Gündem Kadınlar korkmasın mücadele etsinler

Kadınlar korkmasın mücadele etsinler

17.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hasret Kara, şiddet uygulayan eşini defalarca şikâyet etti sonuç alamadı boşamak istedi ağır şekilde yaralandı. Sonunda tutuklanan eşi Yakup Kara yine serbest kalabilir. Hasret Kara ise kimliğinin değiştirilmesini istemiyor

Kadınlar korkmasın mücadele etsinler

Boşanma davası açtığı için eşi Yakup Kara tarafından tornavidayla 43 yerinden ağır şekilde yaralanan Hasret Kara, mücadelesi için “Sessiz kalmak çözüm değil” derken eşinin serbest kalma ihtimaline karşı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kimlik bilgilerin değiştirme önerisini da kabul etmeyeceğini söyledi. Hasret Kara, “Ben ve 4 çocuğumun hayatının değişmesi çözüm mü?” dedi.

İstanbul Çekmeköy’de yaşayan Hasret Kara, 16 yaşındayken evlendirildiği kocası Yakup Kara’ya yıllardır gördüğü şiddete dayanamayarak boşanma davası açtı. Koca Kara, boşanma davası açan eşini son olarak geçen yaz 43 yerinden tornavidayla yaraladı. Savcılıkta ifadesi alınan Yakup Kara, serbest bırakıldı. Can güvenliği tehlikede olan Hasret Kara’yı o dönemde mahalleliler korumaya başladı. Defalarca gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Yakup Kara, Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor üzerine 29 Ağustos 2014 tarihinde tutuklandı.

Hasret Kaya geçen haftalarda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerinden bir telefon aldı. Yetkililer, Hasret Kara’ya, Yakup Kara’nın serbest bırakılma ihtimaline karşı, Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve diğer bilgilerinin değiştirilmesi önerisinde bulundu. Öneriyi kabul etmeyeceğini söyleyen Hasret Kara, Yakup Kara’nın yargılanacağı 24 Mart’ta görülecek ilk duruşma öncesi Milliyet’e konuştu:

Haberin Devamı

Eşiniz hakkında karakola ilk kez şikâyette bulunmak için gittiğinizde neler yaşadınız?

2008 yılının Haziran ayının ortalarıydı. Beni bıçakla yaralamıştı. Serbest kaldı, tutuksuz yargılandı. Hapis cezası paraya çevrildi, o da ötelendi. 2011 senesinde bir gün, uzaklaştırma kararı olmasına rağmen kapıma dayandı. Bizi öldürecekti. Çocuklarımı aldım, karakola gittim. “O evde canım tehlikede. Siz beni korumuyorsunuz, bir şey yapmıyorsunuz” dedim. Sığınmaevi teklifi var ama 12 yaşından büyük erkek çocuklarını almıyorlar. Ben çocuklardan ayrıldıktan sonra bir anlamı yok ki.

Polis memurlarının tavrı nasıl oluyordu?

“Yine Hasret Hanım gelmiş. Biraz oturun, ifadenizi alırız” diyorlardı. Sanki çok normal, ben çaya, kahveye gidiyorum. İlgisiz haldeler. Hâlbuki orada bir can korkusu var. Bir şey geliyorum diyor yani.

Haberin Devamı

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanunu, madde madde ezberlemişsiniz...

Neyi imzaladığımı bilmediğim için ezberledim. Bana bir şeyler imzalatılıyor sürekli ama bilmiyorum ne imzaladığımı. İnternette araştırmıştım. Çekmeköy’de emniyet müdürü ile bununla ilgili aramızda tartışma çıkmıştı. Tedbir kararında 200 metre yaklaşamaz diyor, “Ben bunu bir araştırayım, size döneyim” demişti. Kararda 200 metre yazmıyor diye bakmak istedi ama adam dibimde o sırada!

Yakup Kara’nın tutuklanması hayatınızı değiştirdi mi?

Çalışabiliyorum. Serbestken evden dışarı çıkamıyorduk. Dört çocuğuma da bakıyorum. Hepsi okula gidiyor. 24 Mart’ta görülecek ilk duruşmada serbest kalmasa bile Haziran ayında af olacağı söyleniyor, o zaman yattığı süre göz önüne alınarak dışarı çıkabilir. Tanık Koruma Kanunu kapsamında kimlik bilgilerimin değiştirilmesini asla kabul etmem. Benim ve çocuklarımın birden hayatı mı değişsin? Beş kişinin hayatının değişmesi çözüm mü? Çok saçma geliyor bana. Beş kişinin hayatını alt üst etmek yerine bir kişi engellensin, daha mantıklı değil mi? Serbest kalınca yine musallat olacağına hiç şüphem yok.

Sağlık durumunuz nasıl?

Fizik tedaviye gidiyorum. Sağ tarafımda yüzde 40 his kaybı vardı. Hâlâ da var. Daha iyiyim ama...

Haberin Devamı

Şiddete maruz kalan hemcinslerinize son olarak ne söylemek istersiniz?

Kesinlikle korkmasınlar. Korkmak çare değil. Sessiz kalmak da çözüm değil. Ağlayıp sızlayacak vaktim yok, mücadele etmem lazım. Eve kapanıp saatlerce ağlayabilirdim. Ancak ağlayarak geçirdiğim o gün, hayatım için mücadele ettiğim son gün belki de.