Eskişehir ’KADIN’ KONULU ÇALIŞMALARA ERKEKLERİN YAKLAŞIMI

’KADIN’ KONULU ÇALIŞMALARA ERKEKLERİN YAKLAŞIMI

10.03.2015 - 14:48 | Son Güncellenme:

.

’KADIN’ KONULU ÇALIŞMALARA ERKEKLERİN YAKLAŞIMI

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESKAM) Müdürü Doç. Dr. İnci Parlaktuna, ‘kadın’ konulu oluşumlara erkeklerin yaklaşımından bahsederek, erkeklerin bu tür oluşum ve merkezleri ve bu görüşteki kadınların toplumsal eşitlik üzerindeki çalışmalarını ‘feminizm’ olarak değerlendirdiğini söyledi.
Kadın konulu çalışmalara erkeklerin yaklaşımından söz eden ESKAM Müdürü Doç. Dr. İnci Parlaktuna, Türkiye’de ‘kadın’ temalı oluşumların illere göre farklı çalışma düzeyi olduğunu anlattı. ESKAM olarak büyük illerdeki merkezlerin çalışmalarını örnek aldıklarını ifade eden Doç. Dr. Parlaktuna, ‘kadın’ konulu çalışmalara erkeklerin katılım sağlamadığını ve genç erkeklerin bu konuya daha duyarlı ve bilinçli olarak yaklaşarak, etkinliklerde aktif rol aldıklarını kaydetti. Merkezlerdeki çalışma ve faaliyetlerde gönüllü erkeklerin kendi özel hayatlarında da davranışlarının toplumsal cinsiyet eşitliği temelinden bakarak gerçekleştirdiğini söyleyen Doç. Dr. İnci Parlaktuna, toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini vurgulayarak, “Alışılagelmiş bir çizgi var ama tüm gençler bu konularda çok duyarlı ve hassaslar. Genç ESKAM bu açıdan çok güzel çalışıyor, cinsiyet gözetmeksizin tüm ESOGÜ’lü gençleri bünyesine alabiliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmaları yapan öğrencilerimden kız arkadaşı ile ilişkiler düzelen erkek öğrencilerim var. Bu değişimler çok kolay, ama bu tür küçük ama fark edilen durum beni çok mutlu ediyor. Toplumda güçlük olmak, korumak gibi toplumsal cinsiyet rollerinde şikayet eden erkekler var. Hatta ’Erkekler öldürüyor, şiddet uyguluyorlarsa o zaman biz erkek değiliz’ diyenler var. Bunun farkına varmak çok önemli. Yetiştirilirken, eğitimler verirken, toplumsal cinsiyet eşitsizliği şeklinde verilmemesi gerekiyor, medya da bu konuda çok etkin” dedi.
BİZİ FEMİNİST OLARAK GÖRÜYORLAR
Doç. Dr. Parlaktuna, kadın temalı oluşumlara katılan 10 üyeden 3’ünün genç erkeklerden oluştuğunu dile getirerek, “Bizi feminist olarak görüyorlar. Bu konudaki merkezleri kadının üstün olması için yapılan çalışmalar olarak görüyorlar. Halbuki bizim öyle bir hedefimiz yok. ‘Biz sizden çok güçlüyüz, üstünüz’ demiyoruz. Yaptığımız çalışmalar bu yönde değil. Biz toplumsal cinsiyet eşitliği tabanından bakarsak toplumsal roller açısından herkes eşittir, biyolojik açıdan elbette farklılıklar vardır. Ancak toplumsal cinsiyet eşittir bunu vurgulamak istiyoruz. Ben istihdam açısından eşit olarak yer almak, var olmak istiyorum. Karar mercilerinde de eşit şekilde var olmak istiyorum. Merkez daha çok bilimsel anlamda çalışmayı, sempozyum düzenlemeyi, projeler üretmeyi ve daha fazla fikir üretmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.
“Kadınla ilgili gelenekselci yapıları bozmak, kırmak istiyoruz” diyen Doç. Dr. Parlaktuna, şöyle devam etti:
“Kadın annedir, kadın kardeştir, bu değil. Kadın bir bireydir. Kendi kararını verebilir. Kadın, anne olarak bütünleştiriliyor. Bunlar kadına çok zarar veriyor. Toplum erkek bakışlı olduğu zaman erkekler durdukları yerin doğru olduğunu düşünüyorlar ama öyle değil. Toplumsal roller eşit değil. Bunları eşit hale getirmeyi, bu anlamda çalışmayı hedefliyoruz.”