Kariyer ‘Çevreye sakin, duruma hâkim olmak lazım’

‘Çevreye sakin, duruma hâkim olmak lazım’

01.09.2008 - 22:38 | Son Güncellenme:

Başarılı olmanın fazla çalışmaktan değil, çok yönlü bir kimliğe sahip olmaktan geçtiğini ifade eden Elektrolux Türkiye Genel Müdürü Ziya Öztürk, “Bunun için de sosyal hayat ve hobi edinmek önemli. İşe aldığım kişilerin hobilerine önem veririm” diyor

‘Çevreye sakin, duruma hâkim olmak lazım’

Röportajdan bir gün önce hakkında yaptığım araştırmalar, bu hafta farklı bir yönetici portresini kaleme alacağım konusunda ipuçları vermişti bana. Zira iş dışındaki zamanını DJ’lik yaparak geçirmesi bu düşüncemi başlı başına destekler nitelikteydi. Röportaj bittikten sonra onunla ilgili aklımda kalanlar ise mütevazı kişiliği, yoğun temposuna rağmen hayatı kaçırmamak için gösterdiği gayret ve yöneticiliğe bakışıyla iş hayatının örnek alınacak isimlerinden biri olduğuydu.

Haberin Devamı

Sözünü ettiğim kişi Elektrolux Türkiye Genel Müdürü Ziya Öztürk. “Küçük yaşlarda ailesiyle Bulgaristan’dan göç eden Öztürk, “Aklıma koyduğum her şeyi er ya da geç yaptım” diyecek kadar kendine güvenen bir yönetici. Ona göre istediği her şeyi elde etme tutkusu Bulgaristan’da ikinci sınıf vatandaş olmadığını kanıtlamak için gösterdiği çabanın bir sonucu.

Hırslı biri olduğunu söyleyen Öztürk, “Megalomanca bir hırs değil benimki. Durmam gereken yeri biliyorum, hırslarımın gerçeklerin önüne geçmesine izin vermem” diyor.

Başarılı yöneticiliğinin yanı sıra iyi bir DJ olan Öztürk, röportaj sırasında, şu an için yalnızca arkadaşlarına çaldığı müzikleri yakında başka insanlarla da paylaşacağının sinyallerini veriyor.

Haberin Devamı

Öğrenim hayatınıza baktığımızda çok başarılı bir öğrencilik geçirdiğinizi anlamak zor değil. Şişli Terakki Lisesi’ni burslu tamamlamanız, matematik ve edebiyat alanlarında aldığınız dereceler, atletizm takımı kaptanlığı...

O dönem yaptıklarıma bakınca insanlar sizin gibi düşünüyor ama aslında çok başarılı bir öğrenci değildim. Okulu burslu kazanmıştım ama lise yıllarında derslerden aldığım notlar sınıf ortalamasının altındaydı, hatta bir sene sınıfta da kaldım. Ama bir taraftan da matematik ve edebiyat yarışmalarında birinciliklerim oldu, üstelik matematik dersim zayıftı. Bu çok tezat bir durum oluşturuyor.

Öyle hakikaten... Peki, bunun nedeni neydi?

O dönemler gerçekten hassastı, benim için zor geçti. Kendimi, aklımı derslere veremiyordum. Okulu bırakmayı bile düşündüm bir dönem ama yaşadığım zor ve kısıtlı şartlarda başarılı olmamın tek yolu okumaktı. En zor zamanlarımda bile beni ayakta tutan bu düşüncem oldu. Biz o dönem Fatih’te oturuyorduk ve beraber büyüdüğüm arkadaşlarıma baktığımda, 25 yıl önceki konumlarındalar. Ben okuma azmimi hiç kaybetmedim.

O dönemler sizi zor şartlardan kurtaracak ve başarıya götürecek mesleği belirlemiş miydiniz?

Spesifik bir meslek yoktu aklımda; isteğim, bir şirkette yöneticilik yapmaktı. Benim için önemli olan iyi bir eğitim almaktı. Bunda da babamın büyük etkisi oldu. “Oğlumun çok zengin olmasındansa çok iyi bir eğitim almasını tercih ederim” derdi. 

Haberin Devamı

ODTÜ Ekonomi Bölümü’nde okumayı seçmeniz, yönetici olma hayallerinizin bir parçası mıydı?

Rehberlik  öğretmenlerimin yönlendirmeleri ve yapılan kişilik testlerinde matematik ile Türkçe alanında başarılı olduğum ortaya çıktı. Sonra da tercihlerimi bu alanlara yönelik yaptım. Ama babamın hayali uluslararası ilişkiler okumam ve diplomat olmamdı. Hatta ben ODTÜ’deyken rektöre bir mektup yazmıştı, “Ben oğlumun uluslararası ilişkiler okumasını istiyorum” diye.

Neden bu kadar ısrarcıydı peki bu konuda?

Bulgaristan’da Türk diplomatları gördüğümüzde özenirdik; çok gurur verici bir meslek. Babam benim de bu gururu yaşamamı istedi. Hâlâ da içinde ukde kaldığını düşünüyorum. Bense idari konularda bir kariyer edinmek istedim.

Sadece beyaz eşya sektöründe çalışmışsınız. Bu sektörde çalışmayı siz mi tercih ettiniz?

Aslında tesadüf oldu. Master eğitimim sırasında part-time çalışacak bir işe ihtiyacım vardı ve Vestel’de bu imkânı buldum. Ama bu sektöre bir kere girince bir daha çıkamıyorsunuz. Gerçi benim aklımda da hangi sektörde çalışmak istediğim netleşmemişti, daha ziyade çalışacağım şirket önemliydi. İyi bir şirkette başlamak istiyordum ve Vestel de çok iyi bir fırsattı. Benim için kendimi yetiştirmek ön planda oldu. Bu nedenle sektörden ziyade beni geliştirecek bir şirket olması önemliydi.

Haberin Devamı

‘Çevreye sakin, duruma hâkim olmak lazım’
Bu sözlerinizin ardından hırslı bir yöneticiyle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilir miyiz?

Dışarıdan çok hırslı biri gibi görünmem ama hırslıyımdır. ‘Çevreye sakin, duruma hâkim olmak lazım’ sözünü çok severim. Ben de çevreye sakin, duruma hâkimim. Dışarıya yansıyamayan bir hırsım vardır. Ama hırslarımın da gerçeklerin önüne geçmesine izin vermem. Ben hırslı, durmaları yerde duramadıkları için kaybeden çok yönetici tanıdım.  Hırslıyım ama megalomanca bir hırs değil benimki. Durmam gereken yeri biliyorum.

“İnsanlar genel müdür olduğumu duyunca şaşırıyorlar” demişsiniz bir röportajda... Neden bu kadar şaşırıyorlar sizce?

Haberin Devamı

Sanırım mütevazı bir yapım var. Kendimle ilgili konuşmayı pek sevmem. Yurtdışında azınlık olduğunuz zaman, kendinizi kabul ettirmek zorundaymışsınız gibi hissediyorsunuz; ikinci sınıf vatandaş olmadığınızı ispatlamak için daha çok çalışmanız gerekiyor.

İstediğimi elde etme tutkusu ben de belki çocukluktan kalma. Geriye dönüp baktığımda istediğim her şeyi, eninde sonunda elde ettiğimi görüyorum. Ama kendi içimde yaşıyorum, dediğim gibi yaptıklarım konusunda konuşmam. Belki tavırlarım, yaptıklarım ve yapacaklarımla doğru orantı değil, bundan dolayı da şaşırıyorlar.

4 yıl boyunca Vestel’in Rusya’daki şirketinde, pazarlama ve satıştan sorumlu genel müdür olarak çalışmışsınız. Yurtdışı kariyeri bir yöneticiye neler kazandırıyor?

İnsanın başarılı bir yönetici olması için uluslararası bir vizyona sahip olması gerekiyor. Lokal değil, uluslararası yönetici olunmalı. Ben de yurtdışında çalışıp başka bir ülkede yaşamak istiyordum kendimi geliştirmek için. Vestel, Rusya’ya yatırım yapmaya karar verdiğinde kafama koymuştum Rusya gitmeyi... Ama kimseye söylememiştim. Teklif edildikten bir hafta sonra Rusya’ya gittim. Türkiye’ye döndüğümde ise ne kadar doğru bir karar aldığımı anladım. Bugün bulunduğum konumda Rusya’ya gitmemin büyük payı var.

Kariyeriniz konusunda kafanızda her şeyi planlamış gibi görünüyorsunuz...

Kesinlikle. Benim 5 yıl sonra ne yapacağım bellidir. Başarmak istediğim belirli şeyler var, sadece doğru yeri ve zamanı bekliyorum.  Şansa inanırım ama güvenmem. İnsanın hayatında önüne gelen fırsatlar vardır. Bu fırsatları yakalayabilmeniz için ne yapmak istediğinizi iyi bilmeniz gerekiyor.

Yönetici olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Klasik bir yönetici değilim. Çalışma dönemimde hayattan öğrendiğim en önemli şey, önyargılı olamamak. İnsanların ön yargılarından sıyrılıp olaya farklı bakması bence başarılı olmanın en büyük sırlarından biri. Yaptığım her işte farklı olamaya, o işe farklılık katmaya çalıştım. Olaylara farklı bakabilirseniz çok daha farklı başarılar elde edebilirsiniz.

Boş zamanlarınızda DJ’lik yapmanız klasik bir yönetici olmadığınızı gösteriyor aslında...

Benim müziğe karşı eskiden beri sempatim vardı. İyi bir dinleyiciydim ama bunu bir sonraki aşamaya getirmek istiyordum ve böyle bir adım attım. Çok büyük zevk alıyorum. Bazen evde yalnızken, bazen de arkadaşlarıma müzik çalıyorum; stres ve sıkıntılarım uçup gidiyor o an. Bazen o kadar dalıyorum ki kopuyorum çevremden. Ağırlıklı olarak ‘house müzik’ yapıyorum ama arabeskten, elektronik müziğe kadar geniş bir müzik arşivim var.

‘Çevreye sakin, duruma hâkim olmak lazım’
Yemek yapmayı seviyor

İş ve iş dışındaki kimliğiniz birbirinden ne kadar farklı?

Sade ve rahat bir yaşantım var. Başarılı olmak çok çalışmaktan değil, çok yönlü bir kimliğe sahip olmaktan geçiyor. Bunun için de sosyal hayat ve hobi edinmek önemli. İşe aldığım kişilerin hobilerine önem veririm. Hayattaki başarıları da önemli bana göre.

Çok yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz, kendinize yeteri kadar zaman ayırdığınızı düşünüyor musunuz?

İnsanlar zamanını iyi kullanmasını öğrenmeli. Günde 6 saat uyuyorum. Çok yoğun çalışıyorum ama hayatı da kaçırmak istemiyorum. Bunu da zamanımı iyi planlayarak yapıyorum. İş zamanında çalışıp eğlence zamanında eğleniyorum. Çocuğumla vakit geçirmeye çalışıyorum. Bunun dışında yemek yapmayı seviyorum. Spor pek yapamıyorum ama mümkün olduğu kadar yürümeye çalışıyorum.

DJ’lik teklifi aldı

Emeklilik yaşı kaç olacak sizin için?

Daha o kadar çok yapmak istediğim şey var ki, hiçbir zaman emekli olmayacağım; sağlığım el verdiği sürece çalışacağım.

DJ’liği işe dönüştürmeyi düşünür müsünüz?

Profesyonel hayatım bittiği zaman belki zevk aldığım işi yapabilirim. Şu anda da haftanın bir günü 2 saat çalmam için bir eğlence mekânından teklif aldım. ‘Yapabilirim’ diye düşünüyorum.