Kadınlara Bir Erkek Sahip Çıktı!

İster psikolojik, isterseniz fizyolojik diye adlandırın, kadın her şekilde hayatını baskı altında idame ettirmeye çalışıyor. Hal böylede olunca insan ister istemez bu baskıya rağmen başarıdan başarıya koşan kadınlara hayranlık duymaktan kendini alamıyor. Peki, nereye kadar bu şiddet?

Ülkemizde kadınlar sokaklara çıktı, olmadı…TV’lerde ağladı, başaramadı.Birbirlerini destekledi, kimse ciddiye almadı. Yine de tutundular, yine de pes etmeden şiddete “HAYIR” dediler… Kendi içlerinde, kendi dilleriyle anlaştılar ama baskı ve şiddetibenimseyenlere bir türlü ulaşmayı başaramadılar. Geçtiğimiz günlerde bir erkek kişi çıktı ve kadın hakları adına farklı bir mücadeleye girişti. Ve kadınlarımızı “Kadın Aşkına” adını verdiği fotoğraf projesi ile kucakladı. Şimdi sizleri çok fazla merakta bırakmadan “Kadın Aşkına” Fotoğraf Projesinin mimarı, destekleyicisi ve sorumlusu Ahmet Can Zaim ile yaptığımız söyleşiyle baş başa bırakmak istiyoruz.

Kadın Aşkına” çalışması ilk projeniz. Bu Projeye yer verme fikri nereden çıktı?

Bir karikatür görmüştüm. 8 Mart ve 9 Mart diye iki şekilde kadınla erkek resmedilmişti. 8 Mart diye çizilen karikatürde adam kadının karşısında çiçekle duruyordu. 9 Mart diye çizilende ise adamın elinde bu sefer bir sopa vardı. Aslında o karikatür tüm gerçeği yansıtmıyordu. Maalesef bunu da bir araştırma sonrasında öğrendim. Bu durum beni oldukça rahatsız etti. Kadına sadece özel günlerde değer biçilmemeli, kadının değeri her zaman bilinmeli. Hemen harekete geçtim ve bir adım attım. Ve dedimki kendime 1 kişiye bile şiddetten uzak durması mesajını iletebilirsen, bu bir avantaj…

Ve “Kadın Aşkına” projesi başladı, öyle değil mi?

Evet, hemen başladı. Sosyal Hesaplarımızdan ilan ettiğimiz projemize ülkenin çeşitli bölgelerinden katılımlar oluyor. Bu projeyi ve kadın haklarını destekleyen kadınlar, önceden yazılmış sosyal mesajları seçiyor. Kamera karşısına geçip o mesajı yansıtan rollerle objektifimize bakıyorlar. Teşekkür edip dostça yanımızdan ayrılıyorlar.

Erkek olarak kadınlarla ilgili bir de konusu şiddete karşı bir projeyi yürütmek nasıl bir duygu?

Bir erkek olarak bu projeyi sosyal medyada başlattığımdan bugüne kadar sürekli teşekkür almak, beni daha da bu işe yakınlaştırdı. Bir yandan da hep “bu proje benimsendifakat keşke projeyi devam ettirecek kadar kadınlar zor durumda olmasaydı” diye düşündüm. Gördüm ki ekonomik bağımsızlığını eline almış ya da almamış tüm kadınlar bu durumdan mustarip. Gördüm ki güzel, çirkin, iyi, kötü, tahsilli ya da tahsilsiz şiddet kadınlarımızın ortak sıkıntısı. Gönlüm isterdi ki; bu durumu konuşmuyor olmak. Bu nedenle aldığım takdir ve teşekkürler beni çok mutlu etmiyor açıkçası. Buradan da sizin aracılığınızla bu projeye katılan ya da katılamadığı halde destekleyen her kadına teşekkür ediyorum.

Başlattığınız bu proje için öncelikle size teşekkür ederiz. Bu düşünceleri bir erkekten dinlemek çok hoş…Peki, bu çalışmalar sonucunda ne gibi bir karşılaştırma yaptınız?

“Kadın Aşkına” projemiz için gönüllü fotoğraf çektirmek isteyen, bize ulaşan kadınların çoğu ya şiddet görmüş ya da bundan rahatsız olanlardı. Hikâyelerini dinledikten sonra bir kez daha anladım ki, projemi ve kadın haklarını daha çok sahiplenmeliyim. Daha çok insana duyurmalıyım, ulaştırmalıyım.

Peki, Sosyal Medya dışında “Kadın Aşkına” Fotoğraf Projesi kimlere ulaştı?

En başta bu projeyi kadınlarımız destekliyor. Yurdun dört bir yanından kadınlarımız… Projeyi sosyal medyada takip eden insanlar arasında medya çalışanları vardı. Onlardan haber ile ilgili teklifler geldi. Sonra Kanserle Mücadele Derneği bu projeyi destekleyeceği sözünü verdi. Ayrıca Kadıköy KA-DER bu projeyi dinledi ve yine mümkün olduğunca destek vereceklerini söyledi. Görüşmelerimiz sürüyor. Birkaç TV çalışması olacak. Yine Atatürkçü Düşünce Derneği ile temaslarımız sürüyor. Ben gönül ile yapılan her şeyin bir şekilde destekleneceğini düşünürüm. Sanırım bu proje o yolda ilerliyor.

Projenin sonunda nasıl bir mesaj olacak, sanırım 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde bir sergi ile kamuoyuna sunacaksınız?

Bu proje çalışmasına destek olan tüm kadınlarımızın ayrıca gülümseyen fotoğrafları bulunuyor. Proje sonunda doğru objektifimizin karşısına geçen tüm gönüllü kadınlarımızın yüzü gülüyor olacak. Böylece güleryüzleriyle objektife gülümseyen kadın sülietleri göreceğiz. Kadınlarımızın yüzünü güldürmek aslında çok da zor bir şey değil. Onlar sadece kendilerini özgürce ifade etmek, sevilmek ve erkek baskısı altında yaşamamak istiyorlar. Okulda, evde, iş yerinde, sosyal medyada, yatak odasında ve neredeyse yaşam alanlarının her yerinde özgürce, taciz görmeden hareket etmek istiyorlar. Aslında tüm bunların tek bir ortak adı var, “yaşam alanına saygı” istiyorlar. Tüm bunları sağlamak hiç zor değil! Cezai yaptırımların kesin çözüm olmadığı günümüzde, herkesi duyarlı olmaya davet etmekten başka bir şey kalmıyor. Bunun da en güzel yolu sanatın her alanında kadın haklarına daha çok yer verip, bu daveti hem söz hem de görsel yapıtlarla zihinlere yerleştirmek.