ING Bank’tan ‘küresel yetenek’ yaklaşımı

Hollanda merkezli uluslararası finans hizmetler şirketi ING Group’un Oyak Bank’ı satın almasının üzerinden neredeyse bir sene geçti. Satın almalarla büyüyen ve her satın aldığı kurumdaki en iyi uygulamaları alıp küresel hale getiren ING, bu süre içinde Türkiye’ye de uygulamalarını aktarmaya başladı.

ING, genç yeteneklere farklı ülkelerdeki imkânlarını sunuyor. Yani ING Bank’a başvurmak yerel değil, küresel bir organizasyona katılmak demek. Nasıl mı? Avrupa nüfusunun yaşlandığını ve bu açıdan Türkiye’nin çok önemli bir potansiyel olduğunu söyleyen ING Bank İK Grup Müdürü Şule Taray Tanju, “Türkiye’de çalışanları ve aramıza yeni katılacakları artık sadece yerel değil, küresel bir yetenek olarak değerlendiriyoruz. Çünkü ING Bank’ın yeteneklerinin ING ağı içinde talebi olacak. Yeni yetenekler katıp mevcut yetenekleri geliştirmemiz gerekiyor” diyor.

KRİZE RAĞMEN İSTİHDAM

Yeni mezunların ING’nin sunduğu eğitim programlarından yararlanabildiğini belirten Tanju, mezunların eğitim programıyla birlikte öğrendiklerini farklı ülkelerde, farklı iş kollarında, farklı projelerde uygulayarak deneyim kazandıklarını söylüyor. Programın ilk modülünden sonra katılımcılar Avrupa, Asya, Amerika’da 3 ila 9 ay spesifik bir projede çalışma imkânı buluyor. Tanju’nun verdiği bilgiye göre geçen sene bu programa katılmış genç yeteneklerden biri Belçika’ya, diğeri Londra’ya 6 aylık programa gidecek.

“Bizim, İK yöneticileri olarak, genç yeteneklerin kariyer planlarını, yurtdışı imkânları da yaratacak şekilde yapmamız gerekiyor. Şu anda bu gerçekleşmeye başladı” diyen Tanju, erken-genç yeteneklerin belli bir eğitim programı içinde yetenek geliştirme programına alındığını söylüyor. ING’nin, 2006’da IIGP’yi (ING Uluslararası Mezuniyet Programı) başlattığını ve ülkelerden bu programa aday yetenekleri çağırdığını belirten Tanju, bu programa Türkiye’den geçen sene 4, bu sene 5 kişinin katıldığını söylüyor. Program 4 kademede ve 4 yılda tamamlanıyor.

ING’nin erken yeteneklerin yanı sıra ‘Liderlik Gelişimi Projesi’yle orta kademe yöneticilerin de uluslararası bazda görev alabilmelerine imkân sağladığını söyleyen Tanju, şöyle anlatıyor:
“ING’nin bütün ülkelerinden bir proje grubu oluşturuluyor ve Türkiye’den de bir aday isteniyor. Beceri, yetenek ve davranışları belli bir performans sistemi içinde değerlendirilen kişiler bir havuzda toplanıyor. Türkiye olarak bu haritaya olabildiğince çok yeteneği sunmamız lazım. Bu da İK’nın önümüzdeki dönemde en büyük hedeflerinden biri.”
Küresel krizin büyüme planlarını etkilemediğini söyleyen Tanju, “5 yıl içinde 600 şube açılması ve 2009’da 1000 kişinin daha işe alımı planlanıyor. Kriz daha derinleşirse belki bu hedeflerde azalma olabilir ama şu anda büyüme ve istihdam planlarımızda değişiklik yok. Bu dönem büyümek isteyen ve sermaye gücü bakımından kuvvetli olan bankalar için -insan kaynağına yatırım yapmak anlamında da- bir fırsat” diyor.

Ava giderken avlandı

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Şule Taray Tanju, iş hayatına bankacılık sektöründe başlamış. İK alanıyla ilgili değil, tamamen kurumsal bankacılık ve finansal kurumlar iş hattında çalışmış. 1999 kriziyle beraber banka sektöründen çıkan Tanju, İK sektöründe ama yine finansla ilgili çalışmaya başlamış.
Corn Ferry’nin finans sektöründen sorumlu danışmanı olarak çalışan Tanju, Boğaziçi Mezunlar Derneği’nin genel sekreterliğini yaparken STK kategorisinde hem Türkiye’de hem Avrupa’da ulusal başarı ödülünü almış. “İK deneyimim orada daha çok pekişti” diyen Tanju, sonra kendi şirketini kurup tüm sektörlere yönelik olarak insan kaynağı arama ve işe yerleştirme danışmanlığı yapmış. ING’yle iş geliştirme bazında yaptığı ziyaret sırasında tanışmış ve kendi tabiriyle ‘ava çıkmışken avlanmış’. Tanju, “Türkiye’nin ING için önemi, buradaki İK fonksiyonları bazında yapılacaklar ve kültür değişiminin parçası olmak heyecanlı geldi” diyor.