KANSERİN TANI VE TEDAVİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

ULUSLARARASI KANSER KONGRESİ ASCO

Kanserin tanı ve tedavisinde en yeni gelişmelerin tartışıldığı yıllık ASCO (Amerikan Klinik Onkoloji Birliği) toplantısı, geçtiğimiz ay Chicago’da gerçekleşti. Toplantıda; moleküler araştırmalar, immünoterapi ve geriatrik hematoloji çalışmaları ön plandaydı.

Dünya genelinde kanser konusunda araştırmalar yürüten bilim adamlarını, uzman ve hekimleri, ilaç firmalarını, hasta derneklerini aynı çatı altında buluşturan ASCO’da çağın hastalığını yenmek için yeni adımlar atıldı.

Haberin Devamı

Bu adımlardan ilki, kanser hücreleri üzerinde yapılan araştırmalardan oluşuyor. Bilim insanları, kanserli tümörleri tanıdıkça tedavinin kişiye özgü hale geldiğini söylüyor. Kanser tedavileri hastalığın türüne göre farklılık gösterse de, uygulanan yöntemlerin genel bir standardı var. Bu standarda bağlı yürütülen uygulamalar, her hastada aynı sonucu vermiyor. Bu da tedaviyi zora sokan olumsuz bir faktör. İşte kanser molekülleri üzerinde çalıştıkça, bilim insanları hastalığın yeni boyutlarını keşfediyor. İkinci adım, ‘yaşlı hastalığı’ olarak bilinen kanserin geriatri (yaşlılık) bilimiyle birlikte ele alınmaya başlanması.

İmmünoterapi umut vermeye devam ediyor

Son iki yıla damgasını vuran immünoterapi yöntemiyle ilgili çalışmalar son hızla devam ediyor. Araştırmalar ve sonuçları yayınlandıkça, immünoterapinin daha fazla faydasından bahsedilecek. Yeni tedavi yöntemi; melanoma, mesane ve akciğer kanserlerine iyi yanıtlar veriyor. Ancak kolon, pankreas ve beyin kanserlerinde alınan yanıt daha az. Bunun nedeni, kişinin bağışıklık sisteminin bu hastalıklara verdiği farklı tepkiler. Araştırmalar, tedaviye düşük yanıt veren hastaların bile yaşam sürelerinin uzadığını gösteriyor. Tümörle savaş halindeki bağışıklık sistemi, bazen hemen yanıt vermeyebiliyor. Kendini toparlaması biraz zaman alabiliyor. Hasta savaşı kaybetse bile daha uzun yaşıyor.

Mesane kanseri tedavisinde büyük gelişme (ara başlık)

2012'de tanı konan 430 bin yeni vakayla dünyadaki en yaygın kanser hastalıkları arasında dokuzuncu sırada bulunan mesane kanseri tedavisi için geri sayım başladı. Erkeklerde kadınlara göre üç daha fazla görülen mesane kanserinin son 30 yıldır tedavisine yönelik etkin bir sonuç geliştirilemediği biliniyordu. Az gelişmiş ülkelerde yine üç kat daha yaygın ortaya çıkan hastalığın şifaya kavuşturulması için yeni bir tedavi seçeneği olabileceği belirtiliyor. Lokal ileri veya metastatik ürotelyal karsinom hastalarında kullanılan immünoterapisi ilacı, FDA’den onay almayı başardı.

Haberin Devamı

En çok öldüren kanser türleri

Dünyada, erkeklerde ilk üç sıradaki kanser türleri; prostat, akciğer ve kolon. Türkiye’de bu sıralama akciğer, prostat ve mesane şeklinde ilerliyor. Meme kanseri, hem ülkemizde hem de dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türü.

Nüfus yaşlandıkça vakalar artacak

Türk insanının 1950'lerdeki yaşam beklentisi 45 yaştı. Şimdilerde 70 yaşına gelen biri, kadınsa 14 yıl, erkekse 10-11 yıl daha yaşıyor. Ömür uzadıkça, kanseri daha sık görmeye devam edeceğiz.

Toplumun büyük kısmını ilgilendiren ve en çok korkutan hastalık olan kanserin yüzde 100 tedavisi hala mümkün değil. Dünya genelindeki araştırmalara ve teknolojik gelişmelere rağmen hakkında her gün yeni bir şeyler keşfediliyor. Durmak bilmeyen klinik çalışmalar, her seferinde bu komplike hastalığın farklı bir yüzünü ortaya çıkarıyor. Bilgilerin üzerine sürekli yenilerini ekleyen bilimadamları, "Gelişmeler, hem çok dikkat çekici hem de daha çok araştırmaya ihtiyaç var" diyor.

Haberin Devamı

Uzmanlar, 'tüm dünyada kanser vakaları arttı, kanser Türkiye’de de daha sık görülüyor' algısının yanlış olduğunu savunuyor. Aslında olan şu: Türkiye nüfusu yaşlanıyor. Yaşlıların yaşam beklentisi artıyor ve kayıtlar eskiye göre daha düzenli tutuluyor. Özellikle lösemi, lenfoma ve myelom 60 yaşından sonra görülüyor.