavisi için kimyasal hadımın zorunlu olduğu durumlarda uygulanmasının ise sözleşmeyi ihlal etmeyebileceği ifade ediliyor.

Haberin Devamı

İstismar komisyonu ‘zor’ göreve başlıyor
Bakan Gül, Adalet Bakanlığı’nın düzenlediği, “Suçun Önlenmesinde İşbirliği Çalıştayı” öncesinde, açıklamarda bulundu. 3 gün sürecek çalıştayda, suçun çocuğa yüklenmesinin önlenmesi, çocuğa yönelik istismar ve çocuğa yönelik işlenen diğer suçlar olmak üzere çok önemli başlıklar bulunduğunu ifade eden Gül, çalıştayda ceza adaletini sağlamaya yönelik ne gibi tedbirlerin alınacağı, hangi mevzuatlara ihtiyaç olduğu, kurumlara ne görevlerin düştüğü konusunda değerlendirmelerin olacağını söyledi. Çalıştayın çok verimli geçeceğini, buradan çıkan sonuçların bakanlıklar ve diğer tüm kurumlarca uygulanacağını vurgulayan Gül, “Çocukların suça sürüklenmesinin önlenmesi, uyuşturucu gibi suçların caydırıcı hale getirilmesi hususunda hem infaz hem de ceza sistemimize yönelik önerileri masaya yatıracağız” diye konuştu.

'DUYARLI VE HASSAS'

Asıl işin suça giden yolları ortadan kaldırma, önleme, ıslah etme olduğuna dikkati çeken Gül, istismara karşı çocuğun, ailenin, toplumun bilinçlendirilmesinin önemine değindi.

Gül, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Başkent Üniversitesi tarafından Ankara Hâkimevi’nde düzenlenen, “Suçun Önlenmesinde İşbirliği Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada ise, 2014 ve 2016’da cinsel suçlarla ilgili cezalarda önemli artırımlar yapıldığına işaret etti. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olanların işledikleri suçlara ilişkin bilgiler veren Gül, şöyle devam etti: “Bugün itibarıyla cezaevlerimizin yaklaşık dörtte biri uyuşturucu suçundan dolayı bulunan kişilerle doludur.

Haberin Devamı

ezaevlerinde uyuşturucu suçundan dolayı bulunan kişi sayısı 50 bindir. 30 bin kişi hırsızlık suçundan cezaevlerinde yatmaktadır. Yaklaşık üç kişiden biri uyuşturucu ve hırsızlıktan dolayı cezaevlerinde bulunmaktadır. Terörden daha fazla bir oran. Cinsel istismardan dolayı da 16 bin kişi cezaevlerinde tutuklu ve hükümlüdür.”

'ADİCE VE ALÇAKÇA'

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adana’da 4,5 yaşındaki çocuğa yapılan saldırının adice ve alçakça olduğunu belirtti. Bu suçu şiddetle, nefretle kınadıklarının altını çizen Gül, bunun istismarın ötesinde bir cinayet olduğunu dile getirdi. Gül, bu hususta Adana Başsavcılığı’nın her türlü tahkikatı yaptığını, 66 yıllık ceza talebiyle iddianameyi hazırladığını söyledi. Çocuklara yönelik istismarın önlenmesi konusunda atılacak adımların Bakanlar Kurulu’nda masaya yatırıldığını anlatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

“Başbakan Yardımcımız başkanlığında bir komisyon yarın çalışmaya başlayacak. Hazırlıklarımızı bizler de değerlendirmiş olduk. Ceza kanunlarında yine artırım yapmak ya da infaz sisteminde ne gibi başka tedbirler alınması gerekir. Bunların hepsini çalıştaylarla, önceki hazırlıklarla masaya yatırmış olacağız. Kastrasyon, kimyasal hadım uygulaması da dahil olmak üzere, tüm bu tedbirleri, yasayla yapacaklarımız, yönetmeliklerle yapacaklarımız, idari tedbirlerle uygulayacağımız tüm enstrümanlarımızı, tüm araçlarımızı, yapacaklarımızı masaya yatıracağız.”

'ALT SINIR 16 YIL OLDU'

Cinsel istismar, uyuşturucu ve diğer suçlarda yargının en ağır cezaları verdiğini bildiren Gül, şunları kaydetti:

“Türk Ceza Kanunu’nda, 2004 yılında yasalaşan, ilk halinde nitelikli cinsel istismar fiilinde temel cezanın üst sınırı 15 yıl iken bugün alt sınırı 16 yıl olmuştur. Mağdur 12 yaşından küçük olduğunda da cezanın alt sınırı 18 yıla çıkmaktadır. Tasaddi düzeyinde cinsel istismar fiilleri için öngörülen cezanın alt sınırı 3 yıl iken, bu süre 8 yıla çıkartılmış, üst sınırı da 8 yıldan 15 yıla çıkartılmıştır. Mağdurun yaşına göre tasaddi ve sarkıntılık eylemlerinde bu cezalar kademeli olarak artmaktadır.”

Haberin Devamı

“Suçun tek başına devletin cezalandırma hak ve yetkisi kullanılarak önlenemeyeceği, bugün herkesin üzerinde ittifak ettiği bir gerçektir” diyen Gül, kanunların, kuralların, toplum halinde bir arada yaşamanın şartlarını, insan davranışının sınırlarını belirlediğini dile getirdi. Gül, Adalet Bakanlığı’nın suçun önlenmesinin, caydırıcılığın sağlanması konularında çağdaş toplumlardaki gelişmeleri, uygulamaları takip ettiğini ve uyguladığını belirtti. İnfaz sisteminin geliştirilmesine ilişkin dünyadaki uygulamaların da yakından takip edildiğini belirten Gül, suçun önlenmesinin, hukuk araçlarının yanı sıra aile, eğitim, kültür, ekonomi, psikoloji gibi sahaların da desteğiyle mümkün olacağını vurguladı.

ZİNA SUÇU DA GÖRÜŞÜLECEK

Çocuk istismarına ilişkin kurulan komisyonun, çalışmaları sırasında, “zina” suçunu da masaya yatıracak. Çalışma sonunda şekillenecek taslağa eklenirse zina da 22 yıl sonra yeniden suç olacak. Zina suçu, “Zina eden zevce hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası tertip olunur. Zevcenin bu fiiline şerik olan kimse hakkında dahi aynı ceza hüküm edilir. Karısıyle birlikte ikamet etmekte olduğu hanede yahut herkesçe bilinecek surette başka yerde karı koca gibi geçinmek için nikahsız kadın tutmakta olan koca hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası hüküm olunur” şeklinde 765 sayılı eski TCK’nın 440 ve 441. maddelerinde düzenleniyordu. Anayasa Mahkemesi, 1996’da 441, 1998’de de 440’ncı maddeyi eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmişti. 2004’te 5237 sayılı yeni TCK’nın görüşmeleri sırasında iktidar partisi, zinanın yeniden suç sayılması için girişimde bulunmuştu. Ana muhalefet partisi buna karşı çıkarken, zinanın yeniden suç sayılmasının Avrupa Birliği’ne üyelik sürecini etkileyebileceği uyarısında bulunulmuştu. İktidar, bu girişiminden vazgeçmişti.

BAZI ÜLKELERDE UYGULANIYOR

Komisyon, kimyasal hadım çalışması kapsamında Avrupa ülkelerindeki örnekleri de masaya yatıracak. Hukuki çalışmalarda, cerrahi kastrasyonun Danimarka, Almanya, Norveç, Finlandiya, Estonya ve İsveç gibi birçok Avrupa ülkelerinde 20. yüzyılın büyük çoğunluğunda yasal olarak uygulandığı, günümüzde de birçok Avrupa ülkesinde cerrahi hadım yasal olmasına rağmen uygulanmasının yok denecek kadar az olduğu belirtiliyor.

Hukuki çalışmalarda, kimyasal hadımın cinsel suç faillerine uygulanmasında, bunun tedavi amaçlı mı yoksa cezai bir müeyyide olarak mı uygulanacağının önem arzettiği belirtiliyor. Çalışmalarda, kimyasal hadımın cezai bir müeyyide olarak ve kişinin rızası alınarak uygulanmasının, “hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz” şeklindeki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesini ihlal edebileceği belirtiliyor. Cinsel suç faillerinin tedavisi için kimyasal hadımın zorunlu olduğu durumlarda uygulanmasının ise sözleşmeyi ihlal etmeyebileceği ifade ediliyor.