Kara Gözlü Ceylan, Özgecan

Kadınların karşı karşıya kaldıkları şiddete dokunduğum yazımın üzerinden daha bir ay bile geçmedi. 3 kadın kayboldu,birini kocası 18 yerinden sokak ortasında bıçakladı,birini de bindiği minübüsün şöförü kesti,biçti ve yaktı. Sözleri ve açıklamalarıyla bütün bu şiddete çanak tutanlar da çok şaşırıyorlar tepkiler onlara yönelince.

Benim yönetici olduğum 0-6 yaş arası okul öncesi eğitim kurumlarında, uyguladığımız eğitim modeline uygun olarak cinsel ayrımcılık yoktur. Bu da kızların gördüğü her işi erkeklerin de görmesidir. Bunu da ne biz ne de çocuklarımız yadırgamaz. Seneler önce bir veli okula gelerek oğlunu yuvadan almak istediğini söyledi. Bunu söylerken de hüngür hüngür ağlıyordu.

Oysa çocuğu yuvaya ücretsiz olarak devam ediyordu. Neden almak istediğini sorunca,bana “ben gördüm,çocuğum burada yemek yiyince masaları siliyor,kızlar gibi yerleri süpürüyor,boya fırçalarını yıkıyor.Hizmetçilik bunlar.” dedi.Annenin gözünde oğlu prensti.Masaları silmek,fırçaları yıkamak,yerleri süpürmek hizmetçilikti ve kadınlar bu işleri yapmalıydı.

Çünkü kadınlar hizmetçiydi. Bu annenin sakın ev kadını olduğunu düşünmeyin. Bir tekstil fabrikasında çalışıyordu.

Şimdi ülkemde çoğu annenin çocukları arasında yaptığı ayrım bu. Aslında kızların yapması gereken işleri aşağılayarak “hizmetçilik” diyor ama kendisi de o işleri evinde yapıyor.Bütün gün çalışmasına rağmen bir de eve gidip yemek,bulaşık,temizlik,çamaşır işlerini yapıyor ve bu sürede kocasının kendisine hiç yardım etmemesini de çok doğal buluyor. Sonuç olarak özgüveni sıfır olan anneye, kadını ve erkeği anlattık.Bunun fıtrat olmadığını açıkladık. Erkeklerin köle sever olduğunu örnekledik. Ama köle olmadığımızı da ve nasıl davranırsak köle olmayacağımızı da anlattık.

Haberin Devamı

“Ben istedim mi benimle evleneceksin.” “Ben senden ayrılmadan sen ayrılamazsın.” “Benden habersiz evden çıkamazsın.” “ Ya benimsin ya da kara toprağın.” diyen erkekleri de yetiştirenler kadınlar. “Kızım koş çay koy.” “Kızım koş sofrayı hazırla.” “Kızım hiç karanlıkta sokakta kalınır mı?” “Kızım koş kapıyı aç.” “ Kızım çok gülme.” diyen anneler oğullarına “Oğlum aç mısın?” “Oğlum çay içermisin?” “ Azcık neşelen oğlum.” diyerek en büyük ayrımcılığı yapıyorlar.

Babalar çok sevdikleri ve esirgedikleri kızlarını ev içi hizmet için yetiştirmeye dünden hazırlar. Kızlarımızın sonlarını hep beraber hazırlıyoruz. Ancak bu şiddet sarmalından gene kadınlarımızın direnmeleri ile çıkacağız. Kadınlar okuyup aydınlandıkca bu karanlığı yeneceğiz.

Haberin Devamı

Senelerdir kadına karşı şiddetin durdurulması için aktif olarak mücadele veren ve Türkiyedeki kadın haklarının Ruandanın gerisinde olduğunu söyleyen Av. Hülya Gülbahar’ı ülkeden kovarak “sen de Ruandaya git” demişlerdi. Hülya başımıza bunların geleceğini görmüştü.

Bugün Özgecan’nın cinayetine ilişkin konuşurken; “artık Türkiyede kadına karşı şiddet yok,cinskırım var” dedi.Ne kadar doğru.Olaylar artık cinskırım halini aldı.Kızları olan tüm aileler perişan. Olayın kendi ailelerinin de başına gelmesi an meselesi. Çünkü belanın nereden gelebileceğini anlamak mümkün değil.

Haberin Devamı

Kadınlar, kendilerine yapılanlar kötü davranışları hiç utanmayarak herkesle paylaşmalılar. Bakmayın bunu engellemeye çalışan bazı kadınlara. Kadınlar sokaklarda itiraz haklarını kullanmalılar.Kadınlar heryere telefon ederek,fax çekerek,mail atarak seslerini duyurmalılar.

Bu katillerin mahkemelerde,mahallede,sokakta takipcisi olmalıyız. Yaptıklarından sonra insan içine çıkamamalı va barınamamalılar.Soluksuz kalmalılar.

Kara gözlü Özgecan’ın kaybıyla belki böyle teselli oluruz.

Güvem Türe

www.guvemture.com