25.11.2016 - 12:12 | Son Güncellenme:
ANTALYA (AA) - İnternet Geliştirme Kurulu Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'nin dünyada DDOS saldırısına uğrayan ülkeler arasında yüzde 6 ile 7'nci sırada yer aldığını belirterek, "Bilişim sektöründe siber güvenlik kavramı, önümüzde süreçte kişileri, işletmeleri ve ülkeleri en çok ilgilendiren konulardan biri olacak." dedi.
Acarer, bugün büyük veri yığınına "big data" denildiğini belirterek, "big data"nın işlenmesinin giderek önem kazandığına dikkati çekti. Acarer, "Çünkü yarının ticareti e-ticaret olacak. e-ticaret, ülkemizde ve dünyada her yıl yüzde 30'dan fazla artıyor. Deniliyor ki 2050 yılında toplam ticaretin yüzde 90'dan fazlası e-ticaret olacak. Bu nedenle bu konuyu iyi değerlendiren firmalar ve ülkeler, e-ticarette büyük avantajlar sağlayacaklar, bu trendi yakalayamayanlar ise yok olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek süreçte abone tanımının ve işlerin yapısının değişeceğini, abone tanımına nesnelerin de gireceğini, işlerin bireysel ve mobil hale geleceğini bildiren Acarer, 15 yıl sonra çocukların yüzde 45'inin bugün mevcut olmayan ve bu süreçte ortaya çıkan yeni işlerde çalışacaklarını söyledi.
- "Bir iPhone 7'nin fiyatı, 2 ton demire eşit"
Acarer, geçen yıl yüzde 28 olan mobil iş gücü oranının, gelecek yıl yüzde 31, 2019'da ise yüzde 34 olacağını belirterek, "Geçenlerde bir tespit vardı, 1 ton demirin bedeli iPhone 7'den daha az. Rakam doğru mu diye baktım, daha da dramatik, bir iPhone 7'nin fiyatı, 2 ton demire eşit." dedi.
Türkiye'nin, dünyada DDOS saldırısına uğrayan ülkeler arasında yüzde 6 ile yedinci sırada yer aldığını ifade eden Acarer, bilişim sektöründe siber güvenlik kavramının gelecek süreçte kişileri, işletmeleri ve ülkeleri en çok ilgilendiren konulardan biri olacağını söyledi.
Acarer, bugün toplam haberleşmenin yaklaşık yüzde 95'inin mobile kaydığını bildirdi.
Bilişim sektöründe kullanılan ürünler ve bu ürünlerin yapısının değişeceğine dikkati çeken Acarer, giyilebilir cihazlar, esnek ve bükülebilir ekranların üretileceğini, bu konudaki gelişmelerin özellikle son 2-3 yılda hızlanan bir süreçte yaşandığını kaydetti.
Acarer, en büyük değişimin "grafen" isimli "silisyum" malzemenin yerini alacak "saf karbon" malzemenin kullanılmaya başlanmasıyla gerçekleşeceğini belirterek, "Grafenle birlikte antenler, bataryalar, ekranlar ve en önemlisi sensörler çok küçülecek. Çok düşük güçte, hatta ortamdaki elektromanyetik alanda çalışan birçok cihaz ve sistem üretilmeye başlanacak. Sensörler o kadar küçülecek ki bunlar çevremizde her yerde kullanılacak ve bunların ürettikleri bilgiler, çok büyük dataları meydana getirecek." ifadesini kullandı.
- "Zirvenin ana konusu siber güvenlik ve dijital dönüşüm"
Panel moderatörü IDC Türkiye Ülke Müdürü Nevin Çizmecioğullları da amaçlarının, kamu kurumlarının bilişim teknolojileri yöneticilerini ve tedarikçileri bağımsız bir ortamda bir araya getirerek, vizyon ve deneyimlerini, sektördeki yenilikleri ve problemleri tartışarak, güç birliği oluşturmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Zirveye sektörden yaklaşık 100 bilişim teknolojisi yöneticisinin katıldığını ifade eden Çizmecioğulları, etkinliğin ana konusunun siber güvenlik ve dijital dönüşüm olduğunu bildirdi.
Dijital dönüşüm kavramları, sanal gerçeklik, robotik bilişsel teknolojiler gibi inovasyon hızlandırıcıların üzerine oturduğu üçüncü platform teknolojilerinin, bulut, analitik, sosyal medya ve mobilitenin birlikte kullanımıyla mümkün olacağını anlatan Çizmecioğulları, "Bu teknolojilerin uygulamalarıyla sağlık, eğitim, adalet, ulaşım ve akıllı şehirler hayatımızda daha yaygın olarak kullanılmaya başlanacak." dedi.
Gelişmiş ülkelere göre Türkiye'nin, çok geride olduğu servis yazılım harcama oranının artırılması gerektiğine işaret eden Çizmecioğulları, mevcut donanım yatırımlarının üzerine eklenecek hizmetlerle vatandaşa daha iyi hizmet götürülebileceğini kaydetti.
Kamuda dijital dönüşümle vatandaş memnuniyetinin en üst düzeye çıkarılmasının amaçlandığını ifade eden Çizmecioğulları, bilişim teknolojileri yöneticilerinin, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak kamuda merkezi bir yapılanmanın olması için aksiyon alınması gerektiğini söyledi.
- "Bilişim Bakanlığının kurulması için girişimlerde bulunuyoruz"
Kamu Bilişimcileri Derneği (KBD) İkinci Başkanı ve Anadolu Ajansı (AA) Bilgi ve İletişim Teknolojileri Direktörü Yakup Şıvka da geçen yıl kurulan derneğin, kamuda mahrem olan bilgilerin korunması, kamu kurum ve kuruluşlarında yöneticiler arasında bilgi ve deneyim paylaşımının sağlanmasını amaçladığını anlattı. Kamu kurum ve kuruluşlarında çok güzel projelerin olduğunu, ancak bunların kurumlar arasında duyurulması konusunda sıkıntılar yaşandığını dile getiren Şıvka, şunları kaydetti:
"Kamu tarafındaki en büyük eksikliği, denetim ve üst çatı olmaması olarak görüyorum. Kamuda bilişim alanında üst birliktelik yok. Sektörün bir kısmı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bir kısmı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bir kısmı Türksat ve TÜBİTAK tarafından yürütülüyor. Ancak sektörde hedef konulması ve denetlenmesi anlamında üst kurum yok. Buradan siyasilere sesleniyorum: Bilişim Bakanlığının kurulmasının vakti gelmiştir. Bilişim Bakanlığının kurulması için dernek olarak girişimlerde bulunuyoruz, bu fikrin altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz."
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) sektöre en büyük zararının yönetici ve uzman personel düzeyinde gerçekleştiğini belirten Şıvka, bu alanda yetişkin insan gücü boşluğunun oluştuğunu söyledi.
Kamuda yapılan çalışmalarda genellikle zarara bakıldığını, yarara bakılmadığını bu nedenle de kamu kurumlarında yapılacak çalışmalarda ve projelerde öncü olmak yerine başka kurumlar tarafından denenen çalışma ve projelerin tercih edildiğine işaret eden Şıvka, "Hiçbir kamu kurumu yöneticisi yeni projelerde risk almak istemiyor. Kamudaki yöneticilerin risk alması gerekiyor." ifadelerini kullandı.