Kaçak tarihi eserlerin parası teröre gidiyor

Dışişleri, DAEŞ, El Nusra ve El Kaide gibi terör örgütler tarafından yıkım ve yağmalamalar sonucu kaçırılan tarihi eserlerin terörün finansmanında kullanıldığını belirterek, “tarihi eser de silaha dönebiliyor” değerlendirmesi yaptı. Kültür Bakanlığı ise eserlerin korunması için “kültür polis gücü” oluşturulmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
‘Çok vahim bir şey’
Komisyonda, Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışı Tanıtım ve Kültürel İşler Genel Müdürü Lale Ülker, artık tarihi eser kaçakçılığında DAEŞ, El Kaide, El Nusra gibi terör örgütlerinin devrede olduğunu belirtti.
Terör örgütlerinin yıkım, yağmalama sırasında finansman sağlamak için bazı eserlerin dünyaya satışını da yapmaya başladıklarını dile getiren Ülker, “Tarihî eserlerin kaçakçılığından elde edilecek gelirin terörün finansmanında tekrar kullanılıyor. O tabii çok vahim bir şey. Aynı, uyuşturucunun kullanılması gibi tarihî eser de silaha dönebiliyor tekrar” dedi.

‘Terk etmeden yakalanmalı’

Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, 2003-2017 arasında Türkiye’ye toplamda 4314 adet kültür varlığının iadesi sağlandığını 55 dosya ile diğer eserlerin takibinin yapıldığını belirtti. Kurt, TBMM’den şu çarpıcı talepte bulundu:
“Bir eser bir kez yurtdışına çıkınca iade süreci uzun zaman almakta, mülkiyet hukuku gereği karşı tarafın rızasını gerektirmekte veya pahalı hukuki süreçlere yol açabilmektedir. Bu sebeple kültür varlıklarımızın ülkeyi terk etmeden yakalanmaları önemli tedbir olacak.”