Gündem Kadın neden Milli Savunma Bakanı olamıyor?

Kadın neden Milli Savunma Bakanı olamıyor?

27.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bu yıl milletvekili aday adaylığı için kadın sayısında ‘patlama’ yaşandığını belirten KA.DER Başkanı Gönül Karahanoğlu, kadınların son sıralardan aday gösterilmesini eleştirdi... Kadınların partinin siyasal getirisi düşük işlerinde görevlendirildiğinin altını çizen Karahanoğlu, “Bir kadın Türkiye’de en fazla Sağlık Bakanı olabilir, Maliye Bakanı olamıyor?” dedi...

Kadın neden Milli Savunma Bakanı olamıyor

Genel ve yerel seçimler öncesinde Meclis’te kadın temsiliyetinin artmasına yönelik düzenledikleri kampanyalarla dikkat çeken Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Başkanı Gönül Karahanoğlu, 7 Haziran seçimleri öncesi kadınların siyasette varolabilme mücadelesini Milliyet’e anlattı. Karahonoğlu’nun sorularımıza yanıtları şöyle:

Haberin Devamı

7 Haziran seçimlerinde kadın aday adaylarını ve şanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu seneki seçimler için inanılmaz derecede bir kadın aday aday patlaması var. Siyasi partilerden her zaman bize gelen, ‘Yeterince kadın aday yok’ savı vardır. Ama bu defa yeterince kadın aday var. Hadi şimdi top onlarda, onlar bu kadın adayları seçilebilecekleri yerlere yerleştirsinler. İstiyoruz ki samimi olsunlar. Yani ne oluyor? Herhangi bir bölgeden diyelim partinin 12 milletvekili çıkarması muhtemel. 13, 14, 15. sıraya kadın adayları yerleştirip, ‘Kadın aday koyduk’ diyorlar. Biz diyoruz ki fermuar sistemiyle listelere bir kadın bir erkek yerleştirilsin. Yüzde 33 kotasını bu şekilde değerlendiriyorlar. Biz Meclis’e giren kadın sayısında oran yüzde 33 olsun diyoruz. Bu konuda samimilerse bunu gerçekleştiriler.

Haberin Devamı

Kadın adayların bu süreçte uğradıkları haksızlıklar neler?

Kadın adaylardan erkek adaylardan beklenildiğinden çok daha fazla donanım, birikim bekleniyor. ‘Aman 2 lisanı olsun, yüksek lisansı da olsun...’ Erkek adaylardan yana böyle beklentiler olmuyor.

‘HDP iyi örnek’

Meclis’teki 4 parti açısından durumu değerlendirdiğimizde HDP’deki eşbaşkanlık sistemi dışında bütün partilerin başkanları erkek?

HDP’yi biz söylemlerimizde iyi örnek olarak gösteriyoruz. Çünkü kendi tüzüklerine kadının en az eşit temsili olacak şekilde bir ifade koymuşlar ki bu çok önemli bir şey. Fakat genel olarak siyasi partilerin kadınların siyasetteki yaklaşımına bakışını iyi görmüyoruz. Mesela partilerde kadın kolları var ve bu kadın kolları nedense geleneksel olarak hep partinin siyasal getirisi düşük işlerinde kullanılmış. Başkan çıkıyor, ‘Haydi kadınlar sahaya’ diyor. ‘Ev ev gezin’ diyor tamam güzel ama listelerde adaylaşmaya sıra gelince kadınlar nerede? Ya da mesela bir kadın Türkiye’de en fazla Sağlık Bakanı olabilir. Neden bir kadın Milli Savunma Bakanı, Maliye Bakanı olamıyor?

Kadınlar siyasette varolabilmek için nasıl mücadele ediyorlar?

Kadınlarda da ürkeklik olabiliyor tabii çünkü bu alan erkek egemen bir alan; bu alanın kuralları erkeklere göre belirlenmiş. Gece geç saatlere kadar süren toplantılar, içki sofralarında yapılan birtakım toplantılar, bunlar kadınların bu alana girmesini engelleyen şeyler. Adaylaşma sürecinde yatırılacak olan paralar. Kadınlar bu nedenlerle de bazen geride durabiliyorlar.

Haberin Devamı

‘Temsilde artış minimal’

Partilerin “Bizim partimizde daha fazla üst sırada kadın var” çıkışlarına ne diyorsunuz?

Kadın temsilinde artış var ama minimal. KA.DER 1997’de kurulmuş, o zamanlarda TBMM’de kadın oranı yüzde 2.4; şu anda 14.38. Yeter mi yetmez. Meclis’te kadın oranının yüzde 25 olmasını hedefliyorum.

‘Sığınmaevleri asla deşifre edilmemeli’

Son dönemde kadına yönelik şiddete dair artan kampanyalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hükümetin kadınlara bakış açısının getirdiği sıkıntılar var. Kadına karşı şiddet yasası çıkıyor, yasanın başında yazan şu: ‘Ailenin korunması ve kadına karşı şiddete ilişkin kanun...’ Kadın daima aile içerisinde tarif ediliyor. Kadının eşit ve özgür bir birey olarak tarif edilmesi gerekiyor. Özgecan olayından sonra 17 kadın öldürüldü, hiç konuşulmuyor. Trajikomik şekilde Özgecan’ın ismini bir sığınma evine vermeye kalktılar Mersin’de. Sığınmaevlerinin hibçir şekilde deşifre edilmemesi gerekiyor. Bunları duyduk, minibüs şoförleri ‘Sığınma evine geldik, inecek var mı’ diye.