Kaset soruşturmasında 89 gözaltı kararı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2010-2011 yıllarında Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a ait olduğu öne sürülen kaset ile çok sayıda MHP milletvekilinin istifasına yol açan kasetlerle ilgili soruşturma dosyalarını birleştirmişti. Birleştirme kararı, özel hayatın gizliliğine yönelik bu eylemlerin ‘Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)’ tarafından gerçekleştirildiği gerekçesiyle verilmişti.

Akyürek’ten Yılmazer’e

Soruşturmada dün sürpriz bir gelişme yaşandı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli cumhuriyet savcısı, soruşturma kapsamında şüpheli bulunan 170 kişiden 89’u hakkında gözaltı kararı verdi. Dosyanın şüphelisi 31 kişinin başka suçlardan tutuklu oldukları öğrenilirken, 50 şüphelinin de gözaltına alınmaksızın ifadelerinin alınması için talimat yollandı. Hakkında gözaltı kararı verilen 89 kişiden 36’sının gözaltına alındığı bildirildi. Gülen’in bir numaralı şüpheli olduğu soruşturmada, Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşkun Çakar, Recep Güven, Sedat Zavar, işadamı Faruk Bayındır’ın da şüpheliler arasında olduğu öğrenildi. Alınan bilgiye göre, Ramazan Akyürek’in İstihbarat Daire Başkanı olduğu tarihlerde Yıldız semtindeki İstihbarat Daire Başkanlığı civarında Ak Partili bakan ve milletvekillerine yakın bir işadamının evine böcek yerleştirmeye giden polisler ev sahibi ve komşulara yakalandı. Yıldız Karakolu’ndaki polislere teslim edilen, ikisi emniyet amiri, biri komiser üç polis, İDB’de görevli olduklarını söyledi. Bir karakol polisi de “Ben de Cumhurbaşkanıyım” diyerek, üç polisi darp etti. Bu arada olayı haber alarak karakola gelen Akyürek’in, polisler hakkında tutanak tutturmadan olayı kapattığı ileri sürüldü. Karakoldaki bazı polislerin de sürüldüğü bildirildi.

‘Ben de izliyorum’

Konuyla ilgili açıklama yapan Deniz Baykal ise “Benim dışımda gelişen bir süreç. Sizler gibi ben de izliyorum. Bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

‘17 ayrı eylem’ iddiası

Eve dinleme cihazı yerleştirmeye çalışanların izini süren savcılık, polislerin görev tarihlerinden diğer şüphelilere ulaştı. Örgütün, hedefe koyduğu kişilerin yakınları veya kendileri adına dinleme ve teknik takip kararları alarak, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ileri sürüldü. Örgütün, bu şekilde 17 ayrı eylemi gerçekleştirdiği iddia edildi. Tespit edilen bazı evlerde aramada yapıldı. Aramalarda, böcek tabir edilen dinleme cihazları ile kamera sistemlerinin, televizyon hoparlörleri veya buat kapakları içine yerleştirildiğine dair izlere ulaşıldı. Baykal’ın izni olmaması nedeniyle evinde araştırma ve inceleme yapılamadığı öğrenildi. Ancak soruşturma kapsamında ifadesi alınan bir şüphelinin itirafçı olduğu bildirildi. İtirafçı şüpheli polisin, kaset olayını şöyle anlattığı öğrenildi: “Örgüt hedefindeki isimleri önce dinlemeye alıyordu. Dinlemeler sonucunda kişinin ilişkili olduğu şahıslar tespit ediliyordu. Buluşma yeri öğreniliyordu. Buluşma yeri boş olduğu bir vakitte çilingir yardımıyla girilip, dinleme ve kamera cihazları yerleştiriliyordu. Baykal ve MHP’liler içinde aynı yöntem kullanıldı.”