Borusan Telekom’un çalışanları reklam oyuncusu oldu

İş dünyasının takım elbiseli, ciddi çalışanları reklam oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor son dönemde. Yeniliklerini daha iyi anlatabilmek, müşterileriyle sıcak temas kurmak isteyen kimi şirketlerin çalışanları kendilerini objektif ya da kamera karşısında buluyor. Son örnek Borusan Telekom’dan... Koroda şarkı söyleyip oynayan bankacılardan sonra, Borusan Telekom da çalışanlarını altyapı işçisi rolüyle reklama çıkardı. Dergi sayfasında söz konusu reklamı gördüğümde yöneticiler, çamura bulanmış ‘takım elbiseleri’ içinde, ellerindeki kazmalar ile kürekler arasından kocaman gülümsemeler ve ışıl ışıl parlayan gözlerle bana bakıyorlardı.

Peki neden bu yol tercih edilmiş, bölüm, birim, ekip, satış müdürleri kamera karşısına geçmişti?
Borusan Telekom Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Kurtuluş Alıç, şirkette ‘sıkı çalış, sıkı eğlen’ prensibini benimsediklerini söylüyor ve reklam çalışmasıyla da bu gerçeği yansıtmak istediklerini belirtiyor:
“Bunun da ötesinde çalışanlarımıza, üstelik isimlerini ve unvanlarını da belirterek, reklamlarımızda yer vermemiz şirketin çalışanlarına olan güveninin de bir göstergesi. Reklamdaki ana mesajımız ise müşterilerimize hizmet vermek için yeraltına inip kazı yapacak kadar özverili bir şekilde çalıştığımızı esprili bir dille anlatmaktı.”
Reklam kampanyasının motivasyona pozitif etkileri ise daha ilk günden görülmüş. “Projelendirme ve satış sonrası gibi işin mutfak kısmında yer alan çalışanlarla, satış gibi işin vitrin kısmında yer alan çalışanların reklamlarda bizzat rol almaları, bu ekiplerin projelerini daha da sahiplenmelerini sağladı, ekip ruhu güçlendi” diyor Alıç. Birçok çalışandan benzeri proje önerileri ve reklamlarda rol alma talepleri gelmeye başlamış bile. Bu çalışmayla sektörün reklam anlayışına farklı bir renk katacaklarına inanan Alıç, iş çevrelerinden çok olumlu geri dönüşler aldıklarını da söylüyor.

ÇEKİMDEN SONRA HAMAMA

Reklam projesinin yaratıcısı BCOM Brand Communication’ın Genel Müdürü Ümit Çelebi, yapılan çalışmanın Borusan Telekom’u doğru şekilde anlatan bir mesaj içermesinin çok önemli olduğunu söylüyor ve fikrin oluşumunu şöyle anlatıyor: “Eğer işimizin daha verimli olması için yeraltına girip kazmak ve kabloları döşemek gerekiyorsa biz Borusan Telekomlular bunu da yaparız, noktası fikrin doğuşuna neden oldu.

Borusan Telekom artık fiber altyapısı da kendisine ait bir telekom operatörü olacaktı. İnternet üzerinden hareket eden, bilgilerine önem veren firmalar için sadece ışık hızında sorunsuz bir erişim değil, aynı zamanda çok önemli bir özgünlük ve özellik güvencesi de veriliyordu. Bu işlem üstelik doğrudan yeraltını kazıp kendi altyapımızı kurmamız demekti.”

Çekimlerde hiçbir zorlukla karşılaşmadıklarını söyleyen Çelebi, “Tam aksine kampanya fikrini sunduğumuz andan bu yana bizimle birlikte hareket eden ve destekleyen çalışanlar, çekimlerde de oldukça keyifli ve istekliydi” diyor. Kurtuluş Alıç da “Efekt oluşturmak için kullanılan malzemelerden ötürü o kadar kirlendik ki, çıkışta hamama gitmek zorunda kaldık. Bu çekim günü hafızalarda komik ve eğlenceli bir gün olarak yerini aldı” sözleriyle Çelebi’yi destekliyor.

‘İnanmazdım’
Kurumsal Satış Yöneticisi Taygun Akalın: “Bir reklam kampanyasında oyuncu olarak yer alma fikri insanı heyecanlandırıyordu, ayrıca müşterilerimize bu projeye ne kadar inandığımızı gösterebilmemiz açısından güzel bir fırsat olduğunu düşündüm. Verilen emeği en doğru şekilde yansıtacak bir imaj çizdiğimize inanıyorum. 30 yaşına yaklaşırken bu kadar kirlenip bu kadar eğleneceğimi söyleselerdi inanmazdım.”

‘Çok şaşırdılar’
Kurumsal Satış Müdürü Bahar Arıcan: “Reklamda yer almak şirketimize ve müşterilerimize verdiğimiz önemi gösteriyor, diye düşünüyorum. Genel olarak tepkiler; reklamın çok hoş, farklı ve etkili bir çalışma olduğu şeklinde. Müşteriyle direkt temasta olan ve fiber optik altyapımızı müşterilere sürekli anlatan bir çalışan olarak bu çalışmada yer almanın reklamın etkisini oldukça arttırdığını düşünüyorum. Özellikle birçok kişi reklamın fotomontaj olduğunu sandı. Gerçek olduğunu öğrenince de bir hayli şaşırdılar.”