Kalp krizinden koruyan öneriler

Soğuk havaların uyardığı damarlardaki büzülme, kalp ve tansiyon sorunlarını tetikleyebiliyor. Solunum yolu enfeksiyonları, hareketsiz bir yaşam tarzı, kalori bakımından zengin beslenme ve güneş ışığının azalması, kış aylarında daha çok kalp krizi vakası görülmesine yol açıyor.

Prof. Dr. Alp Burak Çatakoğlu, 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nde kalp krizinden korunmak için alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi:

Haftada beş gün yarım saat yürüyün: Araştırmalara göre, insanların üçte biri hareketsiz bir yaşam sürüyor. Oysa haftada 2.5 saat aktiviteyle kalp hastalıkları riski azaltılabilir. Beş gün yarım saat yürüyüş yapmak, bisiklete binmek veya yüzmek, kalp damarlarının yağlanmasına engel olabilir.

Her gün bir porsiyon sebze yiyin: Modern hayatta, hızlı gıda tüketimi yüzünden az yiyerek, çok kalori alınıyor. 50 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık yüzde 70’inin kilolu olduğu biliniyor. Doğru gıdaları tercih etmek ve porsiyonları küçültmek gerekiyor. Sebzeyi beslenmenizin merkezine yerleştirin ve her gün mutlaka bir porsiyon tüketin.

Sigara içmeyin: Sigara içenler, içmeyenlere oranla 2-3 kat daha fazla ölüm riskiyle karşı karşıya. Sigarayı bıraktıktan sadece bir yıl sonra kalp krizi geçirme ihtimali yarı yarıya azalıyor.

Tansiyonunuzu kontrol altında tutun: Yüksek tansiyon hastalarında, kalp sorunları riski daha fazla. Teşhis netleştiğinde, tansiyonu normalleştirecek ilaçlara başlanması, kalp hastalığı ihtimalini düşürüyor. Günlük tuz kullanımını azaltmak, en pratik önlemlerden biri arasında yer alıyor.

RİSK FAKTÖRLERİ

-Sigara
- Şeker hastalığı
- Yüksek kolesterol
- Hipertansiyon
- Genetik öykü
- Hareketsiz yaşam
- Sağlıksız beslenme

Düzensiz uyku riski artırıyor

Uyku düzensizliği olan ve uykusuzluk çekenlerde kalp krizi geçirme oranları daha yüksek. Uykunun düzensiz olması, uykunun kalitesini azaltarak nabız ve kan basıncında ani değişimlere yol açabiliyor. Bu durum, uykuda kalp krizine yakalanma riskini de artırabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, aşağıdaki belirtilerle uyananların, en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını öneriyor: “En sık izlenen bulgu, göğüste sıkıntı hissi ve çarpıntıdır. Buna, soğuk terleme eşlik eder. Boyun bölgesine yayılan göğüs ağrısı, güçsüzlük hissi ve baş dönmesi de izlenebilir. Bu şikayetlerle uyanan kişilerin özellikle tuvalete giderken dikkatli olmaları gerekir çünkü baş dönmesi ve baygınlık gelişebilir. Şiddetli kalp krizlerinde, ölümcül ritim bozuklukları tetiklenebilir. Özellikle gece 23.00-01.00 arasında uykuda olmak önemlidir. Bu saatlerde, melatonin salınımı en üst düzeye çıkarak, kişinin daha kaliteli uyumasını sağlar.”

SİZ DE BİR SÖZ VERİN!

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizde 15 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 33.7’si obez! Türkiye’de her yıl 125 bin kişi kalp-damar hastalığı nedeniyle hayatını kaybediyor. Kalp-damar rahatsızlıklarının önemli nedenlerinden biri de sağlıksız beslenme. Dünya Kalp Federasyonu’yla çalışmalar yürüten Philips, kalp hastalıkları ve bunlara bağlı riskler hakkında farkındalık yaratmak amacıyla, herkesi söz vermeye davet ediyor. ‘Kalp sözü’, kalp sağlığında güçlü bir farklılık yaratacak küçük hayat tarzı değişikliği olarak nitelendiriliyor.

Örneğin; dengeli beslenerek, günde 30 dakika egzersiz yaparak ve sigarayı bırakarak kendinizi koruyabilirsiniz.

Uzmanlar, ev yapımı yiyeceklerin hem daha besleyici hem de daha sağlıklı olduğunu belirtiyor. Araştırmalar, her üç yetişkinden ikisinin günde üç ya da dört porsiyon meyve ve sebze tüketmekte zorlandığını gösteriyor.

Philips Türkiye Kişisel Sağlık Genel Müdürü Milena Elmasoğlu, sağlıklı beslenme konusunda yürüttükleri çalışmalarla kalp sağlığını desteklediklerini söyledi: “Gerçekleştirdiğimiz ‘Türkiye Sağlık Trendleri Araştırması’na göre, Türk halkının yüzde 78’i mevcut sağlık durumundan memnun. Ancak her yıl yaşanan 300 bin kalp krizi vakasının 125 bini maalesef ölümle sonuçlanıyor. Toplumun yüzde 73’ü kilosundan memnun. Ama yüzde 33.7’si obez statüsünde. Sevindirici olansa, ev yemeği, taze meyve ve sebze tüketmenin halkımız tarafından sağlıklı yaşamın bir parçası olarak algılanması… Bu nedenle insanların yüzde 67’si ev yemeğini tercih ediyor ve yüzde 54’ü her gün taze meyve/sebze suyu tüketmeye dikkat ediyor. Biz de sağlıklı pişirme alışkanlıkları sağlayan çözümler üretmeye devam ediyoruz.”